Olay, 28 Aralık 2024 yılında meydana geldi. Servet Polat, beraberinde kızı Bahar Zeyrek ve torunu Gökhan Zeyrek (11) ile Buca ilçesi Efeler Mahallesi'ndeki bir işletmede kumpir yedi. Kusma ve ishal nedeniyle rahatsızlanan aile, Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gitti. Servet Polat'ın 30 Aralık saat 04.00'te evinde ölü bulunması sonrası İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan işletme sahibi Neslihan Demircan 'Taksirle ölüme neden olma' suçundan tutuklandı. Neslihan Demircan'ın işlettiği iş yerinden kumpir yedikten sonra rahatsızlandığını belirten 4 kişi de hastanedeki tedavilerinin ardından polis merkezine giderek şikayetçi oldu.
SALMONELLA BAKTERİSİ ÇIKTI
Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında Adli Tıp Kurumu 1'inci İhtisas Kurulu'ndan alınan raporda; Polat'ın iç organlarında makroskopik ve histopatolojik tetkikler ile ölümün meydana geliş şekli birlikte değerlendirildiğinde ölümün gıda zehirlenmesi sonucu meydana geldiğinin belirlendiği ifade edildi. Tarım ve Orman Bakanlığı İzmir Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü'nün muayene ve analiz raporunda, alınan kumpir numunesinde salmonella bakterisi bulunduğu ortaya çıktı. İfadeler ve toplanan deliller ışığında iş yeri sahibi Demircan hakkında 'Taksirle ölüme neden olma' suçundan 15 yıla kadar ve 'Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda ticareti' suçu nedeniyle de 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
'ÜRÜNLERİ GÜNLÜK ALIYORDUK'
Sanık Neslihan Demircan, bugün İzmir 17'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuklu sanık Demircan'ın yanı sıra Polat'ın ve sanığın yakınlarının yanı sıra avukatlar katıldı. Duruşmada ilk olarak sanık Demircan'a söz verildi. Demircan, "Hiçbir ürünümüzün günü geçmiş değil. Hijyene çok dikkat ederiz. Olaydan bir hafta önce denetlendik. Hatta onlara da kumpir ikram ettik ve yediler. Hanımefendinin vefatı sebebiyle çok üzgünüm. Bile isteye hiçbir şey yapmadık. Eşimle birlikte çalışıyorduk. Vefat haberini aldığımızdan beri uyku ilacıyla uyuyorum. Çok üzgünüm. Ürünleri günlük olarak alırdık. Her şeyin faturası mevcuttur. O gün kumpiri ben hazırladım. Salmonella mısırda çıktı. Çocuklarıma yedirmediğim hiçbir şeyi satmadım" dedi.
'ALLAH KİMSEYE YAŞATMASIN'
Duruşmada söz verilen Polat'ın kızı Bahar Zeyrek, sanık Demircan'dan şikayetçi olduğunu söyledi. Gözyaşlarını tutamayan Zeyrek, "Lütfen annemin hakkını yerde bırakmayın. Ürünleri günlük aldığını söylüyor ama o firmalardan ürün alan diğer yerlerde neden kimse zehirlenmedi? 'Salmonella mısırda vardı' diyor ama biz mısır yememiştik. Annem bir günde 6 günde kilo verdi. Tuvalette cesedini buldum. Allah kimseye yaşatmasın. Ben ve oğlum da zehirlendik" diye konuştu. Polat'ın oğlu Murat Polat da sanık Demircan'dan şikayetçi olduğunu belirtti.
'GECE RAHATSIZLANDIK'
Polat'ın çocuklarının yanı sıra aynı tarihlerde aynı iş yerinde kumpir yiyip zehirlenen şikayetçiler de duruşmada dinlenildi. Şikayetçilerden Didem Ş., "Aynı tarihlerde eşim, oğlum ve ben de oradan kumpir yedik. Sonrasında gece rahatsızlandık. Hastaneye gittik ve serum verdiler. Taburcu olduktan sonra eşim ve oğlum yeniden rahatsızlandı" dedi.
'BENCE ÇARPAZ BULAŞ VARDI'
Bir diğer şikayetçi Arzu E. ise "Eşim, oğlum ve ben de aynı tarihlerde kumpir yedik. Bence çapraz bulaş vardı. Akşamüstü önce oğlum rahatsızlandı. Urla Devlet Hastanesi'ne götürdüm ve serum takıldı. Gece yarısı eve döndükten sonra eşim ve ben de rahatsızlandık. Ateşimiz 40 dereceyi aştı. Oğlum, 'ölmek istiyorum' diye bağırıyordu. 3 gün boyunca bilincim yoktu. Hastanelerde serum takıp yolladılar. Zehirlenme olayımız 8 gün sürdü. Komşularımız bize baktı" diye konuştu.
'ÜRÜNLERİ DEĞİŞTİRMELERİNİ SÖYLEDİM'
İşletmede kumpir yedikten sonra zehirlenen vatandaşlardan Deniz K., işletmeyi arayıp durumu bildirdiğini belirtip, "İşletmeden kumpir yiyip, ilk zehirlenenlerden biriyim. Ertesi gün iş yerini aradım ve zehirlendiğimi söyleyip ürünleri değiştirmelerini söyledim. Eğer ben aradıktan sonra ürünleri değiştirselerdi; kimse ölmeyecekti" dedi. Bunun üzerine söz verilen sanık, telefon konuşmasının ardından ürünleri değiştirdiklerini savundu.
'2 GÜN HAFIZAMDA YOK'
Şikayetçi Hülya D., "Akşam saatlerinde kumpir yedim. Eve gittim uyudum. Sabaha karşı rahatsızlandım. Hastaneye götürmüşler ama hatırlamıyorum. 2 gün hafızamda yok. Eşim daha önce vefat etti. Bana bir şey olsa 3 çocuğuma kim bakacaktı" dedi.
'İLKİNİ CİDDİYE ALMADIK'
Sanığın iş yerinde birlikte çalıştığı eşi Coşkun Demircan da duruşmada tanık olarak dinlendi. Demircan, "28 Aralık'ta ürünleri teslim alıp kullandık. Bize gelen telefonlarla zehirlenmeleri öğrendik. İlkini ciddiye almadık. Birkaç kişiden daha duyunca iş yerini kendi isteğimizle kapattık" diye konuştu. Demircan'ın ifadesi üzerine söz alan Polat'ın kızı Bahar Zeyrek, "İş yeri 31 Aralık tarihine kadar açık kalmıştır ve yetkililerce kapatıldı" dedi. Demircan ise iş yerini kendi aldıkları kararla kapatıldığını yineledi.
EŞİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
Savunmaların ardından heyet, ara kararını açıkladı. Demircan'ın tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, iş yerinde birlikte çalıştıkları eşi Coşkun Demircan hakkında suç duyurusunda bulunulmasına ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesine hükmedip, duruşmayı 20 Kasım'a erteledi.