Engelliler Konfederasyonu Başkanı Mustafa Özsaygı, engelli bireylerin Türkiye'de işgücüne katılım oranının yüzde 22,1, kadın engellilerde ise yüzde 12,5 düzeyinde olduğunu belirterek, Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS) atamalarının yetersiz olduğuna dikkat çekti. Engelliler Konfederasyonu, genel merkez binasında Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS) atamalarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Özsaygı, Türkiye'de iş gücüne katılım oranının yüzde 53, engellilerin katılım oranının yüzde 22,1 olduğunu belirtti. Özsaygı, bu oranın kadın engellilerde yüzde 12,5 olduğunu söyledi. Konfederasyon Başkanı Mustafa Özsaygı, şöyle konuştu: '2022'nin sonuna doğru Cumhurbaşkanı'nın bize verdiği söz; kapsamlı, herkesi tatmin edecek, boş kadroları dolduracak bir atama söz verilmişti. Ancak ne yazık ki 3 Aralık 2022 günü, Dünya Engelliler Günü'nde bu sözünde durmadı ve kendisi yere, parti mitingine gitti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da bununla ilgili bir herhangi bir açıklama yapmadı. 2 bin 323 civarı engelli memur ataması yapılacağı duyuruldu, bununla ilgili tercihler yayınlandı. Biz zaten atamaların ya da atanmışların yaşadıkları haksızlıkları, özlük sorunlarını, intibak sorunlarını söz konusu bile edemiyoruz. Önemli olan bugün bizim beklediğimiz en kısa sürede kamudaki engelli memur kotasının doldurulması ve insanların daha fazla mağdur edilmemesi. Buna ilaveten engelli çalıştırma kotasının derhal yasal bazda yüzde 6'ya çıkarılması ve bunun hayata geçirilmesini bekliyoruz.'
'ENGELLİLERİN İŞ GÜCÜNE KATILIM ORANI YÜZDE 22,1'
'Türkiye'de yaşayan milyonlarca engelli bireyin en temel sorunu, bağımsız bir yaşamın imkanlarının kısıtlı olmasıdır.' diyen Özsaygı konuşmasında şu ifadeleri kullandı: 'Bu imkanların kısıtlı olmasının nedenleri ertelenen erişilebilirlik, zamanında sunulmayan eğitim, sağlık hizmetleri ve en önemlisi istihdam sorunudur. Türkiye'de iş gücüne katılım oranı yüzde 53 iken engellilerin katılım oranı yüzde 22,1'dir. Bu oran kadın engellilerde yüzde 12,5 düzeyindedir. Milyonları aşan engelli nüfus için belirlenen yüzde 3-4'lük istihdam kotaları bile yasal ölçüler çerçevesinde doldurulmamaktadır. Bu yasadışı durum nedeniyle sorumlular etkili bir yaptırıma maruz kalmamaktadır. Tüm bunlar gösteriyor ki engellilere yönelik sistematik bir ayrımcılık uygulanmaktadır. Her insan gibi engelli bireylerin de birçok hakkı çalışma haklarına doğrudan bağlantılıdır. Türkiye'nin de onaylayıp imzaladığı BM Engelli Hakları Sözleşmesinin 27'inci maddesinde; 'Engelli yurttaşlar diğer yurttaşlarla eşit koşullar altında çalışma hakkına sahiptir. Devlet bu hakkın yaşama geçirilmesi için gerekli tedbirleri alır' denilmektedir.'
