Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na katıldı. AK Parti Kongre Merkezi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Erdoğan, "Dün 86 milyonun tamamını hüzne boğan çok acı bir haber aldık. Karabağ zaferinin 5'inci yıl dönümü kutlamaları için Azerbaycan'da bulunan birliğimizi taşıyan C-130 tipi askeri kargo uçağımız, ülkemize gelmek üzere havalandıktan kısa bir süre sonra Gürcistan-Azerbaycan sınırına yakın Signagi bölgesinde düştü" diyerek, 20 askerin isimlerini okudu ve Allah'tan rahmet diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehitlerimize ödenmesi imkansız şükran borcumuz var. Yüreklerimizdeki yangını tarif etmek elbette mümkün değil. Gözyaşlarımızı içimize akıtıyor, acımızı kalbimize gömüyoruz. Ancak şunu da biliyoruz; her ne şekilde olursa olsun vatanı için, milleti için, devletinin güvenliği için canını vermek, hiç şüphesiz, fedakarlıkların ve kahramanlıkların en büyüğüdür, en onurlusudur. Dün, düşen uçakta şehit olan kahramanlarımız, peygamberlikten sonraki en yüksek rütbe olan şehadet makamına erişmişlerdir. Şehitlerimize milletçe ödenmesi imkansız şükran borcumuz bulunuyor. 86 milyonun her bir ferdine, aziz şehitlerimizin kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerimize sabır ve başsağlığı temenni ediyorum" dedi.
'ELİM OLAYI TÜM YÖNLERİYLE ARAŞTIRIYORUZ'
Erdoğan, olayın haberini alır almaz, Milli Savunma Bakanı ile İçişleri ve Dışişleri Bakanlarının muhataplarıyla temas kurduklarını belirterek, "Arama-kurtarma çalışmaları süratle başlatıldı. Görüntü almaları için Gürcistan makamlarıyla iş birliği içinde insansız hava araçlarımızı hemen harekete geçirdik. Aynı gün akşam saat 17.00 itibarıyla uçağın enkazına ulaşıldığı bilgisi geldi. Uçağın enkazının bulunduğu alan güvenlik amacıyla kordona alındı. Yine dün gece 46 kişilik kaza-kırım inceleme ekibimizin bölgeye intikalini sağladık. Uçağımızın kara kutusuna ulaşılmış, incelemeler başlamıştır. Şehitlerimizin 19'unun naaşına ulaştık, son naaşımızı arama çalışmalarımız sürüyor. Biz de bu süreçte önce Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev’le; ardından Gürcistan Başbakanı Kobahidze’yle telefonda görüştük. Milletimizle birlikte Azerbaycanlı kardeşlerimizi ve Gürcü dostlarımızı da büyük bir üzüntüye gark eden bu elim olayı tüm yönleriyle araştırıyoruz. Gürcistan makamları bu süreçte en üst düzeyde gereken kolaylığı ve iş birliğini sergiliyor. Azerbaycanlı kardeşlerimiz de aynı şekilde gerekli her türlü desteği, her türlü katkıyı veriyor" diye konuştu.
