İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü"ne yönelik yürütülen soruşturmada 105'i tutuklu, 5'i "müşteki şüpheli" olmak üzere toplam 407 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede şüphelilere ilişkin değerlendirmeler yer aldı.

Şüpheli Ahmet Köksal hakkında yapılan değerlendirmelerde, Köksal'ın örgüt üyesi şüpheli Hüseyin Köksal'ın amcasının oğlu olduğu, Kültür AŞ ve Medya AŞ üzerinden gerçekleştirilen ihalelere katılan, bu ihaleleri kazanan veya başka kişilerin kazanmasını sağlayan kişilerden olduğu, suç örgütü içerisinde Murat Ongun isimli örgüt yöneticisi hiyerarşisinde bulunduğu kaydedildi.

İddianamede, Köksal hakkında şu ifadelere yer verildi:

"Tüzel kişi yararına elde edilen ciddi karlılık sonucunda BVA Reklam ve Danışmanlık Hizmetleri Anonim Şirketinin almış olduğu yönetim kurulu kararları ile genel kurul kararları çerçevesinde ortakları Murat Kapki, Ahmet Köksal ve Hüseyin Köksal adlı şahıslara yeni bir vergiye (gelir vergisi) katlanmak pahasına kar dağıtımları yapılması, vergisi verilmiş bir kazanç olarak suç gelirinin ortakların hesaplarına aktarılması, Murat Kapki'ye dağıttığı 71 milyon 494 bin liralık kar dağıtım taahhüt kaydı, Ahmet Köksal'a dağıttığı 207 milyon 758 bin 742 liralık kar dağıtım taahhüt kaydı, Hüseyin Köksal'a dağıttığı 78 milyon 217 bin 292 liralık kar dağıtım taahhüt kayıtları olmak üzere toplam 357 milyon 470 bin liralık kar dağıtımının nihai suç geliri olarak değerlendirildiği, Ahmet Köksal adına kayıtlı banka hesaplarına yatırılan tutarların (kar dağıtımlarının) büyük çoğunluğunun illiyet bağını koparmak ve kaynağından uzaklaştırmak amacıyla nakit olarak çekilmesi ve nakit olarak çekilen tutarların aracılar vasıtasıyla Hüseyin Köksal adlı şahsın banka hesaplarına nakit olarak yatırılması, kalan tutarların ise Hüseyin Köksal adlı şahsın doğrudan kendi adına kayıtlı banka hesaplarına veya bu şahsın ortağı olduğu firmalar adına kayıtlı banka hesaplarına aktarılması şeklinde değerlendirmelere yer verildiği anlaşılmıştır."

İddianamede, şüpheli Kağan Sürmegöz'ün İBB Emlak Yönetim Daire Başkanı olduğu, örgüt içerisinde hem örgüt yöneticisi Fatih Keleş hem de Murat Ongun'un hiyerarşisi altında bulunduğu, İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişleri tarafından düzenlenen tevdi raporunda diğer şüphelilerin yetkilisi olduğu usulsüz ihalelerde, muvazaalı sözleşmeler imzalanmasında ve hileli ecrimisil tahsilatlarında sorumluluğunun bulunduğuna dair hususların yer aldığı aktarıldı.

Şüpheli Emrah Bağdatlı tarafından yapılan yönlendirmeler kayıtlara girdi

Şüpheli Esma Bayrak hakkındaki tespitlerde, Ongun ile birlikte hareket ettiği, İBB iştirak firmalarından Kültür AŞ ve Medya AŞ üzerinden düzenlenen ihalelere katıldığı, usulsüz yöntemler ile ihaleleri kazandığı veya başkaca kişilerin kazanmasına sebep olduğu iddianamede anlatıldı.

İddianamede, şüpheli Bayrak'ın şüpheli Murat Ongun'un üs olarak kullandığı "iletişim çadırı ekibi" olarak adlandırılan yerde faaliyet gösterdiği ifade edildi.

Bayrak'ın "İstanbul Senin" uygulamasının hayata geçirilmesi ile elde ettiği bir çok veriyi Bilgi İşlem Daire Başkanı olan Erol Naim Özgüner'e ve uygulamada yönetici olan örgüt üyesi şüpheliler Emrah Yüksel ve Iraz Bıyık'a mesaj veya mail atmak suretiyle uygulamanın içerisine işlenmesini sağladığı bilgisi iddianamede yer aldı.

Şüpheli Nazlı Dalar'ın Medya AŞ'de görev yaptığı, şüpheli Ongun'un himayesinde, firari şüpheli Bağdatlı'nın organizasyonunda hareket ettiği, şüpheli Fatoş Ayık'ın kullandığı bilgisayar üzerinde yapılan incelemelerde, Dalar ile Ayık'ın "SİGNAL" programı üzerinden verilecek ihaleler ve kesilecek faturalarla alakalı görüşmelerinin olduğu anlatılan iddianamede, görüşme içeriklerinde Medya AŞ'de resmi görevli olmamasına rağmen Emrah Bağdatlı tarafından şüpheliye yönlendirme yapıldığının değerlendirildiği kaydedildi.

"Devletin organları aleyhine gerçekte var olmayan olaylar gerçekmiş gibi gösterildi"

İddianamede şüpheli Mahir Gün'ün, Ongun'un himayesinde kurulan, "troll" diye tabir edilen sosyal medya oluşumunun mensubu olduğu, "iletişim çadırı" olarak adlandırılan yerde Ongun'un yönlendirmesiyle suç örgütünün menfaatleri doğrultusunda, gerçek dışı haber yaparak veya yayarak geniş kitleler üzerinde algı oluşturma eylemlerinde bulunduğu anlatıldı.

Şüpheli Gün'ün, devletin organları aleyhine gerçekte var olmayan olayları gerçekmiş gibi göstererek, halkı devlete karşı kinlendirmeye yönelik, yanıltıcı bilgilerin yayılmasının organizasyonlarını gerçekleştirdiği, şüpheli Emrah Bağdatlı'nın temin ettiği suç gelirleri ile finansman süreçlerine dahil olduğu iddianamede ifade edildi.

İddianamede, şüpheli Gün'ün kullanımındaki farklı hesaplardan örgüt amacına uygun toplumun farklı kesimlerini hedef alan ve birbirine kışkırtan paylaşımlar gerçekleştirdiği, örgütün amaç ve faaliyetlerini benimseyen şüphelinin örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğunun anlaşıldığı belirtildi.

Kaynak: AA