Eğitim-Bir-Sen, 8'inci Dönem Toplu Sözleşme sürecinde Kamu İşveren Heyeti'nin sunduğu zam teklifini protesto etti. Milli Eğitim Bakanlığı önünde 'Yetersiz Teklife Hayır' eyleminde buluşan Eğitim-Bir-Sen üyeleri, 'Eğitim ve bilim çalışanlarını, emeklilerini yok sayan teklifi reddediyoruz' diye slogan attı. Grup adına basın açıklamasını Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz yaptı. Yavuz, "Kamu İşveren Heyeti'nin, 2026 yılı için yüzde 10 art 6, 2027 yılı için yüzde 4 artı 4 olarak açıkladığı; refah payının ve taban aylığa zammın yer almadığı, gerçeklerden uzak, memuru da emekliyi de yok sayan; akla, vicdana, hakkaniyete sığmayan teklifini bir kez daha reddediyoruz. 8'inci Dönem Toplu Sözleşme sürecinde, takvim sona doğru yaklaşırken hükümetin, 'Türkiye Yüzyılı' vizyon ve hedefine uymayan, gelir dağılımında adaleti sağlamayan, memuru açlık ve yoksulluk sınırı arasına mahkum eden teklifini kabul etmiyoruz" dedi.

'BİZİM İÇİN HAYAL KIRIKLIĞI'

Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Teklif bu haliyle bizim için umut değil, hayal kırıklığıdır. Enflasyon karşısında eriyen ücretleri, aynı işi yapan farklı statülerdeki çalışanlar arasında ücret dengesizliğini, görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki uçurumu gidermeyen bu teklif üzerinden pazarlık yapılması mümkün değildir."

Yavuz, "Buradan Kamu İşveren Heyeti'ne soruyoruz; Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki şube müdürlerinin, ilçe müdürlerinin, il milli eğitim müdür yardımcılarının, araştırmacı, uzman ve müfettişlerin öğretmenlik kariyer basamaklarında ilerleme hakkından mahrum bırakılmasının çözüm yeri toplu sözleşme masası değil de neresidir? 'Yasada çözelim' dedik olmadı, şimdi 'Müsaade edin masada çözelim' diyoruz. Bu adaletsizlik böyle devam etmemeli, bunun bir çözümü olmalı. Lisansüstü mezunu yöneticiler, rehber öğretmen ve geçici görevlendirilen öğretmenlerin, ek ders ücretlerinin artırımlı ödenmesi için toplu sözleşme masası bir fırsat iken, neden bu arkadaşlarımız haklarını almak için mahkeme kapılarına gönderiliyor? Öğretmenler, tüm kariyer meslekler içinde neden hala en düşük ek ödeme ve özel hizmet tazminatına mahkum? Okul öncesi öğretmenlerinin, yerine bakacak kimse bulamadığı için, en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadan tüm yıl boyunca çalışmasının karşılığı ne zaman ödenecek? Akademisyenler geçim derdindeyken bilimsel yarışta nasıl öne geçeceğiz? Akademik zam taleplerini hala duymayacak mısınız? Araştırma görevlileri, doktor öğretim üyeleri ve öğretim görevlilerinin, mezun ettikleri öğrencilerden daha az ücret alması beyin göçünü artırmaz mı? Bu gerçeği, Kamu İşvereni neden göremiyor? Soruyoruz; üniversiteler akademik ve idari personelin birlikteliğiyle ayakta duruyorsa, idari personel neden akademik personelin mali haklarının bir kısmından bile yararlanamıyor? Kariyer uzmanları, daire başkanları dahil kamu yöneticilerinin talepleri görülmeli, Milli Eğitim, üniversiteler başta olmak üzere tüm kamuda ücret adaleti sağlanmalı. 3 bin 600 ek gösterge, mühendis, mimar, tekniker ve teknisyenlerle ilgili taleplerimiz ne zaman karşılık bulacak" diye konuştu.

Kaynak: DHA