CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), parti genel merkezinde Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında toplandı. Parti Sözcüsü Deniz Yücel, toplantıya ilişkin basın toplantısı düzenledi. Yücel, "Ülke olarak demokraside, hukuk düzeninde, ekonomide, eğitimde ve sağlıkta kısaca hayatın her alanında gerilemenin ve yozlaşmanın yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Halkın adalete olan güveninin her geçen gün biraz daha sarsıldığı, hukuk çizgisinden hızla uzaklaşıldığı, liyakatsizliğin ve kayırmacılığın devletin her kademesine sirayet ettiği, seçilmiş belediye başkanlarının siyasi soruşturmalarla bertaraf edilmeye, oyun dışına itilmeye çalışıldığı, sandıkta kazanamadıkları belediyeleri yargı operasyonlarıyla ele geçirmeye çalıştıkları, ekonomide tam bir çöküşün yaşandığı, vatandaşın gırtlağına kadar borca battığı, yokluğun ve yoksulluğun toplumun tüm kesimlerinde derinden hissedildiği bir dönem yaşıyoruz" dedi.
'BU HUKUKSUZLUK DÜZENİNİ DEĞİŞTİRECEĞİZ'
Memleketin bu halde olduğunu ancak iktidarın sanal gündemlerin peşinde savrulduğunu söyleyen Yücel, "İktidar, algı operasyonları ile halkın gündemini gölgeleyip, Cumhuriyet Halk Partisi'ni bir kumpasın içine itmek için elinden geleni yapıyor. Partimizin tertemiz kurultayını, verilmeyecek hesabı olmayan belediye başkanlarımızı ve il kongrelerimizi türlü hukuksuzluklarla gündem yapmaya çalışıyor, devletin kurumlarını da bu saçmalıklarla oyalıyorlar. Çünkü umudu örgütleyen Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu ülkenin birinci partisi olduğunu, iktidara yürüdüğünü AKP de görüyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu hukuksuzluk düzenini biz değiştireceğiz. Haksızlıkların üzerine korkusuzca gitmeye devam edecek, özgürlükleri yok eden düşman ceza hukuku uygulamalarına son vereceğiz" diye konuştu.
'İKTİDARIN DEĞİŞME VAKTİ GELMİŞ VE GEÇİYOR'
Türkiye'de pek çok alanda alarm zillerinin çaldığını öne süren Yücel, "Ama iktidar hepsine gözünü kapamış, kulaklarını tıkamış durumda. Öyle bir noktaya gelindi ki hukuksuzluklar arttıkça, zaten kırılgan olan ekonomimiz de bu güvensizlik ortamından etkileniyor. İktidar istediği kadar gerçeklerden kaçmaya çalışsın. Ekonomik buhran bir virüs gibi her alana, her sektöre yayılıyor. Birbirine sıkı sıkıya bağlı bir zincir gibi hukuka vurduğunuz her darbe ekonomide yankılanıyor. Ekonomideki her darbe de sırayla bütün sektörleri vuruyor. Bir kişi koltuğunu koruyacak diye 86 milyon feda ediliyor. Bakın bir ülkede; açlık sınırının 28 bin lira, yoksulluk sınırının 91 bin lira olduğu bir ülkede asgari ücret 22 bin 104 liraysa, en düşük emekli maaşı 16 bin 881 liraysa; toplam nüfusun yarıdan fazlası asgari ücret, asgari ücret civarında ücret ve emekli maaşıyla hayatını idame ettirmek zorunda kalıyorsa, orada artık iktidarın değişme vakti gelmiş ve geçiyordur" ifadelerini kullandı.