Kentin farklı noktalarında yetiştirilen domatesler, ağustosta bölge üreticileri tarafından hasat edilip kasalarla yüklendikleri araçlarla Erciyes Dağı eteklerindeki devasa arazilere getiriliyor.
Burada, "kasacılar" denilen işçiler tarafından çadırların serili olduğu araziye indirilen domatesler, diğer çalışanlarca önce ortadan ikiye kesilip daha sonra tuzlanıyor. Güneşin altında çoğunlukla ailece çalışan mevsimlik işçiler, kahvaltı yapmadan gün doğumu ile başladıkları işlerini adeta zamanla yarışarak gün batımına kadar sürdürüyor.
Yaklaşık 12 gün sergide kalan domatesler, istenilen kıvama gelince tekrar torbalarla kamyonlara yüklenip işlenmek üzere İzmir'deki fabrikalara, ardından da yurt dışına gönderiliyor. İşçilerden sorumlu Ramazan Çoban (55), AA muhabirine, yaptıkları işin zahmetli olduğunu söyledi.
Kayseri'de ekime kadar çalıştıklarını belirten Çoban, "Bu yaptığımız iş yaklaşık 2 ay sürüyor. Biz 1 ay İzmir'de kaldık 1 ay da burada kalacağız. Yaptığımız işten zevk alıyoruz." dedi.
Çoban, hemen hemen herkesin ailece çalıştığını dile getirerek, "Burada 80 kişi çalışıyoruz. Ailemle beraber 13 kişi geldik. Bir kasa için yaklaşık 17 lira alıyoruz. Sabah 06.00'da kalkıp buraya geliyoruz. Saat 08.00'e kadar çalışıp daha sonra kahvaltı yapıyoruz. Akşam 19.00'a kadar çalışıyoruz. Günde 100-150 ton domates geliyor. Biz sadece kesme ve tuzlama işini yapıyoruz. Çok güneş var. Sıcaktan terliyoruz. Burada 1-2 ay kadar kalacağız. İşimiz çok zor. Havalar çok sıcak gidiyor. Zorluklara rağmen çalışmaya devam ediyoruz." diye konuştu.
Mehmet Veysi Hançer de (32) çalışmak için Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinden geldiklerini ifade etti.
Çalışmaya 5 çocuğuyla ailece geldiklerini kaydeden Hançer, tüm zorluklara rağmen çalışmaktan geri durmadıklarını anlattı.
Hançer, erken saatte iş başı yaptıklarına dikkati çekerek, "Günlük 150 ton 200 ton domates geliyor. Çömelerek bu işi yapıyorlar. Akşama kadar bu ayaklar şişiyor." ifadelerini kullandı.