Türkiye İş Bankası ev sahipliğinde İş Kuleleri'nde gerçekleştirilen etkinliğe Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali, Japonya Altes Prensesi Akiko ile davetliler katıldı.

Türkiye ile Japonya arasındaki kültürel ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayan Prens Mikasa ailesinin üçüncü kuşak temsilcisi olan Japonya Prensesi, konuşmasında Türkiye'nin yerinin çok özel olduğunu belirterek, "Dedem, babam ve benim üç kuşaktır taşıdığımız bağ, sadece bir aile hikayesi değil Japonya ile Türkiye arasında insani, kültürel ve bilimsel bir köprü. Ben de ailemden devraldığım bu sorumluluğu, Türkiye ile Japonya arasındaki dostluğun gelecek nesillere aktarılması için sürdüreceğim." dedi.

İlk yurt dışı seyahatini lise ikinci sınıftayken, dedesi Prens Mikasa'nın kuruluşunda rol aldığı Türk Japon Vakfı Kültür Merkezi'nin açılış töreniyle yaptığını anlatan Akiko, "Tarih biliminin ne kadar büyüleyici olabileceğini bana ilk kez gösteren ve içimdeki araştırmacı ruhun tohumlarını eken kişi dedemdi. Bu nedenle dedemin önem verdiği Türkiye'deki arkeolojik alanları da yerinde görmek istemiştim." diye konuştu.

"Üç kuşaktır süren Türkiye sevgimiz daha da pekişti"

Prenses Akiko, Türkiye gezisinin kendisinde izler bıraktığını vurgulayarak, "Mitolojiyi çok seven biri olarak, Troya Antik Kenti'ne hayran kaldığımı hala hatırlıyorum. Kapadokya'da rüzgar ve yağmurun binlerce yıl boyunca oluşturduğu olağanüstü manzarayı gördüğümde ise kendimi evren karşısında ne kadar küçük hissettiğimi unutamam." şeklinde konuştu.

Kaman'da yürütülen kazıların, Japonya-Türkiye dostluğunun bir simgesi haline geldiğini vurgulayan Prenses Akiko, şunları kaydetti:

"Türkiye'deki insanlarla, kültürlerle ve hikayelerle kurduğumuz bağın ne kadar kıymetli olduğunu kazılar sırasında daha derinden hissettim. Yıllar sonra, 2000'li yıllarda babamın, dedemin isteğiyle Kaman Kalehöyük Arkeoloji Enstitüsü ve Müzesi'nin inşası için başlattığı kampanya, ailemiz için yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Babam, konferanslardan yardım kampanyalarına, golf turnuvalarından konserlere kadar her ayrıntıyı organize etti, Türkiye'ye defalarca gidip geldi. Bu süreçte, üç kuşaktır süren Türkiye sevgimiz daha da pekişti. Ayrıca Türk halkının da Japonya'ya duyduğu dostluğu bizzat deneyimledik. 1890'da Ertuğrul Fırkateyni faciası, ardından 1985'teki İran-Irak Savaşı sırasında Japon vatandaşlarını kurtarmak için Türk Hava Yolları'nın gösterdiği fedakarlık, iki ülke arasındaki bağları daha da güçlendirdi. Babam sık sık, 'Denizde yaptığımız yardımı gökyüzünde geri verdiler' derdi. Bugün Türkiye bizim için hala çok özel. Dedem, babam ve benim üç kuşaktır taşıdığımız bu bağ, sadece bir aile hikayesi değil Japonya ile Türkiye arasında insani, kültürel ve bilimsel bir köprü. Ben de ailemden devraldığım bu sorumluluğu, Türkiye ile Japonya arasındaki dostluğun gelecek nesillere aktarılması için sürdüreceğim."

"İki ülke arasındaki dostluğa tanıklık ediyoruz"

İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali ise konferansın İş Bankası çatısı altında düzenlenmesinde gösterilen teveccühten gurur ve mutluluk duyduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün burada bir konferanstan öte iki ülke arasında vefayla, karşılıklı sevgi ve saygıyla örülen bir dostluğa, arada mesafeler olsa da diller farklı olsa da gönüllerin, kalplerin aynı dili konuşabileceğine tanıklık ediyoruz. Çok uzak farklı kıtalarda yaşasak da misafirperverlik, saygı, vefa, geleneklerine ve manevi değerlerine bağlılık, kardeşlik gibi insani duyguların bizleri birbirimize yaklaştıran ortak erdemler olduğuna inanıyorum."

Türkiye ile Japonya arasındaki dayanışma ve dostluğun kuşaktan kuşağa aktarılması sırasında kurulan yeni köprülerden birinin de kültürel hayata dair çalışmalar olduğunu vurgulayan Bali, İş Bankasının da geçmişten bu yana yakın ilişki içinde olduğu Kaman Kalehöyük kazılarının, Prens Mikasa'nın desteğiyle 1985'te başladığını, 2017'de faaliyete geçen Prens Mikasa Vakfı çatısı altında sürdürüldüğünü anlattı.

Bali, Altes Prensesi Akiko'nun hem Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsünün hem de Prens Mikasa Vakfının Onursal Başkanı olmasının, kendisinin her iki ülkenin ortak değerlerine, dostluğuna duyduğu inancın en içten ifadesi olduğunu ifade etti.

Mayıs ayında hayatını kaybeden Japon bilim insanı Dr. Omura'yı yad eden Bali, "Adı Kaman'daki arkeolojik çalışmalarla özdeşleşen değerli bir bilim insanı olan Dr. Omura, aynı zamanda Türkiye ile Japonya arasındaki kültürel ilişkilerin gelişmesinde de önemli rol oynadı. Eminim Dr. Omura'dan sonra yetiştirdiği öğrencileri, ustalık yaptığı ekip arkadaşları onun izinden gidecek ve Kaman'daki tarihi zenginliği bizlerle buluşturmaya devam edecek." diye konuştu.

Kaynak: AA