Karadeniz Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği’nden mezun olan Ressam Gülistan Kaya, mühendisliğin kendisine uygun bir meslek olmadığını fark edince yolunu güzel sanatlar fakültesine çevirmiş. Çalışmalarında masallar ve hikâyelerden yola çıkan Ressam Gülistan Kaya, “Üretimlerimde çocukluğumdan itibaren dinlediğim anlatılar ve efsanelerden esinlenirim. Bu anlatıların toplumsal cinsiyet rollerindeki etkisi üzerine çalışmalarımı şekillendiriyorum. Kimliğin inşasında masalların önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum.” diye ifade ediyor.
• Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Gülistan Kaya kimdir?
1995 yılında Edirne'de doğdum. 2018 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği'nden mezun oldum. Bu süreçte mühendisliğin bana uygun bir meslek olmadığını fark ettim. Hayatımın her döneminde sanata ilgim vardı. Bu ilgiyi profesyonel olarak devam ettirme kararı aldım. 2022 yılında Ordu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünden mezun oldum.
• Resim sanatına sizi hangi anganjmanlar çekmiştir? Siz mi resmin peşinden giderek buluştunuz yoksa resim mi gelip sizi buldu?
Her sanatçı gibi çocukluğumdan itibaren resim yapmaya başladım. Bir şeyler üretmeyi ve kurgulamayı o zamandan beri çok seviyordum. Fakat ilk aldığım eğitim o yönde olmadı. Üniversitede farklı bir alanda eğitim görürken bir taraftan resim kulübüne gidiyordum. Oradaki hocamın yönlendirmesiyle mezun olduktan sonra güzel sanatlar fakültesine girdim. O günden beri resim beni, ben de resim yapmayı bırakmadım.
• Neleri resmedersiniz? Neler size esin verir? Bir olayı / konuyu resmetmeye değer kılan nedir?
Resimlerimde mitoloji, masallar ve hikâyelerin etkisi kolayca fark edilebilir. Üretimlerimde çocukluğumdan itibaren dinlediğim anlatılar ve efsanelerden esinlenirim. Bu anlatıların toplumsal cinsiyet rollerindeki etkisi üzerine çalışmalarımı şekillendiriyorum. Kimliğin inşasında masalların önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum.
“ÇALIŞMALARIMIN ÇIKIŞ NOKTASI KENDİ HAYATIM”
• Kendinizi ait hissettiğiniz herhangi bir ekol var mı yoksa herhangi bir yere ait olmadan sadece kendi dünyanızı yansıtmayı mı yeğliyorsunuz?
Herhangi bir ekole yakın hissetmiyorum. Resimlerimin kendine ait bir doğası olmasını yeğliyorum. Kendi imgelem dünyamı yaratma sürecinin içinde olmayı daha kıymetli bir çaba olarak görüyorum. Resimlerimin çıkış noktası kendi hayatım, çevrem ve geçmişim oluyor genelde.
• Sanat ve tasarım ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ülkemizde gelişmekte olan sanat ortamı, vizyoner galeriler mevcut. Bununla birlikte içinde bulunduğumuz koşullar, sanat piyasasının önceliklerini de etkileyebiliyor. Öte yandan galeriler dışında bağımsız sanat ortamları, Yeni Nesil Sanat Alanı gibi sanatçı toplulukları oluşması da umut verici.
“ŞÜKRAN MORAL VE İPEK DUBEN’İN İŞLERİNİ İLGİYLE TAKİP EDİYORUM”
• Kimleri daha yakından izliyor ve takdir ediyorsunuz?
Sanat tarihinden ve günümüzden ilham verici bulduğum pek çok isim var. Louise Bourgeois, Paula Rego, Barbara Kruger bu isimlerden bazıları. Ayrıca feminist sanat pratiklerinin ülkemizdeki temsilcilerinden Şükran Moral, İpek Duben'in işlerini de ilgiyle takip ediyorum.
• Yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğünüz yeni bir proje veya sergi var mı?
Önümüzdeki sezonda çeşitli grup ve karma sergiler için hazırlanıyorum. Bunun için yaz dönemini atölyemde yeni bir seri üzerinde çalışarak değerlendiriyorum.