Elektrik faturalarında ciddi artışlar yaşandı. Dar gelirli kesim için enerjiye erişim zorlaştı. Şirketler yeterli bakım ve yatırım yapmadığı için altyapı sorunları arttı. Ani kesintiler ve voltaj dengesizlikleri elektronik eşyaların zarar görmesine neden oluyor. Vatandaşlar trafo yangınları, sık sık yaşanan kesintiler ve çaresiz bir altyapı ile mücadele ediyor” dedi.
CHP’li Başevirgen, elektrik şirketlerinin özelleştirilmesiyle birlikte özellikle yaz aylarında başta Manisa ve İzmir olmak üzere ülke genelinde elektrik kesintilerinin sıklaştığını gündeme getirdi. Vatandaşların pahalı ancak kalitesiz bir hizmet aldığına dikkat çeken Başevirgen, konuya ilişkin bir açıklama yaptı:
“TRAFO YANGINLARI, KESİNTİLER VE ÇARESİZ BİR ALTYAPI”
Elektrik firmalarının özelleştirilmesiyle, kâr odaklı bir yapı ortaya çıktı. Elektrik faturalarında ciddi artışlar yaşandı. Dar gelirli kesim için enerjiye erişim zorlaştı. Şirketler yeterli bakım ve yatırım yapmadığı için altyapı sorunları arttı. Elektrik kesintileri başta Manisa ve İzmir olmak üzerine yurt genelinde sıklaştı. Vatandaşlar arıza bildirimi için aradığında, özel elektrikçi çağırılması gerektiği belirtiliyor. Bu hizmetin ücretini de vatandaşlar ödemek zorunda kalıyor. Ani kesintiler ve voltaj dengesizlikleri elektronik eşyaların zarar görmesine neden oluyor. Vatandaşlar trafo yangınları, sık sık yaşanan kesintiler ve çaresiz bir altyapı ile mücadele ediyor. Üstelik bu sözde hizmet karşılığında her ay yüksek bedelli elektrik faturaları ödüyorlar.
“PAHALI AMA KALİTESİZ BİR HİZMET”
Özelleştirme sonrası personel sayısında azalma oldurken, iş güvencesi zayıfladı. Taşeron sistemine geçildi; bu da işçi haklarını ve iş güvenliğini olumsuz etkiledi. Elektrik dağıtımı artık kamu kontrolünde değil. Kritik altyapının özel şirketlerde olması, ulusal güvenlik ve kriz anlarında müdahale açısından tartışmalı hale geldi. Özelleştirme süreci ‘rekabet artacak, kalite yükselecek’ denilerek başlatıldı. Ancak bugün gelinen noktada, pahalı ama kalitesiz bir hizmet, şeffaf olmayan bir sistem ve sosyal devlet ilkesiyle çelişen bir yapı ortaya çıktı.
“MAAŞININ YÜZDE 15-20’SİNİ SADECE ELEKTRİK VE DOĞALGAZA ÖDÜYOR”
“İktidar kamusal bir hizmeti, özel şirketlerin kâr hırsına teslim etti. Sonuç: Daha pahalı, daha kalitesiz ve daha denetimsiz bir sistemi ortaya çıkarttı. 2009’da başlayan bu süreçte, ‘vatandaşa daha iyi hizmet’ yalanıyla elektrik dağıtımı özelleştirildi. Bugün geldiğimiz noktada halk soyuluyor, hizmet rezil durumda. Bir asgari ücretli neredeyse maaşının yüzde 15-20’sini sadece elektrik ve doğalgaza ödüyor. Bu mudur sosyal devlet? Elektrik şirketleri yatırım yapmıyor ama ceza alan yok. Vatandaş karanlıkta, şirketler garantili kârda.
“DENETİMSİZLİK, KAR HIRSI YANGINLARA NEDEN OLDU”
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) son yıllarda artan orman yangınlarının önemli bir bölümünün elektrik şebekesindeki eksikliklerden kaynaklandığını tespit etti ve şebeke bakımlarının düzenli yapılması gerektiğini vurguladı. Özelleştirmeyle birlikte gelen denetimsizlik, kar hırsı maalesef yangınlarla mücadele eden vatandaşlarımızın canına, ormanlarımızın yanmasına, ormanda yaşayan canlılarımızın da ölmesine neden oldu. Elektrik dağıtım şirketleri tarafından bir an evvel ormanlık bölgelerde yer alan elektrik hatları yaz mevsimi öncesi ve mevsim boyunca sürekli kontrol edilmeli, hatlarda tekniğine uygun yapılmamış ya da gevşek ekler ve bağlantılar, kırık izolatörler, uygun olmayan sigortalar düzeltilmelidir.
“ENERJİ BİR İNSAN HAKKIDIR, PİYASAYA TESLİM EDİLEMEZ”
Şirketler bakım ve yenileme harcamalarından kaçmasına rağmen kamu kaynaklarından teşvik ve alım garantileriyle besleniyor. EPDK da şirketleri koruyor. Fatura kalemleri vatandaş tarafından anlaşılmıyor. Kayıp-kaçak bedelleri gibi uygulamalar adeta ‘yasal soyguna’ dönüştü. Enerji bir insan hakkıdır, piyasaya teslim edilemez. Elektrik dağıtımı derhal kamulaştırılmalı, halkın parasını cebe indiren bu düzen sona erdirilmelidir.”