CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda 'İmralı ziyareti' gündemli toplantının kapalı oturumda gerçekleştirilmesi kararı sonrası salondan ayrılıp, basın açıklaması yaptı. Emir, "Biz şu ana kadar komisyonumuzda, 3 kez kapalı toplantı yaptık. Ve bizim bu toplantıların kapatılmasına dönük olarak tavrımız da olumluydu. Çünkü bu toplantılarda MİT Başkanı, Milli Savunma Bakanı, Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı geldiler ve sırasında devletin güvenliğiyle ilgili kimi bilgileri bizimle paylaştılar veya paylaşabilecekleri düşüncesiyle biz kapalı olmasının uygun olacağını düşündük. Ancak bugünkü toplantının, İmralı'ya gidişle ilgili toplantının, milletin gözü önünde ve açıkça yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Biraz önce bu görüşlerimizi kapalılık oylamasından önce ifade ettik. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, on yıllardır 'Kürt sorunu' diyebilen ve Kürt sorununun ancak tüm kesimlerin açıklıkla, samimice, cesaretle ve Meclis zemininde konuşarak çözebileceği, demokratikleşmeyle ve anayasal eşit vatandaşlıkla çözülebileceği bir sorun olduğunu söyleyen partiyiz. Bu nedenle de bu komisyona böyle bir katkı verdik; ama yapılan oylamada kapalılık kararı çıkınca da bu noktadan sonra kapalı oturumda olmamızın doğru olmayacağını değerlendirdik ve kapalı bölümüne katılmama kararı aldık" dedi.

'MİLLETİMİZİN RIZASI YOKTUR'

Emir, komisyonda, kapalılık tartışmalarından önce İmralı'ya gidişle ilgili partisinin görüşlerini kamuoyuyla paylaştığını hatırlatıp, bunu tekrarladı. Emir, "Geldiğimiz aşamada, milli iradeye ipotek koyan kayyım uygulamaları sürmektedir. Kürtlerin, belediye meclislerine girmesini suç sayan utanç davalarında insanlar aylardır cezaevlerinde yatmaktadır. 10 yılı bulan siyasi tutsaklıklarda hiçbir ilerleme kaydedilememiş, aksine yeni siyasi davalarla demokrasimiz darbeci bir kuşatma altına alınmıştır. Demokratik siyasetin önü açılmak yerine, siyasi davalarla daha da tıkanmıştır. Böyle bir dönemde, iç barışımızı sağlamak için bu sorunlara çözüm üretilmesi gerekirken, tüm meselenin İmralı'ya gidip gitmeme konusuna sıkıştırılmasına milletimizin rızası yoktur. Bu kararın olmazsa olmaz olarak tanımlanması, tarihi bir kavşak ve tek seçenek olarak öne sürülmesi Komisyonun kuruluş amacıyla uyumlu değildir. Elbette sürece katkı verecek her görüş kıymetlidir. Bu amaçla, devlet yetkilileri İmralı ile zaten görüşmekte, milletvekillerinden oluşan bir heyet de Ada’ya gidip gelmektedir. Komisyonumuzda 11 partiden, 51 milletvekili bulunmaktadır. Ama Komisyonumuzun Başkanı bile olmadan, sadece 5 milletvekilinin Ada’ya gitmesi yerine, teknolojik imkanlardan yararlanarak, daha kolay, daha katılımcı ve daha tartışmasız bir sürecin yönetilmesi mümkündür. Bugün herkesin ne diyeceğini beklediği Cumhuriyet Halk Partisi, bir kapatma davasıyla karşı karşıyadır. Seçilmiş 16 belediye başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı hapistedir. Kadınlara, çocuklara ve ailelere zulmedilmektedir. Ama partimiz her şeye rağmen demokrasi, barış ve çözüm umuduyla bu komisyonda kalmaya devam etmektedir. Eğer bu milletin barış umutları, 10 yıl önce olduğu gibi bir kez daha şahsi hırs ve ihtiraslarla heba edilmeye çalışılırsa, Cumhuriyet Halk Partisi durduğu yerde kararlılıkla durmaya devam edecektir. Partimiz bu ülkeye barışı da demokrasi ve adaleti de getirecek iradeye sahiptir" diye konuştu.

'HER PARTİNİN AÇIK, NET TAVIR ALMASI GEREKİR'

Soruları yanıtlayan Emir, AK Parti'nin süreçle ilgili tutumuna ilişkin soru üzerine, "AK Parti uzunca bir süredir bu süreci olması gerektiği gibi sahiplenmeyen parti durumundadır. Çünkü bir yönüyle devlet birimleri bu süreci aktif olarak yürütürken, yürütmenin başındaki Sayın Cumhurbaşkanı ve onun partisi sürece biraz daha uzak durmayı tercih etmektedir. Başka aktörlerin daha önden gitmesini arzulamaktadır. Ama bugün de anlaşılmıştır ki bu süreçle ilgili de önümüzdeki atılacak adımlarla ilgili de her partinin açık, net tavır alması gerekir ve pozisyonunu tüm millete anlatabilmesi gerekir" cevabını verdi.

Kaynak: DHA