Bu topraklarda inanılmaz yetenekli kadınlar var ve sayıları da küçümsenemeyecek kadar fazla. Onlardan biri de Ecenaz Yüzbaşıoğlu. 'Kadınların yaşamın her alanındaki görünürlüklerini arttırabilmek için çiziyorum.' diyen Yüzbaşıoğlu ile resmettiği kadınları konuştuk.

Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Ecenaz Yüzbaşıoğlu kimdir?

28 yaşındayım. Çocukluğumdan beri resimle iç içeyim. Başkent Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümünden 2016 yılında mezun oldum. Yaklaşık bir yıl kadar kendi mesleğimi yaptıktan sonra Ankara'daki bazı yayınevlerinde freelance çalışmaya başladım. Şu anda Birleşmiş Milletlerin bir ajansında iletişim departmanında asistan olarak çalışıyorum. Bir yandan da çalışmalarıma devam ediyorum. Yaklaşık 5 yıldır sanatın içinde daha aktif rol almaya çalışıyorum. Mühendislik alanı da çok keyifli bir alan ama şu an çalıştığım alanda kendimi daha mutlu hissediyorum. Aynı zamanda yaratıcı düşünmeme yardımcı olan da bir alan. Birçok aile gibi benim de ailem başta çok karşı çıktı resimle ilgilenmeme. Ama ilerlememi gördükçe benimle gurur duymaya başladılar. Bu benim için çok önemli. İnsanların takdirini kazanmak için yapmasam da hepimiz içten içe önem veriyoruz bu tarz şeylere.

'BU YOLDA BANA IŞIK TUTTU'

• Çizgilerle hikayeniz nasıl başladı? Sizi resme yönlendiren ne oldu?

Kendimi bildim bileli çok seviyordum gördüğüm şeyleri resmetmeyi, kendimi böyle ifade etmeyi. Ama beni bu alana asıl yönlendiren anneannem Ayten Şencan oldu. Anneannem resim yapmayı çok iyi bilen, çoğu enstrümanı iyi derecede çalabilen ve Fransızca bilen bir ilkokul öğretmeniydi. Aslında çocukluğumda birçok şeyi o öğretti bana. O bana her zaman ilham oldu ve bu yolda bana ışık tuttu. Daha sonra Işık Çuhacıoğlu'ndan teknik öğrenmek için dersler almaya başladım. O da tarzımı bulmamda bana çok şey kattı.

• Tasarım felsefenizi nasıl tanımlarsınız?

Mühendis olduğum için tasarımların işlevsel olması gerektiğini düşünüyorum ama ilgilendiğim alanda dikkat ettiğim tek şey karşı tarafa geçirdiğim duygular.

'KADIN PORTRELERİ ÇALIŞMAYI ÇOK SEVİYORUM'

• Resimlerinizin konusunu seçerken faydalandığınız veriler nelerdir? Temalarınızı nasıl buluyorsunuz?

Özellikle de kadın portreleri çalışmayı çok seviyorum. Bu dönemde birine duygularımızı ifade etmek, zayıf yönlerimizi veya güçlü yönlerimizi söylemek artık bir kadın olarak çok zor maalesef. Bu güçlü duygulardan beslenmeyi seviyorum. İzleyicilerden aldığım tepkiler çok farklı. Kimi yaptığım kadınları çok üzgün buluyor, kimi meraklı buluyor, kimi kızgın. Munzur bulan bile var. Aslında sanatı sanat yapan şey sonsuz kere yorumlanabilir olması diye düşünüyorum. İnsanlarda farklı duygulara kapı açmak, kabul etmediğimiz hislerin ne kadar doğal olduğunu onlara hatırlatmak bana iyi hissettiriyor.

'SADECE MUTLU İNSANLAR YARATMIYORUM'

• Çalışmalarınızda gözlere ağırlık vererek izleyici ile duygusal bağlantı kurmaya çalışıyorsunuz. Neyi vurgulamak istiyorsunuz?

Günlük hayatımızda bakışlarımız gerçekten bence her şeyi ele veriyor. Bütün duygulara yer vermeye çalışıyorum. Sadece mutlu insanlar yaratmıyorum. Bütün hisler, bütün duygular insanlar için. Utanmak, üzülmek, kızmak, öfkelenmek veya umut etmek sevinmek hepsi bizim için. İzleyici ile bu bağlantıyı kurmaya çalışıyorum. Kendilerinden bir şey bulsunlar istiyorum. Utanmayalım istiyorum duygularımızdan.

• Resim yaparken bu olmadı yeniden yapayım dediğiniz oluyor mu?

Hem de o kadar çok oluyor ki defalarca kez diyebilirim. Üst üste kaç resim yapmışımdır aynı malzemenin üstüne bilmiyorum. Hayatta birçok olasılık var ama bu üzerine çalıştığım malzeme benim ve burada ben ne istersem onu resmederim diyorum.

'AKRİLİK BOYA KULLANMAYI SEVİYORUM'

• Kullanacağınız malzemeler ve boya çeşitleri neye göre şekilleniyor?

Birçok sanatçı da fark ediyorum ki biz her şeyi kullanıyoruz. Elimde ne varsa kullanmaya çalışıyorum. Ama biraz sabırsız olduğum için akrilik boya kullanmayı seviyorum. Onun dışında dijitalde çalışmayı da seviyorum, dijital kağıt, kalem, boya olmadan; sonsuz kaynak tanıyor. Onun da farklı bir keyfi var.

• Sizce iyi bir ressam olabilmenin olmazsa olmaz kuralları var mıdır?

Aslında tek bir kuralı var sanırım kim ne derse desin yapmaya devam etmek. Dediğim gibi hepimiz takdir edilmeyi içten içe istiyoruz. Bütün bunları bir kenara bırakabilmek gerek. Çoğunluğun beğenisine kanıp bir yerlere gitmek veya beğeni alamayınca pes etmek doğru değil. Biraz umarsızca bu işi yapmayı öğrenmemiz gerek.

• Çalışmalarınızı yaparken ne tür referanslar ya da hangi sanatçılar sizi etkiliyor?

Henrik Arrestad Uldalen'in çalışmalarını çok beğeniyorum. Klasik figüratif resim yapan ve kendi kendini yetiştirmiş bir sanatçı.

• Yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğünüz yeni bir proje veya sergi var mı?

Pandemiden dolayı yakın zamanda bir sergi planlamıyorum. Bir süre çalışmalarımı online sergilemeye devam edeceğim.

'NE EKERSEK ONU BİÇİYORUZ'

• Pandemi süreci sizi nasıl etkiledi? Bu dönemde neler yaptınız?

Hayatımız değişti. Herkes gibi ben de çok bunaldım tabii ki. Çok zor bir dönemden geçiyoruz. Nasıl etkilendiğimi ben de belli bir süre sonra geriye dönüp baktığımda daha iyi anlayacağım. Bütün alanlarda dijitale geçiş var. Olabildiğince yeni döneme ayak uydurmaya çalışıyorum. Ama inanıyorum ki; bütün bunlar geçtiğinde farkındalığı daha yüksek, doğaya ve bütün canlılara saygılı olan bir nesil geliyor olacak. Çok iyi anladık ki, ne ekersek onu biçiyoruz.

Editör: Haber Merkezi