'AYRIMCILIĞA SON VERİLMELİ'
Özsaygı konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Engellilerin işe alım ve istihdam edilme koşullarında, istihdamın sürekliliği, kariyer gelişimi, sağlıklı ve güvenli çalışma koşulları dahil olmak üzere, istihdama ilişkin her hususta, engelliliğe dayalı ayrımcılığı yasaklayan sözleşmelerin gereği yerine getirilmemektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı'nda olduğu gibi engelli atamalarında gereksiz yere hafızlık belgesi gibi gereksiz ek belgeler talep edilmektedir. Bu gibi uygulamalar haksız ve engellileri zora sokan uygulamalardır. Yasal dayanağı olmayan açıkça ayrımcılık olan bu ve benzeri uygulamalara son verilmelidir. Engelliler için fırsat eşitliği, eşit işe eşit ücret ilkesi, tacizden korunma ve mağduriyetin giderilmesi, güvenli ve sağlıklı çalışma koşulları dahil olmak üzere diğer yurttaşlarla eşit koşullar altında adil ve uygun çalışma koşullarının sağlanması devletimizin sözleşme ile onayladığı bir durumdur. Engelliler için gerekli rehberlik, rehabilitasyon, eğitim, mesleki ve teknik eğitim imkanlarının tanınması ve kamu sektöründe istihdam koşullarının nicel ve nitel olarak iyileştirilmesi, kamuda çalışan engellilerin çalışma koşullarının geliştirilmesi BM Engelli Hakları Sözleşmesi ve Anayasa'nın 5, 10, 49, 50, 51, 70 ve 90'ıncı maddelerinin gereğidir.' Hukuken çalışma ve istihdam hakkına sahip olan milyonlarca engelli yurttaştan sadece 200 bin civarında, bu hakkı kullanabilen kişi olduğunu belirten Özsaygı, '130 bini işçi olarak ve 65 bini de kamuda memur olarak çalışan bu kişilerin işyerlerinde engellilere yönelik ayrımcılık ideolojisi olan sağlamcı tutumlara maruz kaldığı, mobbing uygulamalarının yaptırımsız kaldığı bilinmektedir. İdareciler (şef, müdür, daire başkanı, genel müdür) düzeyinde engelli istihdamı neredeyse yoktur. Bu durum engellilerin kamuda yaşadıkları temel sorunların tespiti ve çözümünde yetersizliklere yol açmaktadır. Bu sorunlarla topyekûn ve hızlı bir şekilde mücadele etmek için öncelikle engelli istihdamı için yeterli sayıda atama yapılması sağlanmalıdır.' diye konuştu.
'55 BİN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ ENGELLİ YURTTAŞ VAR'
'Engellilerin kamuya atanması sadece atanan sayısı kadar kişinin işe alınmasından ibaret değildir.' diyen Özsaygı, konuşmasında şunları kaydetti: 'Engellilerin atanması, aynı zamanda evlere kapatılmış, açlık ve yoksulluğa mahkûm edilmiş engelli nüfusun daha görünür olmasına ve kamuda engelli haklarına ilişkin farkındalığın artmasına yol açacaktır. Mevcut durumda yaklaşık 55 bin üniversite öğrencisi engelli yurttaş vardır. Bu kişilerin mezuniyetten sonra işsiz kalmaması için bir politika geliştirilmelidir. 2022 EKPSS atamalarında 46 bin 454 engelli, atanmak amacıyla tercih yapmış ancak sadece 2 bin 556 kişi işe yerleşebilmiştir. Bu atanma kontenjanları var olan yetersiz kotayı bile doldurmaktan acizdir. Bizler engelli nüfusun, toplam nüfus içindeki oranından öte, yüzde 6 kadar bir istihdamın engelliler için uyumlu ve erişilebilir hale gelmesi gerektiğini talep ediyoruz.'
'KAMUDAKİ ENGELLİ İSTİHDAM KOTASI YÜZDE 6'YA YÜKSELTİLMELİ'
Özsaygı konuşmasını şöyle bitirdi: 'Ancak 2023 bütçesinde engelli ataması için öngörülen atama sayısının da maalesef 2 bin 323 kadar olduğunu görüyoruz. Sembolik diyebileceğimiz bu sayılarla atanmayı bekleyen yüz bine yakın engelli yurttaşın talepleri karşılanamaz. Ekonomik kriz nedeniyle engellilere verilen ödeneklerin çok yetersiz kaldığı ve ücretli çalışma dışındaki seçeneklerin kesin çözüm olmadığı açıktır. EKPSS kapsamında hemen en az 20 bin atama yapılmalıdır. Kamudaki engelli istihdam kotası yüzde 6'ya yükseltilmeli ve bu kotanın arz ve talep çalışmaları için gerekli bütçe düzenlenmelidir. İşgücü talebi boyutuyla işyerlerinin uyumlaştırılması amacıyla da başta erişilebilirlik olmak üzere, kamu kurumlarının yol, geçit, otopark, yemekhane, internet siteleri, mevzuatları, hizmet içi eğitim programları ve idari kadrolarının farkındalık düzeyi engelliler için uyumlu hale getirilmelidir. 21'inci yüzyılda engelli yurttaşların temel hakları artık engellenmez. Cumhuriyetin 100'üncü yılında engelli ve ailesinin temel yurttaşlık hakları artık ötelenemez. İlgilileri bir kez daha göreve çağırıyoruz.'