Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. Enflasyon ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2.55 artış gösterdi. Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 32.87 artış gösterdi. CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarını eleştirdi. Genç, açıklamasında şunları kaydetti:
“ENAG verilerine göre ekim ayında tüketici fiyatları yüzde 3.74 artarken, yıllık enflasyon yüzde 60’a ulaştı. Buna karşın TÜİK, aynı dönemde enflasyonu aylık yüzde 2.55, yıllık yüzde 32.87 olarak açıkladı. Aradaki fark, yalnızca teknik bir farklılık değil, vatandaşın mutfağında, markette, pazarda yaşadığı gerçek ile iktidarın yarattığı ‘istatistik masalı’ arasındaki uçurumdur. Açlık sınırı Ekim ayında 30 bin lirayı, yoksulluk sınırı ise 92 bin lirayı aştı. Vatandaşların bireysel kredi ve kart borçları 5.5 trilyon lirayı geçti; yalnızca ilk dokuz ayda ödenen faiz 880 milyar lirayı buldu. Bankalar 700 milyar liraya yakın kâr açıklarken, milyonlarca emekçi açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. Bu tabloya rağmen TÜİK, fiyat artışlarını yüzde 32’ye indirgemeye çalışarak milyonların yaşadığı gerçekliği perdelemektedir.
“TÜM ÜRÜNLERDE ÇÖKÜŞ YAŞANIYOR”
Ekonomideki tablo yalnızca fiyat artışıyla sınırlı değildir. İmalat sanayiinde her 100 tezgahtan 26’sı üretim yapmıyor; kapasite kullanım oranı yüzde 74’e geriledi. Reel sektörün döviz borcu 355 milyar dolara çıktı, döviz kuru her 1 TL arttığında reel sektör 185 milyar TL zarar yazıyor. Tarımsal üretimde buğdaydan elmadan mercimeğe kadar neredeyse tüm ürünlerde çöküş yaşanıyor; meyve üretimi yüzde 30 azalmış durumda. Üretim çarkı dururken, borç-faiz sarmalında büyüyen bir ekonomiyle enflasyonu ‘düşürdüğünü’ iddia etmek, istatistikle halkı aldatmaktır.
TÜİK’in enflasyon hesabı artık iktidarın ‘propaganda enstrümanı’ haline gelmiştir. Gerçek veriler sansürlenmekte, kamuoyuna güven vermeyen rakamlarla ücret artışları baskılanmaktadır. Bu politikaların sonucunda; emekli, memur ve işçi maaşları TÜİK’in düşük gösterdiği oranlar üzerinden artmakta, yoksullaşma derinleşmekte, kamu borcu 13 trilyon lirayı aşarken faiz yükü 10 trilyona yaklaşmaktadır.
CHP olarak, istatistik kurumlarının bağımsızlığını yeniden tesis edecek, veri manipülasyonuna son verecek, üretime dayalı, adil ve gelir dağılımını gözeten bir ekonomik düzeni kurmakta kararlıyız.”