'DEZENFORMASYONLARA KARŞI UYANIK OLMALARINI RİCA EDİYORUM'
Türkiye Cumhuriyeti Devlet ile birlikte Gürcistan ve Azerbaycan’ın tüm imkanlarının şehitler için seferber edildiğini aktaran Erdoğan, "Sahadaki çalışmalar anbean takibimizdedir. Gerekli incelemelerin titizlikle yapılarak, olayın tüm boyutlarıyla aydınlığa kavuşturulmasını temin edeceğiz. Milli Savunma Bakanlığımız ve İletişim Başkanlığımız, düzenli bir şekilde kamuoyumuzu bilgilendiriyor; bunu devam ettirecekler. Milletimizden yalanlara, manipülasyonlara ve dezenformasyonlara karşı uyanık olmalarını özellikle rica ediyorum. Bilhassa sosyal medyada, kirli siyaset uğruna, böyle bir hadiseyi istismar edecek kadar alçalanlara prim vermemelerini istirham ediyorum. Bir kez daha şehitlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Şehitlerimizin yakınlarına, acılı ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerimize, aziz milletimize bir kez daha başımız sağ olsun, diyorum. Mesaj yayımlayarak veya telefon ederek acımızı paylaşan, taziyelerini ileten tüm dost ve kardeş ülkelere de buradan teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
'ULUSLARARASI GÜÇLER TARAFINDAN HEDEF ALINDIK'
Erdoğan, 175'inci AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nın hayırlı olmasını dileyerek, "Kasım ayı hem partimizde hem de Türk demokrasi tarihinde bir dönüm noktasını ihtiva etmektedir. Dönemin gazetelerinin 'Anadolu İhtilali' manşetini attığı 3 Kasım 2002 seçimlerinde, Türkiye’yi yönetmek için milletimizden ilk defa icazet aldık. Seçimlerden 15 gün sonra 58’inci Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini kurarak, ülkeye ve millete hizmet yolculuğumuza başladık. O günden bu yana tam 23 sene geçti. İktidardaki 23 yılımızın her anını, her gününü, Allah’a sonsuz hamdolsun, hep hizmetlerle, eserlerle, yatırımlarla geçirdik. Çok partili demokrasi tarihimizde, hiçbir yönetime nasip olmayan başarılara, milletimizin hayır dualarına ve girdiğimiz tüm seçimlerde büyük desteğine mazhar olduk. 23 yıllık süreçte hiçbir zaman dikensiz bir gül bahçesinde girmedik, yürümedik. Nice engelle, nice saldırıyla, nice badireyle, nice ihanetle karşılaştık. Hatırlayın. Milletimizin namusumuza emanet ettiği iradeyi gasp etmek isteyenler çıktı. Tahriklerle, komplolarla, iftira ve ithamlarla üzerimize gelenler oldu. Sınır tanımadılar, ilke tanımadılar; ellerindeki her aracı, her imkanı, her fırsatı bize karşı kullanmaktan asla çekinmediler. Nasıl meyve veren ağaç taşlanırsa, biz de 23 sene boyunca taşlandık. Kimi zaman medya, kimi zaman tetikçi kalemler tarafından; kimi zaman vesayet odakları, kimi zaman terör örgütleri tarafından, kimi zaman da çıkarları tehlikeye giren uluslararası güçler tarafından hedef alındık. Türkiye’nin büyümesini ve güçlenmesini engellemek amacıyla, içeride olduğu kadar, dışarıda da partiye yönelik çok büyük tuzaklar kuruldu. Maalesef bu tuzaklara düşen arkadaşlarımız da oldu ama biz neyle karşılaşırsak karşılaşalım sabrımızı yitirmedik, öfkeye kapılmadık, sağduyuyu ve serinkanlılığımızı bir an olsun kaybetmedik. Milletimiz de engin ferasetiyle oynanan oyunları gördü; bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı, desteğini ve hayır duasını bizlerden esirgemedi. Hükümet etmeyi Ankara’ya sıkışıp kalmak sananların aksine, 23 yıldır ülkemizin 81 vilayetine, 86 milyonun her bir ferdine ulaşmanın; oy tercihi ne olursa olsun insanımızın gönlüne girmenin mücadelesi içindeyiz" dedi.
