Kovboy filmlerinin unutulmaz sahnesidir düello…

Asıl oğlanın, kötü adamı alnının ortasından vurduğu ölüm-kalım restleşmesi…

Sonu belli ama, heyecanı sonsuz bir sahne.

Taraflar, ters yönde onar adım atarlar. Sonra yüzlerini birbirlerine dönerler.

Yüz kasları gerilmiş, alınları terden sırılsıklam olmuştur.

Önce uzun uzun bakışma, ardından da belden kalça hizasına kadar sarkmış olan kılıftaki altı patları kabzasından kavrayıp hedefe ateş etme anı gelir.

Sonraki sahne, düelloyu izleyen kasabanın cenaze levazımatçısının, tabutunu hazırlamak amacıyla ölen kovboyun boy ölçüsünü almasıyla devam eder…

İyi, kötü, çirkin adlı western filmdeki düello sahnesi, aradan geçen onca zamana rağmen izleyenlerin belleğinde canlılığını korur.

İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinden itibaren karşılaşılan düellolar, yaşanılan döneme göre farklılıklar gösterir.

Lise çağlarında incir çekirdeğini doldurmayacak bir nedenle birbirlerine ''çıkışta görüşürüz'' diye göz dağı veren iki öğrencinin yumruklu kapışması da bir ölçüde düello sayılabilir bence.

Diğer öğrencilerin araya girmesiyle sonlanan hafif hasarlı bir düello.

Düellonun tarihi çok eskilere dayanıyor.

Kavimler Göçü'yle Cermenler yurtlarından olup Avrupa'nın çoğunu işgal edince düello kavramı kıtanın büyük bir bölümünde tanınmaya başladı.

Şövalyelerin katıldığı düello turnuvaları düzenlendi.

Önceleri şövalyelerin her an savaşa hazır durumda olmaları için düzenlenen turnuvalar, sonraki dönemlerde intikam almanın ya da ün kazanmanın aracı olmaya başladı.

Sonrasında düello, Orta Çağ Avrupası'nda yargıçların içinden çıkılması güç davalarda başvurdukları bir çözüm yöntemi oldu.

Davanın tarafları, yargıcın belirleyeceği bir silahla dövüşürlerdi.

Yaygın kanı, haklı olanın galip geleceği yönünde olurdu.

Sonraki dönemlerde düelloya ilişkin bazı kurallar değişikliğe uğradı.

Yapılan düzenlemelerle kadınlar, hasta ve düşkünler, 20 yaş altındaki gençler ve 60 yaş üstündekilerin yerine düelloya katılacak kişilerin devlet tarafından belirlenmesi uygulaması getirildi.

Zenginlerin, yüklü paralar vererek iyi bir avukat tutmasına olanak sağladığından bu yöntem, varlıklı kişilere tanınan bir ayrıcalık gibiydi.

Kısacası parayı veren, düdüğü çalıyordu.

Bugünlerde düello sözcüğünü sıkça duyar olduk….

Okul çağı didişmelerini bir yana bırakırsak bu sözcüğün şimdilerde pek de rağbet edilmeyen western filmleriyle ''sınırlı kaldığını'' sanıyorduk…

Değilmiş meğer…