TÜİK’in açıkladığı Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE), meyve ve sebzede sert yükselişi ortaya koyarken, CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, tarımdaki krizi tüm boyutlarıyla değerlendirdi. Gürer, ürün kayıplarından nakliye krizine, çiftçi borçlarından ödenmeyen yasal desteklere kadar birçok yapısal sorunun fiyat artışlarını daha da tetiklediğini söyledi.
Meyvede 10 milyon ton kayıp: “Fiyat artışı kaçınılmaz”
Tarım-ÜFE’nin yıllık bazda yüzde 45,40, yumuşak ve sert çekirdekli meyvelerde ise yüzde 137,84 arttığını hatırlatan Gürer, bu yıl meyvede 8 milyon ton resmi ürün kaybı yaşandığını, kayıt dışı kayıplarla birlikte bu rakamın 10 milyon tona ulaştığını ifade etti. Bu nedenle kış boyunca meyve ve sebze fiyatlarının artmaya devam edeceğini belirten Gürer, “Bu tablo fiyat artışını kaçınılmaz hale getiriyor” dedi.
Sebzede en büyük kriz nakliye: “Hafif ürün tarlada kaldı”
Sebzede üretim maliyetlerinin yanı sıra nakliye giderlerindeki olağanüstü artışın üreticiyi çıkmaza sürüklediğini vurgulayan Gürer, özellikle mazot fiyatlarındaki yükselişin taşımacılığı vurduğunu söyledi. Marul, karnabahar, brokoli gibi hafif ürünlerin taşıyıcılar tarafından tercih edilmediğini belirten Gürer, “Bu nedenle birçok ürün üreticinin elinde kalıyor. Üretici satamıyor, vatandaş pahalı diye alamıyor, aracıların fiyatı katlamasıyla zincir tamamen bozuluyor” ifadelerini kullandı.
Demiryolu önerisi: “Seradan raflara maliyetler düşmeli”
CHP’li Gürer, özellikle Antalya ve Çukurova gibi sera üretim merkezlerinden büyükşehirlere taşımacılıkta demiryolunun devreye alınması gerektiğini belirtti. Tren taşımacılığının lojistik maliyetlerini büyük ölçüde düşüreceğini kaydeden Gürer, bunun hem üreticiyi hem tüketiciyi rahatlatacağını söyledi.
Çiftçiye ödenmeyen destek: “1 trilyon 892 milyar lira çiftçinin hakkı”
Tarım Kanunu’na göre çiftçiye yıllık millî gelirin yüzde 1’i oranında destek sağlanması gerektiğini hatırlatan Gürer, 2014–2026 arasında çiftçiye verilmesi gereken 2 trilyon 512 milyar liralık desteğin sadece 620 milyar lirasının ödendiğini açıkladı. Gürer, “Çiftçinin devletten alacağı 1 trilyon 892 milyar lira hâlâ ödenmedi. Bu para çiftçinin hakkıdır. Bugün tarımın ayakta durmakta zorlanmasının sebebi de budur” dedi.
Çiftçinin borcu 1 trilyonu aştı
Bankalara olan tarımsal kredi borcunun 1 trilyon 110 milyar liraya yükseldiğini, takipteki alacakların 10 milyar 202 milyon liraya ulaştığını belirten Gürer, 2026 bütçesinde de 722 milyar lira olması gereken desteğin yalnızca 168 milyar lira olarak öngörüldüğünü söyledi. Gürer, “Borçsuz çiftçi kalmadı. Destek yok, maliyet çok. Bu tablo raflardaki fiyatların sürekli yükselmesine neden oluyor” dedi.
“Tarım Kredi ve Ziraat Bankası yeniden yapılandırılmalı”
Çiftçinin girdi maliyetlerinin sübvansiyonlarla desteklenmesi gerektiğini söyleyen Gürer, yem, gübre ve mazotta devlet katkısının zorunlu olduğunu dile getirdi. Ziraat Bankası’nın yeniden gerçek bir çiftçi bankasına dönüştürülmesi gerektiğini belirten Gürer, Tarım Kredi Kooperatiflerinin de üretimin tüm aşamalarında çiftçiyi destekleyecek şekilde yeniden yapılandırılmasını istedi.
Aracılık krizi fiyatları yükseltiyor
Türkiye’de aracılık zincirinin daraltılmadığını ifade eden Gürer, aracıların kâr düşük gördüğü ürünleri taşımak istemediğini söyleyerek raflara daha az ürün ulaşmasının fiyat artışını hızlandırdığını belirtti. “Aracılık zinciriyle mücadele edilmedikçe tüketici ucuz ürüne ulaşamaz” dedi.
“Tarımda çöküş artık gizlenemez”
Gürer, açıklamasının sonunda tarım sektörünün mevcut koşullarla ayakta kalmakta zorlandığını belirterek, hem üreticinin hem tüketicinin çıkmazdan çıktıkça daha da derinleşen bir krizle karşı karşıya kaldığını vurguladı. “Çiftçiye destek verilmediği sürece üretim artmaz, fiyatlar düşmez” dedi.
Gürer TBMM’de de konuştu
Genel Kurul’da da tarımsal destekleri gündeme getiren Ömer Fethi Gürer, “Çiftçilere verilmesi gereken 722 milyar lira destek yerine 168 milyar lira ayrıldı. Çiftçilerin borçları 1 trilyonu aştı, traktörleri ve hayvanları haczediliyor. Tarım kesiminin sorunları her yıl daha da derinleşiyor” ifadelerini kullandı.




