Ankara Batı Adliyesi 3. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya taraf avukatları ve tutuklu sanık Muhammet Mustafa Duman katıldı.

Davaya gelen evrakın okunmasının ardından söz verilen tanık Ö.K, köpeğinin beş yavrusu olduğunu, hastalığı sebebiyle bakamayacağından sahiplendirmek istediği için hayvansever bir arkadaşından bu konuda yardım istediğini ve sanığın köpekleri almaya geldiğini anlattı. Ö.K, sanığın köpekleri kaçarcasına alıp gittiğini, aradığını fakat ulaşamadığını, durumdan endişe duyduğu için arkadaşlarına haber verdiğini söyledi.

Tanık Ö.K, köpekleri sanığa yüksek bir kutuda verdiğini, köpeklerin o zaman 4 günlük olduklarını, daha yürüyemediklerini, bu nedenle köpeklerin kaçmasının imkansız olduğunu ifade etti.

Tanık S.K de hayvansever olduğunu, mezarlıkta 3 yavru köpek gördüğünü, sahiplendirmek için ilan açtığını, kendisine ulaşan sanığı, arkadaşına yönlendirdiğini söyledi. S.K. köpekler teslim edildikten bir gün sonra sanığa ulaştıklarında onları engellediğini, olayı hayvanseverlerin bulunduğu çeşitli gruplarda paylaştığında, başkalarından da benzer geri dönüşler aldığını anlattı.

Tanık olarak mahkemeye çağırılan sanık Muhammet D'nin kardeşi B.D ise ağabeyi ile arasında geçen konuşmaların üzerinden zaman geçtiği için çok hatırlamadığını, ağabeyinin ticaretle uğraştığını bu yüzden borçlandığını ve evine haciz geldiğini, mesajlarda da bu konuyu konuştuklarını iddia etti. Abisinin '3 kez aradım vermekten vazgeçtiler' mesajında "satmak" yerine "vermek" kelimesini kullandığını, söz konusu verme işleminin ev ve arsa için olduğunu savundu.

"Köpek öldürme şüphesiyle usulsüzce buradayım"

Tanık beyanlarının ardından söz verilen sanık Muhammet D, dava dosyasının en başından beri usulsüz olduğunu, şikayet üzerine 27 Nisan günü ifade verdiğini, aynı gün iki saat sonra tekrar ifadeye çağırıldığını söyleyerek, şöyle devam etti:

"Ben yokken evime girildi. Benim delilleri karartmam söz konusu değildir. Ev arandığında evimde hiçbir suç unsuru bulunmadığına dair tutanak var. O saatlerde evime girmediğim de kamera kayıtlarıyla belli. Ben 6 aydır cezaevindeyim suçum olmadığı halde. Bu 6 ay da benim hakkımda sosyal medyada tonla hakaret edildi. Ben suçsuzum. Köpek öldürme şüphesiyle usulsüzce buradayım. Ben 28 yaşında genç bir Türk hekimiyim, devletime faydalı olabilmek ve hastalarıma bakabilmek yerine 6 aydır cezaevindeyim. Bu süreç bir cezaya dönüşmüş durumda. Benim hayatıma geri döndürülemez bir şekilde zarar verildi. Üzerime atılan bu iftirayı nasıl temizleyeceğim. Ben köpekleri öldürmedim. Beraatimi talep ediyorum."

Beyanların ardından söz alan sanık avukatları da aleyhe olan beyanları kabul etmediklerini, dosyada başından beri algı oluşturulmaya çalışıldığını, bahsi geçen kemiğin geviş getiren hayvanlara ait olduğunun tespit edildiğini, 27 Nisan'da yapılan ev aramasında herhangi bir olumsuz tespit ve delil bulunmadığını belirterek sanığın tahliyesini talep etti.

Bu sırada söz alan Ankara 1 ve 2 Nolu Baro ile çeşitli hayvansever derneklerinin avukatları davaya katılma talebinde bulundu.

Talebi değerlendiren mahkeme, katılma talebinin reddine karar verdi.

Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı eksik hususların giderilmesini ve sanığın tutukluluk halinin devamını talep etti.

Mahkeme, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı 23 Eylül'e erteledi.

Kaynak: AA