Yaşamın her anı sürprizlerle dolu…

Kimi tatlı kıvamında, kimi acı…

Kimi de trajikomik denilecek cinsten…

Güler misin, ağlar mısın misali…

Arşivi tararken gözüme ilişti duruma örnek teşkil edecek bir haber.

Epey zaman geçmiş üzerinden…

Özetleyelim, bakalım gülecek miyiz, ağlayacak mı?

Ya da hem güleceğiz hem de dertli dertli iç mi geçireceğiz.

Aktaralım haberi…

Bakalım sizlerde nasıl bir etki yaratacak:

''Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanan enerji problemi ve kaçak enerji kullanımının konu edildiği toplantı, elektrikler kesilince mum ışığında yapıldı. Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi tarafından yapılan 'Diyarbakır'da ve Güneydoğu'daki enerji problemleri ile elektriğin kaçak kullanımı' konulu toplantı, ilginç bir olaya sahne oldu. Toplantı sırasında elektriğin aniden kesilmesi üzerine karanlıkta kalan Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Tarık Öden, açıklamayı mum ve kameraların ışığından yararlanarak yaptı.''

Hani bir de ilk yerli oto Devrim'in benzer bir hikayesi vardır.

Görevli mühendislerin gece-gündüz demeden dört buçuk ayda ürettikleri Devrim'in hikayesi.

Gerilere, 27 Mayıs harekatını takip eden günlere dönerek anımsayalım.

O zamanlar Türkiye'de otomobil yapılabileceğine kimse ihtimal vermiyordu.

Ama herkes yanılacaktı.

Her şeyiyle yerli üretim olan Devrim, kısa sürede Cumhuriyet Bayramı törenleri için hazır hale getirilecekti.

Hem de bir değil, tam iki tane…

Devrim-1, Devrim-2

Eksikleri vardı ama, kendi tekerlekleri üzerinde yürüyecek durumdalardı…

Önce Ankara'ya getirildiler. Demiryolu Fabrikası'nda, depolarına birkaç litre benzin konuldu. Asıl ikmal sabah yapılacak, sonra da Meclis'e gidilecekti.

İşte aksilik de ondan sonra başladı. Eskorttakiler, durumu bilmediğinden benzin istasyonuna uğramadan yola çıktı.

Meclis önüne gelindiğinde durum anlaşıldı. Ama yapacak bir şey yoktu. Telaşla getirilen bidonlardaki benzin önce Devrim-2'nin deposuna boşaltıldı. Devrim-1'in deposunu doldurmak için vakit yetmedi. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel Anıtkabir'e gitmek üzere çoktan otomobile binmişti.

Araç, bir süre gittikten sonra durdu.

Gürsel Paşa, araçtan indi, benzin ikmali yapılmış olan Devrim-1'e binerek, Anıtkabir'e gitmek üzere TBMM'den ayrıldı.

Telaştan kaynaklanan unutkanlık, Gürsel Paşa'nın Devrim-1'e binerken şu sözleri söylemesine neden oldu:

'Batı kafasıyla otomobil yaptınız ama, doğu kafasıyla benzin ikmalini unuttunuz''

Dedik ya hayat sürprizlerle dolu…

Kimi tatlı, kimi acı…

Kimi de trajikomik…