Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği (İMDAT) ile Acıbadem Üniversitesi Suç ve Şiddetle Mücadele Merkezi (ASUMA), 500 erkek lise öğrencisiyle akran zorbalığına dair dikkat çekici bir saha araştırması yaptı. Araştırmada öğrencilerin yüzde 58’inin zorbalık sürecine bir şekilde dahil olduğu ortaya çıktı.

Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı ve ASUMA Direktörü Prof. Dr. Oğuz Polat, “Her üç öğrenciden biri hem zorba hem de mağdur konumunda. Bu grup, depresyon, kaygı ve stres açısından en kırılgan kesim” diyerek çarpıcı tabloya dikkat çekti.

9.SINIFLARDA MAĞDURİYET ORANI ÇOK FAZLA

Araştırmaya göre öğrencilerin yüzde 18’i yalnızca mağdur, yüzde 6’sı yalnızca zorba, yüzde 34’ü hem zorba hem mağdur. Özellikle 9. sınıf öğrencilerinde mağduriyet oranı yüzde 42 ile en yüksek seviyede. Prof. Dr. Oğuz Polat, “Sınıf düzeyi arttıkça depresyon, kaygı ve stresin belirgin biçimde azaldığı görüldü. Bu durum, küçük yaştaki öğrencilerin zorbalık açısından daha yüksek risk altında olduklarını gösteriyor. Bu dönemde özel koruyucu önlemler kritik önem taşıyor” dedi.

Genel olarak değerlendirildiğinde, neredeyse her üç öğrenciden birinin hem zorba hem mağdur konumunda olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Oğuz Polat, her beş öğrenciden neredeyse ikisinin ise doğrudan mağduriyet yaşadığına dikkat çekti.
Zorbalığı Önlemek Mümkün

Araştırmada, yüz yüze zorbalığın siber zorbalığa kıyasla ruh sağlığı üzerinde daha yıkıcı sonuçlar doğurduğunu belirten Prof. Dr. Oğuz Polat, “Bulgular, geleneksel yani yüz yüze zorbalığın, siber zorbalığa göre ruh sağlığı üzerinde daha yıkıcı etkiler yarattığını ortaya koydu. Yüz yüze zorbalığın fiziksel yakınlık ve doğrudan etkileşim içermesi, mağdurların kendilerini daha savunmasız hissetmesine yol açıyor” diye konuştu.

Çalışmada, okul sevgisinin en düşük seviyede olduğu grubun hem zorba hem mağdur öğrenciler olduğu görüldü. Prof. Dr. Oğuz Polat, çözüm için bütüncül yaklaşımın önemine işaret ederek şunları söyledi:
“Okullarda zorbalık karşıtı net politikalar uygulanmalı. Öğretmenler ve veliler farkındalık eğitimleriyle desteklenmeli. Empatiyi artıracak sosyal-duygusal programlar geliştirilmeli ve mağdurların psikolojik destek mekanizmalarına erişimi kolaylaştırılmalı. Siber zorbalığı önlemek için dijital farkındalık şart.”

Ayrıca, zorba ve mağduru aynı anda deneyimleyen kırılgan gruplara yönelik özel rehberlik ve psikososyal desteğin sağlanması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Oğuz Polat, “Erken yaşta yapılan önleyici çalışmalar, çocukların okul sevgisini ve psikolojik iyi oluşunu güçlendirerek uzun vadede toplumsal refahı artıracaktır” şeklinde konuştu.

Muhabir: Nursel Dillek Manavbaşı