'YENİLE YENİLE, SAYGI GÖSTERMEYİ ÖĞRENDİLER'
Erdoğan, 23 yıla o kadar çok sayıda eser sığdırdıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Bunların kahir ekseriyetini artık biz bile hatırlamıyoruz. İcraat ve yatırımlarımızı tek tek saymaya kalksak, buna değil saatler, inanın günler bile yetmez. Eser ve hizmet siyasetimizle ülkemizin çehresini değiştirmekle kalmadık, bundan çok daha önemlisi rakiplerimizi dönüştürdük. Yıllarca anti-demokratik güçlerin yelkenlerini şişirmesiyle siyaset yapanlar; gönülsüz de olsa, en azından zahirde, milli iradeyle barışmak, milletin tercihine saygı duymak zorunda kaldı. Millete 'bidon kafalı' diyen, 'göbeğini kaşıyan adam' diyen, 'dağdaki çobanla benim oyum bir olabilir mi' diyen zihniyet, yenile yenile, burunları sürtüle sürtüle Anadolu insanına saygı göstermeyi öğrendi. İmtiyazlıların, mütegallibenin, kerameti kendinden menkul elitlerin, milletin kesesinden geçinen tufeylilerin saltanatına son verdik. Bunu birlikte başardık. Bu değişime birlikte imza attık. Biliyorum, beyefendiler rahatsız olacak; ama şu gerçeği Türk siyasetinin son çeyrek asırdaki serencamını bilen herkes kabul ve tasdik ediyor; ana muhalefet partisi dahil rakiplerimiz birçok konuda bizi takip ediyor, bizim siyasetimizi referans alarak politikalarını belirliyor, siyasetin 'kutup yıldızı' olarak işte bu kadroyu, AK Parti’yi ve Cumhur İttifakı’nı görüyor. Ülkenin bekasının garantisi olmasının yanı sıra AK Parti ve Cumhur İttifakı, demokratik siyasetin mihenk taşı olarak da önemli bir görev ifa ediyor. Bugün tartışmasız bir şekilde Türkiye’de siyasetin rotasını, eksenini, ana omurgasını ve çerçevesini AK Parti ve Cumhur İttifakı tayin ediyor. Açık söyleyeyim; biz bundan şikayetçi değiliz. Rakiplerimizin kalite ve kalibresini yükseltebiliyorsak, ne mutlu bize. En nihayetinde taklitler aslını büyütür, aslını güçlendirir" dedi.
'PESPAYE CÜMLELERİ KENDİSİNE AİDE EDİYORUZ'
Erdoğan, siyasette nezaket dersini almayı unutanlar olduğunu söyleyerek, "Bunların en başında da CHP’nin yeni genel başkanı geliyor. Geçen haftaki hezeyanları karşısında, milletimiz gibi bizim de yüzümüz kızardı, bu ülkenin ana muhalefeti adına utanç duyduk. Seleflerine kıyasla yeni genel başkanın, Türk siyasetinin görüp göreceği en ağzı bozuk, en küfürbaz figürlerden biri olduğu görülüyor. Onu da bu zatın çiğliğine, acemiliğine, zayıf karakterine ve vesayet altında siyasetçilik oynamasına veriyoruz. Biz, kendimize ve milletimize saygımız gereği elbette bunların seviyesine inmedik, bundan sonra da inmeyeceğiz. 'Üslub-ü beyan ayniyle insan' diyor; bu şahsın geçen hafta bize, yargı mensuplarımıza ve kamu görevlilerimize yönelik kurduğu pespaye cümleleri kendisine aynen iade ediyoruz" diye konuştu.
'YÜRÜTTÜĞÜMÜZ MÜCADELE ÖRNEK ALINMAKTADIR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin tecrübesinin İslam dünyasında da önemli bir referans kaynağı olduğunu dile getirerek, "Asya’dan Afrika’ya, Balkanlar’dan Orta Doğu’ya birçok yerde AK Parti çok yakından takip edilmekte, hukuk ve demokrasi zemininde yürüttüğümüz başarılı mücadele örnek alınmaktadır. Demokrasi kültürü, devlet yönetme tecrübesi ve güçlü teşkilat yapısıyla AK Parti; yurt dışında da milyonlara yol göstermektedir. Bugün aynı zamanda dünyada da bir AK Parti gerçeğinden bahsediyoruz. Bundan büyük bir kıvanç duyduğumuzu özellikle vurgulamak istiyorum. Bu vesileyle tüm il başkanlarımıza ve yönetimlerine; onların şahsında tüm ilçe, belde başkan ve yönetimlerine; gençlik kollarımıza, kadın kollarımıza, partimize ve milletimize yaşattıkları bu başarılardan dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum. Aynı şekilde 23 yıl boyunca şehirlerine aşkla hizmet eden büyükşehir, il, ilçe ve belde belediye başkanlarımızı, belediye meclis ve il genel meclis üyelerimizi de tebrik ediyor; kendilerine şükranlarımı sunuyorum. Ebediyete uğurladığımız yol arkadaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet niyaz ediyorum" dedi.
