Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, NSosyal hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye'nin son yıllarda küresel arenada sergilediği dış politika performansıyla yalnızca bölgesel bir aktör değil, küresel bir denge unsuru olduğunu da ispatladığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yürütülen dış politikanın milli menfaatler temelinde barış, istikrar ve insanlık onurunu önceleyen bir anlayışla şekillendiğini ifade eden Duran, şunları kaydetti:
"Gazze'deki soykırım başta olmak üzere dünyanın birçok kritik bölgesinde insani duyarlılığın sesi ve diplomatik çözüm arayışının adresi olmuştur. Bu yaklaşımın en net yansımalarından biri, geçtiğimiz günlerde düzenlenen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda görülmüştür. Filistin üzerine en etkili konuşmayı yapan Cumhurbaşkanımızın sözleri, uluslararası camiada büyük takdirle karşılanmıştır. Cumhurbaşkanımızın senelerdir en yüksek sesle ifade ettiği BM reformu konusu artık birçok ülkenin programında ana gündem maddesi haline gelmiştir."
Erdoğan'ın dün ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmenin de gayet yapıcı ve olumlu bir çerçevede gerçekleştiğinin, ikili ilişkiler ve bölgesel konularda önemli ilerlemelerin sağlandığının altını çizen Duran, "Türkiye karşıtı çevrelerin tüm çaba ve beklentilerine rağmen iki lider arasındaki dostane ilişkiler ve stratejik anlamda ortak perspektif ziyarete damgasını vurmuştur. Cumhurbaşkanımız, Başkan Trump'la hem BM marjındaki Gazze toplantısında hem de ikili görüşmesinde Filistin konusunu geniş şekilde ele almıştır." değerlendirmesinde bulundu.
"Acziyet ve kötü niyet göstergesidir"
Türkiye'nin diplomatik cephede son bir haftadaki başarılarının içeride bazı muhalif çevreler tarafından ya görmezden gelindiği ya da manipüle edildiğini belirten Duran, şöyle devam etti:
"Ülkemiz dış politikada prestij kazanırken, CHP'nin içeride ısrarla Cumhurbaşkanımızı hedef alması, bilgi kirliliği üretmesi, hakikati perdelemeye çalışması sadece siyasi etik açısından değil, milli menfaatler açısından da ciddi bir sorundur. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Başkan Trump ile görüşmesi öncesinde ve sonrasında yurt dışından ve yurt içinden bilinçli bir dezenformasyon kampanyası başlatıldığı görülmektedir. Son derece verimli geçen görüşmeyi karalamak için CHP yönetiminin bu kampanyaya öncülük etmesi acziyet ve kötü niyet göstergesidir. CHP seçmenine haksızlık olduğunu düşündüğüm bu gayri milli yaklaşımın milletimiz nezdinde karşılık bulmayacağı aşikardır."