CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Başarır, abluka altındaki Gazze'ye insani yardım götüren Küresel Sumud Filosuna İsrail'in müdahalesine ilişkin, "CHP grubu olarak bir kez daha dünyaya, milletlerarası kuruluşlara sesleniyoruz; fütursuz, katil, soykırım yapan İsrail yönetimine en üst düzeyde yaptırımlar uygulansın. Bakın Kolombiya'da İsrail'in tüm diplomatları sınır dışı edildi. İtalya'da İtalya'nın en büyük sendikası genel grev ilan etti. Bu büyümeli. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu toplanıp net bir şekilde İsrail'e karşı daha somut, daha keskin yaptırımlarını açıklamak zorundadır. CHP niye Meclise gelmedi? Dün Sumud Filosuna bu fiili müdahale yapılırken beyefendi Meclis’teydi. Tüm dünya onu seyrediyordu. Sumud gemisinde insanlar canıyla uğraşırken, beyefendi Mustafa Keser'in sazı ile oynuyordu. TBMM ciddiyet ister. Filistin meselesi bizim milli meselemiz ve davamız ise Sumud'da 37 tane vatandaşımız gözaltındaysa, 50'ye yakın gemi abluka altındaysa ve bunu uluslararası hukuk kuralları ayaklar altına alarak İsrail yapıyorsa, o saatlerde Mustafa Keser'le görüntü vermeyeceksin. Hemen çıkacaksın, dünyaya çağrı yapıp Kolombiya gibi, İtalya gibi, birçok ülke gibi tepkini ortaya koyacaksın. İşte CHP; aslında TBMM'nin duruşunu, tarihini korumak için dün bir tepki koydu ortaya. Bir kez daha tekrar ediyorum; bu zulme son verin. En üst düzeyde, tüm dünyadaki uluslararası kuruluşlar gerekli yaptırımları İsrail'e uygulasın" ifadelerini kullandı.
'SON YILLARDAKİ EN BÜYÜK TEPKİYİ KOYDUK'
CHP'nin TBMM'nin açılışına katılmaması ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Başarır, "Aslında son yıllardaki en büyük tepkiyi koyduk. İktidarın yavru ortağı bunu gayri ahlaki bulmuş. TBMM açılıyor, Cumhurbaşkanı geliyor ama ülkenin çok temel sorunları ve Anayasa ayaklar altında. Ben Meclis’e katılmamamızı gayriahlaki bulanlara sormak isterim; bakın geçen dönem bu ülkede emeklinin, işçinin, çiftçinin, gençlerin, ezilenlerin haklarını korumak bağlamında yüzlerce araştırma önergesi, kanun teklifi vermişiz, saatlerce konuşmuşuz ama Meclis buna kulaklarını tıkamış. Adalet ayaklar altına alınmış. Bir milletvekili cezaevinde, bir cumhurbaşkanı adayı yüzde 10 oy almış Selahattin Demirtaş cezaevinde, Türkiye nüfusunun üçte birine tekabül eden belediye başkanları cezaevinde, Fatih Altaylı cezaevinde. Ayşe Barım cezaevindeydi, dün tahliye oldu. Gençler cezaevinde. Asıl Anayasa'yı ayaklar altına alan işte bu durumdur. Biz bu duruma dikkat çekmek için Meclis’te olmadık. Eğer bu yüzyılda belediye başkanları, milletvekilleri, gazeteciler, sanatçılar, gençler cezaevinde ise sözde delillerle, gizli tanıklarla, kirli delillerle aylarca tutuluyorsa kusura bakmasın bundan en çok üzüntü duyması gereken kişi Numan Kurtulmuş'tur. Sen Meclis Başkanısın; Can Atalay'ın hakkını savunmak zorundasın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının da haklarını savunmak zorundasın, sen milli iradeyi savunmak zorundasın" diye konuştu.