17 Haziran 2025 tarihinde Memur-Sen Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen çözüm önerileri 10 başlık altında toplanırken, DİB’e bağlı Aile ve Dini Rehberlik Bürolarının kapasitesinin, etkinliği ve yetkinliğinin artırılması ve DİB’e bağlı medya kuruluşlarında üretilen içeriklerin kalitesi artırılmalı, izlenebilirliği sağlanması da öneriler arasında yer aldı.
Çalıştay’ın sonuç raporunda gelenek ve modernizm arasına sıkışmış olan aile müessesesinin ne tam modern aile olabilmiş ne de geleneksel aile vasfını koruyabildiğini iddia edildi. Ailenin bu sıkışmışlıktan kurtarılması gerektiği vurgulanırken, “Genelde sosyolojik yapımız özelde ise aile, inancımızın temel ilkeleri bugünün şartlarında yeniden yorumlanarak imar edilmelidir” yorumu yapıldı. Yine Kur’an ve sünnet açısından kadın erkek ilişkileri, eşler arası hukuk, ebeveyn çocuk ilişkileri, mahremiyet konuları içtihadî bir zeminde ele alınması önerildi. “İslam düşüncesi açısından aile kutsal değil fıtri bir kurumdur” yorumu yapılırken, “Fıtri olan korunmaya değer olandır. Fıtri olan yaşamın gerçekliği ile çatışmaz. O nedenle esnektir. Aslolan aileyi fıtri yapısına yeniden kavuşturmaktır. Genelde şiddet olgusunun özelde ise kadına yönelik şiddet besleyen geleneksel ve modern Faktörlerle mücadele yürütülmelidir” denildi.
Geniş din görevlisi kadrosu ile ülkenin en ücra yerlerine kadar ulaşabilen Diyanet İşleri Başkanlığı’nın aile konusunda kritik bir öneme sahip olduğunun dile getirildiği sonuç bildirgesinde, “Bu gerçekten hareketle DİB’in aile çalışmalarına yönelik kapasitesi artırılmalı, Başkanlık toplumsal bilinci artıracak çalışmalara ağırlık vermelidir. Aile ve Dini Rehberlik Bürolarının kapasitesi, etkinliği ve yetkinliği artırılmalıdır. DİB’e bağlı medya kuruluşlarında üretilen içeriklerin kalitesi artırılmalı, izlenebilirliği sağlanmalıdır. Aileyi güçlendirecek kaliteli içeriklere ağırlık verilmeli, aileye yönelik dini/manevi içerikler çeşitlendirilmeli ve geliştirilmelidir. Özellikle gençleri etkileyen yeni dini hareketlere, ateizm, deizm, agnostizm gibi düşünceler ile New Age akımlara karşı daha etkili çalışmalar ortaya konulmalıdır” denildi.
Aile dostu vergi önerisi
Çalışma hayatının aile dostu olarak yeniden kurgulanmasının önerildiği sonuç bildirgesinde, modern çalışma hayatının aileyi dikkate almayan yapısı olduğu ifade edilerek, “Bu nedenle çalışma hayatı koşulları evlilik yaşının yükselmesine, çocuk sayısının düşmesine, çocuk eğitiminde zafiyetlere, çocuk ve gençlerde aile aidiyeti ve bilincinin zayıflamasına neden olmaktadır” değerlendirmesi yapıldı. Bu kapsamda aileyi zayıflatan çalışma hayatındaki sorunların giderilmesi ifade edilirken, “Aileyi olumsuz etkileyen ekonomik sorunlarla ve işsizlikle etkin mücadele edilmeli, ücret politikaları gözden geçirilmelidir. Aile dostu vergi sistemine geçilmelidir” önerisi dile getirildi.
6284 yeniden revize edilmeli
İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen 6284 sayılı Kanun baştan revize edilmesi önerilirken, “Aileyi merkeze alarak yeniden düzenlenmeli, bu bağlamda oluşturulmuş kurum ve kuruluşların uygulamada karşılaşılan problemleri araştırılarak gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Akitle kurulduğu için özünde sözleşme hukukunun konusu olan aile hukuku, bir yandan sözleşme hukuku dikkate alınarak yeniden düşünülmeli, diğer yandan İslam hukukunun özüyle uyumu sağlanmalıdır. Bu gerçeği dikkate alarak devlet aileyi koruyacak tedbirleri almalıdır. Anayasa’nın 41’inci maddesinin birinci fıkrasına, ‘Aile, kadın ve erkekten oluşur. Aile ilişkisinin temeli evliliktir.’ cümlelerinin eklenerek sapkınlıkların hukuka sızabileceği kapılar kapatılmalıdır” denildi.