Ege Plastik Sanayicileri Derneği Başkanı Şener Gençer, İzmir’de geri dönüşüm yatırımlarını tek çatı altında buluşturacak geri dönüşüm OSB’ye duyulan ihtiyacın her geçen gün arttığına dikkat çekerek, “Milli ekonomi için hayati öneme sahip olan bu sanayi yatırımların önemini anlamayan ve hâlâ ‘hurdacı’ gibi görenleri ayıplıyoruz” dedi. Şener ayrıca, Türk ekonomisinin en önemli yapısal sorunu olan cari açığın ilaçlarından birinin de geri dönüşüm olduğunu dile getirdi.
Türkiye atık bertarafında iddialı hedefler ortaya koyarken, kaynağında ayrıştırılmış her türlü atığı yeniden ulusal ekonomiye kazandıran geri dönüşüm sektörü, uygun yatırım altyapısından mahrum kalıyor. Türkiye’de sayıları ve üretim ölçekleri her geçen gün artan geri dönüşüm firmaları, yerel yönetimler tarafından tahsis edilecek alanlarda kurulacak Geri Dönüşüm OSB’lerde bütünleşmek istiyor.
Yaşanan sorunla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ege Plastik Sanayicileri Derneği (EGEPLASDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkan Yardımcısı Şener Gençer; geri dönüşüm sektörüne yatırım yapan sanayicileri hâlâ “hurdacı” olarak gören bir anlayışın egemen olmasından üzüntü duyduklarını belirterek, “Milli ekonomi için hayati öneme sahip olan bu sanayi yatırımların önemini hâlâ anlamayanları ayıplıyoruz.” dedi.
“OSB YÖNETİMLERİ İSTEMİYOR”
Geri dönüşüm tesislerini tek çatı altında buluşturacak, her türlü altyapısı oluşturulmuş organize sanayi bölgelerinin eksikliğinin her geçen gün daha fazla hissedildiğini hatırlatan Gençer, bu yatırımların mevcut OSB’ler içinde kurulmasının önünde de yönetimsel engeller olduğunun altını çizdi. Mevcut OSB’lerin Yönetim Kurulu ve Mütevelli Heyet üyelerinin olumsuz tutum takındığını kaydeden EGEPLASDER Başkanı Şener Gençer, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Doluluk oranı düşük olan OSB’lerimizde yatırım yapılabilecek alanlar var. Bu bölgeler, geri dönüşümü de içeren karma OSB olarak daha çok değer yaratabilir. Ayrıca bu tesisler atık üretmeyen, mevcut atığı işleyen ve pek çok sektörden çok daha temiz üretim yapan tesislerdir. Yangın güvenliğinden iş güvenliğine kadar birçok sanayi tesisine göre çok daha ağır standartlara ve yönetmelik hükümlerine tâbi durumdadırlar. Ayrıca bu kurumların, atıkların üretildikleri yerlerde bulunması, karbon ayak izinin azaltılması açısından da büyük önem taşımaktadır. OSB Yasası’nda yapılacak düzenlemeyle geri dönüşüm tesislerine de mevcut OSB’lerde yer açılması gerektiğini kamu otoritelerimiz ve iş dünyamızla paylaşmaktayız.”
2050 yılında dünya üzerinde kullanılan plastiklerin yüzde 60’ının geri dönüşüm kaynaklı olacağına dikkat çeken Gençer, başta yerel yönetimler olmak üzere atık yönetiminin tüm paydaşlarının Geri Dönüşüm OSB’leri için harekete geçmesi çağrısında bulundu.
Türkiye’nin 81 ilinde ve pek çok ilçesinde atık ayrıştırma tesislerinin bulunduğunu anımsatan EGEPLASDER Başkanı Şener Gençer, bu çalışmaların yüksek teknolojili geri dönüşüm tesislerinin kümeleneceği Geri Dönüşün OSB’ler ile daha da ivme kazanacağını vurguladı.
MİLLİ EKONOMİYE KATKI…
Şener Gençer, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Sadece plastikte değil, tüm atıkların kaynağında ayrıştırılması ve geri dönüşümü dünyada azalan enerji, hammadde ve doğal kaynaklar için büyük önem taşıyor. Sektörün bu vizyonla kümelenmesi; çevre etkisinin asgariye indirilmesi, lojistik avantajların öne çıkması, geri dönüşüm sektörünün ölçek ekonomisine uygun olarak büyümesi için kritik bir faktör. Mümkünse her şehrimize bir Geri Dönüşüm OSB kazandıralım. Nüfusu ve atık rezervi az olan bazı illerimizin komşu illeri ile birlikte kullanacakları ortak organize sanayi bölgesi alanları belirleyelim. Geri dönüşüm sektörü, daha az termoplastik hammaddesi ithalatı sağlayarak cari açığı yüzde 36 azaltma potansiyeli sunuyor. Ülkemiz son 6 yılda 26 milyon ton geri kazanılabilir atık işledi ve yaklaşık 7 milyon ton atığı geri kazandı. Milli ekonomiye 50 milyar TL’nin üzerinde katkı sunuldu. Türkiye mevcut büyümesini sürdürürse geri dönüşüm sektörü 2050 yılında 73 milyar dolarlık bir büyüklüğe kavuşmuş olacak.”
DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE ATIK YÖNETİMİ
İnsanoğlu her yıl 2,1 milyar ton katı atık üretiyor. Bu atıkların sadece yüzde 19'unu geri dönüştürülebilirken, yüzde 11’i yakılarak enerji üretiliyor. 2050'ye kadar küresel atık miktarının yüzde 70 artması bekleniyor. Bu atıklar, döngüsel ekonomi modelleri sayesinde 2050 yılına kadar 4,5 trilyon dolarlık bir ekonomik fayda üretebilecek. Türkiye’de her gün 100 bin ton belediye atığı oluşuyor ve bu atığın sadece yüzde 10'u enerjiye dönüşüyor. Küresel ölçekteki atık miktarı, enerji ve madencilik alanlarının üretiminden kaynak verimliliğine, tüketiminden atık yönetiminde kadar bizi yeni bir paradigmaya doğru zorluyor.