Motifleri, düğümleri, kök boyası ve desenleriyle Türk kültürünün vazgeçilmezleri arasında yer alan ve Yörük kadınlarının bahçelere kurduğu tezgahlarda ilmik ilmik dokunan halılar, bir süre sonra kullanıma bağlı deforme oluyor. Eskimiş, yıpranmış halılar usta ellerde yeniden hayat buluyor.
Değerli halıları onaran ustalardan biri olan Sabir İsmeti, bitkilerden elde edilen kök boyası kullanılarak orijinal tezgahlarda dokunan el dokuması halılarıyla ünlü Döşemealtı ilçesinde halı ticaretiyle uğraşan bir firmada çalışıyor.
Yaklaşık 41 yıldır baba mesleğini yapan İsmeti, cerrahi bir titizlikle halıları ve kilimleri onarması dolayısıyla "halı doktoru" olarak biliniyor.
İsmeti, Türkiye'nin dört bir yanından kendisine gönderilen eski halıları ilmek ilmek işleyerek tamiratını yapıp ömürlerini uzatıyor. İsmeti, kilim ve halıların üzerinde aylarca çalışarak orijinaline uygun hale getiriyor.
"DOKTOR GİBİ HALILARIN AMELİYATINI YAPIYORUM, YENİDEN HAYAT VERİYORUM"
İsmeti, aslen Tebrizli bir Türk olduğunu, eşi ve 4 çocuğu ile 4 torununun Tahran'da yaşadığını anlattı.
Babasının da Tebriz'de halı tamiratıyla uğraştığını ifade eden İsmeti, çocuk yaşlardan itibaren eski halı ve kilimlerin tamiratını yaptığını, mesleğinin zevkli olduğunu ancak sabır istediğini söyledi.
İran ve Türk düğüm tekniğini bildiğini belirten İsmeti, "Halıları ilmik ilmik işlemek kadar renklerini tutturmak da önemli. Bazen bir halıyı tamir etmek 1 yıl sürüyor. 150-200 yıllık halıları eski haline dönüştürüyorum. Bana 'halı doktoru' diyorlar. Doktor gibi halıların ameliyatını yapıyorum, yeniden hayat veriyorum. Bir halıya büyük emek veriyorum." dedi.
İsmeti, bazen Türkiye'de bazen de İran ya da farklı ülkelerde halı tamiratı yaptığını aktararak, "Mesleğim gereği ülkemden ayrı kalıyorum. Ben buradayken İsrail'in saldırıları başladı. Ailemle günlük konuşuyorum. Endişeyle takip ediyorum. En yakın zamanda aileme kavuşmayı ümit ediyorum." diye konuştu.