Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde, Uluslararası Arkeoloji Sempozyumu ve Arkeolojinin Altın Çağı Sergisi'nde gün yüzüne çıkan 485 eser, ilk kez ziyaretçilerle buluştu.
Serginin dikkati çeken eser grubundan biri, 6-7 santimetre boylarındaki, Abbasi dönemine ait 15 cam koku şişesi oldu.
Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Başkanı ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Hakan Öniz, eserlere ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, su altı arkeolojisinin dünyada köklü bir geçmişe sahip olduğunu ve bu bilimin, Anadolu topraklarından doğduğunu söyledi.
Doç. Dr. Öniz, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ifade ettiği gibi Türkiye'nin, su altı arkeolojisi alanında dünyanın önde ülkelerinden biri olduğunu belirterek bu başarının tesadüf olmadığını zira altyapısının çok güçlü olduğunu kaydetti.
Su altı arkeolojisinin kökenine ilişkin bilgi veren Öniz, "Bütün dünyada su altı arkeologları, meslektaşlarımız bilir, Türkiye Cumhuriyeti'nden doğan bir bilim dalı ama bu, 1960'lardan değil, Osmanlı döneminden, 1890'larda İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürü Osman Hamdi Bey tarafından, o dönemde Anadolu topraklarında olan Farmakonisi yani Bulamaç Adası'nda yapılan bir bilim dalı. Su altı arkeolojisinin dünyadaki tarihi aslında yaklaşık 140 sene öncesine dayanıyor ve bir Türk bilim adamı tarafından başlatılmış. Bizler onun arkasından gelen, su altı arkeolojisini bugünün modern teknolojileriyle uygulayan bilim insanlarıyız." ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda ilk tarihin, ilk coğrafyanın, ilk destanların, ilk köylerin, ilk kentlerin ortaya çıktığı bu coğrafyada ilk denizciliğin de ortaya çıktığını ifade eden Öniz, "İlk yelkenli gemiler bizim kıyılarımızda yelken açıyorlar. Bu gemiler bir nedenle batıyor, kıyıda kalan yerleşimler çeşitli nedenlerle suyun altında kalıyorlar. Bizler bu eşsiz tarihi ortaya çıkartan, aslında şanslı arkeologlarız." diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle bugüne kadar Akdeniz kıyılarında yaptıkları çalışmaların 411 arkeolojik batığın ortaya çıkartılmasını sağladığını belirten Hakan Öniz, Geleceğe Miras Projesi kapsamında ise 4 ayrı yerde, 4 ayrı batık üzerinde su altı kazısı gerçekleştirdiklerini söyledi.
Öniz, bu su altı kazılarından ilkinin 2018'de keşfettikleri Kumluca'daki Orta Tunç Çağı batığı, ikincisinin Kaş-Besmi açıklarında yaklaşık 1000-1100 sene önce batmış ve muhtemelen Filistin, Gazze kıyılarından yola çıkan bir Doğu Akdeniz ticaret gemisi batığı, üçüncüsünün Adrasan kıyılarında milattan önce 3'üncü-2'nci yüzyıllarda batmış, ham cam yüklü bir gemi küçük ticaret gemisi ve dördüncüsünün halen kazısı devam eden 2000-2100 sene önce batmış Geç Helenistik, Erken Roma İmparatorluk dönemi diye tabir ettikleri on binlerce tabak yüklü seramik batığı olduğunu anlattı.
Bakan Ersoy'un aynı zamanda dalgıç olmasının su altı arkeologlarını son derece sevindirdiğini ifade eden Öniz, Bakan Ersoy ile seramik tabak yüklü batığa dalış yaptıklarını ve o eserler üzerinde birlikte çalışma yapma şansına sahip olduklarını dile getirdi.