'7 GÜN 24 SAAT AZİMLE ÇALIŞCAĞIZ'
Erdoğan, 23 sene önce hangi niyetlerle, hangi gayeyle siyaset yaptılarsa bugün de aynı değerlerin rehberliğinde siyaset yaptıklarını belirterek, "23 yıl önce hangi ilkeleri savunuyorsak, bugün de aynı prensiplerin izinden gidiyoruz. 23 yıl önce nasıl bir heyecan içindeysek, bugün de aynı heyecanla, aynı aşkla, aynı sevdayla millete ve memlekete hizmet için koşturuyoruz. En küçük bir rehavete kapılmadan, kibre ve tekebbüre meyletmeden; en küçük bir ihmale mahal vermeden, 7 gün 24 saat azimle çalışacağız. Teşkilatla ahenk içinde olacak, genel merkez birimlerimizle irtibatımızı her zaman çok sıkı tutacak, kabinedeki arkadaşlarımızla eşgüdüm içinde hareket edeceğiz. Bir kere daha altını çizerek ifade etmek isterim ki; tıpkı genel merkezimiz gibi; AK Parti il, ilçe ve belde teşkilatlarının kapısı da tüm vatandaşlarımıza ardına kadar açıktır. Aynı şekilde AK Parti’li belediyeler, milletimizin emrinde ve hizmetindedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızdan itibaren 30 yılı aşkın süredir hep bu hassasiyetle siyaset yaptık, bundan sonra da bu çizgimizi koruyacağız; milletle bağımızı daha da güçlendireceğiz. Bu salondaki her bir kardeşim; milletin emanetini bize, bizim emanetimizi milletimize ulaştırmak adına bu görevlerde bulunuyor. Her biriniz milletin derdini bize, bizim çözümümüzü milletimize anlatmak üzere bu toplantılara katılıyorsunuz. İllerinize döndüğünüzde bu şuurla hareket etmenizi bekliyor, emanetimize, derdimize, gayretimize sahip çıkacağınıza yürekten inanıyorum. Rabb’im, aşkımızı, sevkimizi, sevdamızı daim eylesin, diyorum" ifadelerini kullandı.
'VERDİKLERİ SÖZLERİN HİLAFINA DAVRANIYORLAR'
Halktan, sokaktan, vatandaştan kopuk siyasetin olmayacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Olsa da bundan ülkeye ve millete hayır gelmez. Bugüne kadar gözümüzü ve kulağımızı bir an olsun milletten ayırmadık. İktidarda bulunmanın sorumluluğu, Rahmetli Erbakan Hocamızın o veciz ifadesiyle, 'Hayra motor, şerre fren' olmayı da gerektirir. Halka hizmet etmekle görevimizi tam manasıyla yerine getiremeyiz; aynı zamanda milletin faydasını gözetmek, çıkarlarını korumakla da mükellefiz. Hep söylüyorum; biz aldanan da olmayacağız, aldatan da olmayacağız. Bu kapsamda mühim bir konuya burada değinmek durumundayım. Sizin de bildiğiniz gibi emlak vergilerindeki artış meselesiyle ilgili toplumun farklı kesimlerinden çeşitli tepkiler yükseliyor. Bilhassa CHP’li belediyelerin yönettiği şehirlerde, arsa ve arazi metrekare birim değerlerinde, yüzde 2 bin 500, yüzde 5 bin, hatta bazı bölgelerde yüzde 18 bin 700’lerevaran fahiş artışlar yapıldığını görüyoruz. Bu artışlar, doğrudan vatandaşımızın omuzuna haksız bir yük bindiriyor. Tıpkı 'ucuzlatacağız' dedikleri su ve toplu ulaşım fiyatlarında olduğu gibi maalesef burada da verdikleri sözlerin hilafına davranıyorlar. Bunun kabul edilebilir olmadığı açıktır. Kantarın topuzunu kaçıran bu artışlara sesiz kalmamız düşünülemez. Bir önceki Merkez Yürütme Kurulu toplantımızda bu konuyu enine boyuna değerlendirdik. İlgili arkadaşlarımız öncesinde ve sonrasında bir araya geldi, haklı talepleri karşılayacak, ama muhalefetin istismarını engelleyecek formüller üzerinde konuştular. Önümüzdeki günlerde çözüm önerimizi Meclisimizin takdirine sunacağız. Şimdiden hayırlı-uğurlu olsun. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun. Kahraman şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyor, milletçe başımız sağ olsun diyor, Cenabıallah mekanlarını cennet eylesin, diyorum" diye konuştu.





