Antibiyotik Farkındalık Haftası” kapsamında yaptığı açıklamada antibiyotiklerin tıbbın gelişimindeki kritik rolünü ve günümüzde hızla büyüyen antimikrobiyal direnç tehlikesini değerlendirdi.
-
yüzyılın sonuna kadar enfeksiyon hastalıklarının insanlık için en büyük tehditlerden biri olduğunu hatırlatan Keçebaş, “Bir zamanlar basit bir zatürre ya da boğaz enfeksiyonu bile ölüm sebebiydi. Mikropları durduracak bir silah yoktu” dedi.
“Penisilinin keşfi tıbbın kaderini değiştirdi”
Alexander Fleming’in 1928’de penisilini keşfetmesinin modern tıbbın seyrini değiştirdiğini vurgulayan Keçebaş, “Bu keşif kısa sürede milyonlarca hayat kurtaran bir tıbbi devrime dönüştü. ‘Penisilin, mermiden daha çok hayat kurtardı’ sözü bu etkinin özeti niteliğindedir” ifadelerini kullandı.
1940–1970 arasındaki dönemin “antibiyotiklerin altın çağı” olarak tanımlandığını belirten Keçebaş, “Bu dönemde geliştirilen yeni antibiyotikler sayesinde ölümcül enfeksiyonlar tedavi edilebilir hale geldi, cerrahi ve organ nakilleri güvenli bir zemine oturdu” dedi.
“Direnç sessizce yayılıyor”
Antibiyotik direncinin beklenen fakat geciktirilebilir bir süreç olduğunu söyleyen Keçebaş, Fleming’in 1945’teki Nobel konuşmasında yanlış kullanıma karşı yaptığı uyarıyı hatırlatarak şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ne yazık ki öngörü gerçek oldu. Yanlış ve gereksiz antibiyotik kullanımı bakterileri adeta eğitti. Dirençli suşlar dünya çapında yayılıyor ve basit enfeksiyonlar yeniden ölümcül hale gelmeye başlıyor.”
Antimikrobiyal direncin günümüzde yılda 1,2 milyondan fazla insanın ölümüne neden olduğunu ifade eden Keçebaş, özellikle kanser hastaları, organ nakli alıcıları, bebekler ve yaşlıların yüksek risk altında olduğunu belirtti.
“Türkiye akılcı antibiyotik kullanımında önemli ilerleme kaydetti”
Türkiye’nin son yıllarda antibiyotik kullanımının kontrol altına alınmasında başarı gösterdiğini söyleyen Keçebaş, “Reçetesiz antibiyotik satışının kısıtlanmasıyla 2011’de reçetelerde antibiyotik oranı %35 iken 2022’de %24’ün altına düştü” dedi.
ULUSAL AMR Sürveyans Programı’nın sahadaki direnç oranlarını yakından takip ettiğini hatırlatan Keçebaş, “Bazı merkezlerde karbapenem direncinin %5’in altına gerilemesi alınan önlemlerin etkili olduğunu gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Antibiyotik bir armağan ama yanlış kullanım mucizesini tüketir”
Açıklamasının sonunda toplumu bilinçli antibiyotik kullanımına davet eden Uzm. Dr. Gülşah Keçebaş, “Antibiyotikler insanlığın en değerli keşiflerinden biri. Ancak yanlış kullanıldığında kendi mucizesini tüketir. Her reçete bir sorumluluk, her antibiyotik bir karardır” diyerek Antibiyotik Farkındalık Haftası’nın önemine dikkat çekti.


