Yaz aylarının yaklaşmasıyla güneş kremi başta olmak üzere çeşitli kozmetik ürünlerin satışları arttı. Artan taleple beraber piyasada sahte ve taklit ürünlerin yaygınlaşma riski de bulunuyor.
Tüketicilerin, söz konusu kozmetikleri satın alırken hem sahtecilik hem de ürün içerikleri ve son kullanma tarihi gibi unsurlara karşı dikkatli olması gerekiyor.
"ÜRÜN TAKİP SİSTEMİNDE KAYITLI OLUP OLMADIĞI SORGULANMALIDIR"
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Kozmetik ve Temizlik Ürünleri Sanayi Meclisi Başkanı Ahmet Pura, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, özellikle güneş kremi gibi tüketimi yüksek ürünlerin taklitlerinin arttığını, bu nedenle tüketicilerin bu ürünleri alırken daha dikkatli olmasının önem taşıdığını söyledi.
Söz konusu ürünleri orijinallerinden ayırt etmenin ve bazı özelliklerine dikkat etmenin halk sağlığının korunması açısından önemli olduğunu belirten Pura, "Satın alınan kozmetiğin Ürün Takip Sistemi'nde kayıtlı olup olmadığı sorgulanmalıdır." dedi.
Pura, ülkede Tarım ve Orman ya da Sağlık bakanlıklarınca onaylanan ürünlerin güvenilir kabul edildiğini vurgulayarak, "Ürün ambalajında 'TSE' veya 'CE' gibi sertifikaların olup olmadığı kontrol edilmeli. Ayrıca, ürünün Sağlık Bakanlığından onaylı olup olmadığı, barkod numarası veya üretici bilgileri kullanılarak kontrol edilebilir. Sahte ürünlerde bu tür sertifikaların eksik veya yanıltıcı olması yaygındır." diye konuştu.
"ETİKETLERİN BASILMA DÜZENİNE VE SİMETRİSİNE DİKKAT EDİLMELİDİR"
Güneş kremlerinin iç ve dış olarak farklı ambalajlarının olabildiğini belirten Pura, "Sahte ve taklit ürünlerin iç ambalaj etiketlerinde sıklıkla düzensiz basımlara rastlanıyor, bu nedenle ürün iç ambalajındaki etiketlerin basılma düzenine ve simetrisine dikkat edilmelidir. Orijinal ürün etiket ve ambalajlarında firmaya özel fontlar kullanılmakta olup satın alınan ürünlerde bu yazı stil ve fontlarının yer alıp almadığına bakılmalı. Etiketin üzerinde yer alan ürün bilgileri, üretim ve son kullanma tarihi gibi detayların da düzgün ve net şekilde yazılıp yazılmadığı kontrol edilmelidir." diye konuştu.
Pura, satın alma kararı verirken son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin alınmaması tavsiyesinde de bulundu.
Renksiz olarak üretilen orijinal ürünlerin sahte ve taklitlerinin sıklıkla renklendirilmiş olarak piyasaya sunulduğuna dikkati çeken Pura, bu nedenle ürünlerin renklerinin de kontrol edilmesinin önemli olduğunu kaydetti.
Pura, sahte güneş kremlerinin kötü kokuya sahip olabildiğini aktararak, "Gerçek güneş kremleri, çoğunlukla hafif kokusu olan, doğal bileşenlere sahip ürünlerdir. Orijinal ürünlerin sahte ve taklitlerinden ayırt edilebilmesi için paketin içine bilye konuyor, satın alınmak istenilen ürün iyice çalkalanarak bilye sesi duyulduğuna dikkat edilmeli." ifadesini kullandı.
Güneş kreminin fiziksel, kimyasal ve hibrit olmak üzere üç farklı çeşidinin olduğunu bildiren Pura, "Yağlı ciltler için yağsız formüller, kuru ciltler için ise nemlendirici özelliği olan güneş kremleri tercih edilmelidir. Hassas ciltler için mineral bazlı ürünler, kimyasal içeriklere karşı daha az reaksiyon gösterir." değerlendirmesinde bulundu.
"KREM GÜNEŞE ÇIKMADAN EN AZ 15 DAKİKA KADAR ÖNCE CİLDE SÜRÜLMELİDİR"
Pura, koruyucu kremlerin güneşe çıkmadan en az 15 dakika önce sürülmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Eğer sonrasında hep güneşli ortamda bulunulacaksa, iki saatte bir krem tekrar sürülmelidir. Tatilde deniz ya da havuza girip çıktıktan sonra güneş koruyucusu tekrar sürülmelidir. Eğer su ile temas olursa ürünlerin etkisi yüzde 50 azalmaktadır. Eğer havluyla kurulanırsa etkisi tamamen geçmektedir. Terlemeyle de koruyucunun etkisi azalmaktadır."