Olay, 21 Mayıs’ta Yamaçtepe Mahallesi’ndeki özel hastanede meydana geldi. Atilla Ayıntaplı, poşete sakladığı pompalı tüfekle gittiği hastanede eski eşi Eser Karaca’nın odasına girdi. Karaca ve Ayıntaplı arasında tartışma çıkarken, bu sırada odaya Karaca’nın arkadaşı Ç.A. girdi. Ayıntaplı Ç.A.’dan odadan çıkmasını istedi ancak olumsuz yanıt alınca “İkinizi de öldüreceğim” dedi.

Eser Karaca ve Ç.A., odadan çıkıp kaçarken, Atilla Ayıntaplı da poşetten pompalı tüfeğini çıkarıp Karaca’nın peşinden gitti. Hastanenin güvenlik kameralarına da yansıyan olayda Ayıntaplı, Eser Karaca’yı 3 el ateş ederek öldürüp kaçtı. Eser Karaca’nın daha önce şüpheli hakkında 3 kez uzaklaştırma kararı aldırdığı belirilendi. Olay günü 4’üncü kez uzaklaştırma kararının çıktığı gün eski eşini öldüren Atilla Ayıntaplı, tutuklandı.

İLK DURUŞMA

Soruşturma sonunda hakkında ‘Boşandığı eşe karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Ç.A.’yı tehdit ettiği için de ‘Silahla tehdit’ suçundan 7 yıla kadar hapis istemiyle Kahramanmaraş 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılan Atilla Ayıntaplı, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Atilla Ayıntaplı, çiftin kızı Sıla Ayıntaplı, Eser Karaca’nın babası Mustafa Karaca, kardeşi Sefa Karaca, sanık ve müşteki avukatları, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Kahramanmaraş Barosu Kadın Hakları Komisyonu avukatları katıldı.

'GÜVENLİĞE HABER VERİN'

Atilla Ayıntaplı, savunmasında, soruşturma aşamasında detaylı şekilde ifade verdiğini ve o ifadeye ekleyecek bir şeyi olmadığını, pişman olduğunu belirtip beraatini talep etti.

Daha sonra olay günü Eser Karaca’nın odasına bulunan Ç.A.’nın ifadesi alındı. Ç.A., sanıktan şikayetçi olmadığını belirterek, “Ben odaya girdim. Arkadaşım bana mesaj atınca dışarı çıkıp arkadaşlara ‘Atilla burada güvenliğe haber verin’ dedim. Tekrar odaya girdim. Eser, ‘Atilla çıkar mısın’ diyor, Atilla ‘Çıkmayacağım’ diyordu. Sonra Atilla bana ’Sen çık’ dedi. Ben de çıkmayacağımı söyleyince kapıyı kapatıp “O zaman ikinizi de öldürürüm” dedi ve odada boğuşmaya başladık. Daha sonra kapıyı açıp dışarı kaçtık. Eser ile ben farklı yönle gittiğimiz için cinayet anını görmedim” dedi.

'BU KADIN ODAYA GİRMESEYDİ BU OLAY ÇIKMAYACAKTI'

Ç.A.’nın bu ifadesi üzerine Atilla Ayıntaplı, mahkeme başkanından savunmasına eklemek yapmak için müsaade isteyerek, tehdit iddialarını yalanladı. Cinayetten Ç.A.’yı sorumlu tutan Ayıntaplı, “Benim Ç.A.’ya karşı 'öldürürüm’ şeklinde bir tehdidim olmadı. Ç.A.’yı önceden tanırım, aramızda bir husumet yoktur. Kamera kayıtlarına da bakarsanız odaya girip 5 saniye durup geri çıkıyor arkasından tekrar odaya girip kapıyı kapatarak maktulün yanına geçiyor. Bu esnada hiçbir konuşmama da şahit değildir. Kendisine ‘Odadan çık, konuşacaklarım var’ dedim. Kendisi de ‘Çıkmam, Eser’in korumalığını yapıyorum’ dedi. Bu kadın odaya girmeseydi bu olay çıkmayacaktı” dedi.

