Önceki yazılarımızda ABD yönetimindeki koalisyonun bir parçası olarak Suriye'deki rejimin devrilmesi çabalarına aktif katkıda bulunan Türkiye'nin, bu ülkedeki PKK/PYD güçlerinin ABD tarafından 'kara gücü' olarak belirlenmesinden sonra nasıl Rusya ve İran ile ilişkilerini geliştirerek bir denge politikasına yöneldiğini...

ABD'nin bu yönelişe cevap olarak nasıl Irak, Mısır, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerini kullanarak Türkiye'nin güney sınırlarında bir kuşatma zinciri oluşturduğunu...

Ve Türkiye'nin bu zinciri kırmak amacıyla Libya'daki UMH Hükümeti ile ekonomik ve askeri anlaşmalar imzalamasının ardından nasıl 'büyük devletler' ve onlara bağlı bölge ülkelerinin bu anlaşmaları etkisiz hale getirdiğini anlatmıştık.

***

Ancak iş burada bitmiş değildir...

Kuşatma zincirinin en güçlü halkası Doğu Akdeniz'de ABD ve AB'nin nezareti altında Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından adım adım oluşturulmaktadır...

Zincirin bu halkası ile Türkiye'nin Irak'tan başlayıp Akdeniz'e kadar uzanan güneydeki kara sınırları ile Doğu Akdeniz havzasından başlayıp Yunanistan'a kadar uzanan deniz sınırları tamamen 'çevrilmiş' olacaktır.

***

Kuşatma bu noktada da son bulmayacaktır...

Yunanistan halihazırda NATO'nun en gözde üyesi konumundadır ve Yunanistan'dan başlayıp Bulgaristan ve Ukrayna üzerinden Rusya'yı kuşatmaya yönelik bir başka zincirin başlangıç noktasını oluşturmaktadır...

Kısacası, ülkemizi güneyden kuşatan zincir, Türkiye'nin ABD'nin isteklerine uymayıp Rusya ile işbirliğini sürdürmesi durumunda bu ülkeyi doğudan kuşatan NATO zinciri ile birleştirilecektir.

***

Bu analiz ilk bakışta bir çok insana bir 'komplo teorisi' olarak gelebilir...

O nedenle bu noktada olgulara bir göz atalım:

Geçtiğimiz günlerde ABD Dışişleri ve Savunma Bakanlığı ile Yunanistan Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları arasında 5 yıl süreli bir 'savunma anlaşması' imzalandı...

Anlaşma ile Girit Adası'ndan sonra Çanakkale Boğazı ağzındaki Gökçeada'ya 7 mil uzaklıktaki Yunan adası Semadirek'te de bir ABD üssü kurulması kararlaştırıldı...

Bilindiği gibi Yunanistan, Türkiye'nin Libya'daki UMH ile imzaladığı anlaşmaya ABD'nin deniz üssünü barındıran Girit Adası'nın haklarının ihlal edilmesi gerekçesi ile karşı çıkmıştı. Çanakkale Boğazı geçişlerini kontrol etmek açısından ideal bir konumda olan Semadirek adası ise, Yunanistan'ın Türkiye sınırındaki Dedeağaç (Evros) iline çok yakın bir noktadadır...

Dolayısıyla, bölgede muhtemel bir çatışma durumunda ABD, Girit ve Semadirek'teki üslerinden hem Çanakkale Boğazı'ndan geçişlere hem de Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki haklarını koruma girişimlerine doğrudan müdahale edebilecek hale gelmiş bulunmaktadır.

***

Tesadüf bu ya (!) tam da bu anlaşmanın imzalandığı günlerde ABD ve Yunanistan'ın Dedeağaç'ta ortak bir askeri tatbikat yapacakları açıklandı. ABD'nin Atina Büyükelçisi Geoffrey Pyatt, konuya ilişkin açıklamasında 'Kasımda, Dedeağaç'a bugüne dek hiç getirmediğimiz kadar çok sayıda uçak ve helikopter getireceğiz' ifadesini kullandı...

Tatbikatın yapılacağı saha Dedeağaç'tan başlayıp, Romanya ve Bulgaristan üzerinden Balkanlar ve Orta Avrupa'ya kadar uzanıyor...

Tatbikatın gerçek amacının ise ABD'nin Türkiye karşısında Yunanistan'a desteğini göstermek olduğu biliniyor.

***

Olaylara bir bütün olarak bakıldığında ortaya çıkan tablo şudur:

ABD'nin 'stratejik müttefiki' olan ve Suriye'nin kuşatılmasında çok önemli görevler üstlenen Türkiye, Suriye'de rejime karşı mücadelede 'İslamcı örgütler' yerine PKK/PYD'nin öne çıkarılmasına itiraz edince iki ülkenin Suriye politikası ayrışmaya başlamış... Türkiye 'eski' politikayı kendi imkanlarıyla sürdürmeye çalışınca da ABD'nin 'ulusal çıkarlarını tehdit eden bir düşman' haline gelmiştir...

ABD'nin çeşitli uyarılarına karşın Türkiye'nin bir 'denge' politikası izlemeye yönelmesi, Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alması ve Rusya ve İran ile birlikte Astana Sürecini başlatmasının ardından bu kez ABD tarafından Türkiye'nin kuşatılması operasyonu başlatılmıştır. Yürürlüğe konulan bu operasyon, daha sonra Yunanistan'dan başlayıp Polonya ve Ukrayna üzerinden Rusyanın Doğu sınırlarını kuşatan bir diğer kuşatma operasyonu ile birleştirilmiştir. Böylece kendi politikasını Rusya ve İran'a yaslanarak yürütmeye çalışan Türkiye'ye 'Eğer Suriye'de bizimle birlikte hareket etmez ve Rusya'yı kuşatan zincirimizin bir parçası olmazsan seni de dört bir yandan kuşatırız ve sonuçlarına katlanırsın' mesajı verilmiştir.

(Devam edecek)