CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun yanıtlaması istemiyle gıda güvenliğinden çevresel risklere, doktor yetersizliğinden yarım kalan hastane projelerine kadar çok sayıda başlıkta kapsamlı bir soru önergesi verdi. Gürer, halk sağlığını ilgilendiren kritik alanlarda Bakanlığın şeffaf ve bütüncül bir çalışma yürütüp yürütmediğini sorguladı.

Gürer, nişasta bazlı şurupların, pestisit ve aflatoksin kalıntılarının insan sağlığı üzerindeki etkilerine ilişkin bilimsel incelemelerin yetersiz olduğunu belirterek, “Hastanelere yansıyan sonuçlar araştırılıyor mu? İçme sularındaki arsenik, demir ve klor gibi maddeler uzman takiplerinden geçiyor mu? Bu alanda ihtisaslaşmış kaç doktor var?” dedi.

Zoonotik hastalıklar, gıda zehirlenmeleri ve bulaşıcı hayvan hastalıklarına dikkat çeken Gürer, Türkiye’de artan vakalara rağmen verilerin şeffaf biçimde paylaşılmadığını söyledi. “Tarım ve Orman Bakanlığı ‘biz izliyoruz’ diyor, Sağlık Bakanlığında ise veri yok. 2025 yılında kaç zoonotik vaka tespit edildi, kaç gıda zehirlenmesi yaşandı, kaç ölüm meydana geldi?” diye sordu. İklim değişikliğinin ortaya çıkarabileceği yeni hastalıklara karşı hazırlık planı olup olmadığının da açıklanmasını talep etti.

Ambalajlı sulardaki denetim zincirine değinen Gürer, damacanaların kaç kez kullanıldığı ve güneş altında bekleme sürelerinin takip edilip edilmediğini de gündeme taşıdı.

Çevresel risklere ilişkin sorular yönelten Gürer, “Baz istasyonları, yüksek enerji hatları insan sağlığına etkileri açısından izleniyor mu? Bu konuda kamuoyuyla paylaşabileceğiniz bilimsel veri var mı?” ifadelerini kullandı.

Zoonotik hastalık yükünün arttığını belirten CHP’li vekil, veteriner hekimlerin hastanelerde görev almasından yana olup olunmadığını da sordu.

Hizmet alımı kapsamında çalışan personelin yaşadığı mağduriyetlere dikkat çeken Gürer, “Bilgi işlemciler, görüntüleme çalışanları, yemekhane personeli, güvenlik görevlileri… Binlerce kişi kadro bekliyor. 39 sağlık branşında atanamayan on binlerce mezun var; hastanelerde ciddi eleman açığı bulunuyor” dedi.

İlaç katkı paylarına ilişkin ayrımcılık yapıldığını ifade eden Gürer, “Suriyeliden katkı payı alınmazken emekliden neden alınıyor?” diye sordu.

Niğde’de yıllardır çözülemeyen sağlık yatırımlarını da gündeme taşıyan Gürer, Bor Fizik Tedavi Hastanesinin yıkılmasının ardından açılan çukurun hâlâ temel aşamasına bile geçmediğini hatırlattı. Yeni hastane için belirlenen alanda fay hattı gerekçesiyle projenin taşınmasının tartışma yarattığını belirten Gürer, “Fizik tedavi hastanesi ne zaman, nerede yapılacak? 2026 programında yer alacak mı?” dedi.

Kentte ciddi doktor açığı bulunduğunu vurgulayan Gürer, “Niğde’de onkoloji, nefroloji, endokrinoloji, gastroenteroloji gibi kritik branşlarda doktor yok. Kemoterapi alan yurttaşlar günlük tedavileri için başka illere gidiyor. Işın tedavi merkezi Niğde’ye ne zaman kurulacak?” diye sordu.

Meslek hastalıkları, yanık tedavi üniteleri ve bağımlılık merkezlerine dair güncel verilerin de açıklanmadığını belirten Gürer, halk sağlığını yakından ilgilendiren konularda daha fazla şeffaflık ve planlama çağrısı yaptı.

Muhabir: Hatice Gürel