BABASINDAN ŞİKAYETÇİ OLDU

Çiftin kızı Sıla Ayıntaplı ise annesinin öldürüldüğünü telefonla öğrendiğini belirterek, “Olay günü Ç.A. annemin telefonuyla beni arayıp ‘Annen vuruldu’ dedi. Şikayetçiyim ve en üst hadden cezalandırılmasını talep ediyorum” dedi.

Eser Karaca’nın babası Mustafa ve kardeşi Sefa Karaca da cinayetin planlı şekilde işlendiğini belirterek sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.

KARACA İZİN İSTEMİŞ, HASTANE YÖNETİMİ REDDETMİŞ

Sıla Ayıntaplı’nın avukatı Mahmut El ise Eser Karaca’nın ölmeden önce vekalet verdiği son avukatın kendisi olduğunu, cinayetten bir gün önce Karaca’nın ofisine gelerek Atilla Ayıntaplı’dan defalarca ölüm tehdidi aldığını, kendisini takip ettiğini ve koruma kararı aldırmak istediğini söylediğini belirtti. El, şöyle devam etti:

“Olay günü koruma kararı çıkarttırdık ancak koruma kararı sanığa tebliğ edilemeden Eser Karaca vahşice öldürülmüştür. Bu olay, ani bir öfkeyle değil, sistematik bir şekilde devam eden tehdit süreci sonunda gerçekleşmiştir. Sanık, Eser’in çalıştığı hastaneden hasta olmadığı halde defalarca randevu almış, çalıştığı hastanedeki diğer personelle sürekli iletişime geçmiş, onları tehdit etmiş ve cinayet göz göre göre gelmiştir. Sanık o gün de randevu alıyor, Eser korkup beni arıyor, ben de ‘Git izin al, bugün çalışma’ diyorum. Hastane yönetimi de ‘Burada kalabalık, burası hastane. Seni burada, ulu orta yerde, bu kadar insanın içerisinde öldürecek hali yok’ diye cevap veriyor. Ve aynı şekilde o kadar insanın için de ulu orta yerde aynı gün öldürüldü. Sanık silahı gizleyerek geliyor. Kamera kayıtları da sanığın maktule birden fazla ateş ettiğini göstermektedir. Tüm bu hususlar sanığın eylemini önceden planlandığını ortaya koymaktadır. Bu nedenle ceza verilirken indirim yapılmamasını talep ediyoruz."

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ile Kahramanmaraş Barosu Kadın Hakları Komisyonu avukatları da sanığa verilecek cezada indirim yapılmamasını talep etti.

Sanık avukatı ise Atilla Ayıntaplı’nın daha önceki işlerinden dolayı hakkında icra olması nedeniyle iş yeri açamadığını, Ankara'da bir büfe açmaya karar verdiğini, icralar nedeniyle de büfeyi Eser Karaca’nın üzerine açmak için anlaşmalı olarak resmiyette boşandığını, boşanmanın ardından büfenin Eser'in üzerine açıldığını ve pos cihazlarından çekilen paraların günlük Karaca’nın banka hesabına aktarıldığını öne sürdü. Avukat, ayrıca, resmen boşanmış olmalarına rağmen çiftin fiili birlikteliklerinin devam ettiğini, daha sonra Eser Karaca’nın ‘Biz artık boşandık’ demeye başladığını, bir süre sonra da telefonunu Ayıntaplı’dan sakladığını, tuvalete girerken dahi telefonu yanına aldığını, bunun da müvekkilinde aldatma şüphesini doğurduğunu, bunun dışında 18 yaşından küçük olan oğlunu göstermemeye başladığını ifade ederek bunların haksız tahrik olarak kabul edilmesini talep etti.

SAVCI: İYİ HAL İNDİRİMİ YAPILMASIN

Cumhuriyet savcısı, duruşma sonunda esas hakkında mütalaasını vererek, Atilla Ayıntaplı’nın ‘Boşandığı eşe karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve hastane çalışanı Ç.A.’yı tehdit etmesinden dolayı da ‘Silahla tehdit’ suçundan 7 yıl hapisle cezalandırılmasını, hüküm verilirken de iyi hal indirimi yapılmamasını talep etti. Mahkeme heyeti, mütalaaya karşı savunma yapmaları taraflara süre vererek davayı 10 Ekim'e erteledi.

Kaynak: DHA