oşnakların İslamiyet'i kabul etmesindeki önemli sembollerden biri olarak bilinen Ayvaz Dede'nin hatırasını yaşatmak adına 515 yıldır düzenlenen şenliklere katılmak üzere 100'den fazla atlı, renkli ve geleneksel kıyafetleriyle sabahın erken saatlerinde geldikleri Travnik yakınlarındaki Karaula köyünden tekbir ve dualarla Prusac'a uğurlandı.
Şenliklere katılacak atlılar için yola çıkılmadan önce Kur'an-ı Kerim okundu ve dua edildi.
Yüzyıllardır devam eden gelenekleri yaşatmak amacıyla her yaştan Boşnak, bir gün sürecek yol için atlarının son hazırlıklarını yaptı.
Bursa'nın İnegöl ilçesinden gelen Ahmet Sert de Türk sancağıyla, oğulları Ömer ve Yusuf ile atlı yürüyüşe katıldı.
Atlıların arasındaki geleneksel kıyafetli Boşnak kadınlar da diğerleriyle yola çıktı.
Şenliklerin ana etkinliği yarın Prusac'ta yapılacak
Ayvaz Dede Şenlikleri'nin ana etkinliği, yarın Prusac'ta gerçekleştirilecek. Milli Savunma Bakanlığı Mehteran Birliği de programda sahne alacak.
Osmanlı Devletinin Bosna Hersek'i fethinden önce bölgeye gelen Ayvaz Dede'nin Prusac'taki kuraklığın sona ermesi için dua ettiği dağda başlayacak etkinlik, Kur'an-ı Kerim ve ilahilerin okunmasının ardından kılınacak öğle namazıyla sona erecek.
Her yıl ülkenin ve dünyanın birçok bölgesinden gelen binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen Ayvaz Dede Şenlikleri, Bosna Hersek'te yapılan en uzun soluklu etkinlik olarak biliniyor.
Ayvaz Dede kimdir?
Balkanlar'da İslam'ı tebliğ eden Sarı Saltuk gibi irşat amacıyla Anadolu'dan Bosna Hersek topraklarına gelen ve Horasan erenlerinden olan Akhisarlı Ayvaz Dede, yaygın inanışa göre 500 yılı aşkın süre önce kuraklığın yaşandığı ve bugün şenliklere ev sahipliği yapan Prusac (Akhisar) kasabasındaki dağda 40 gün 40 gece dua etti.
Halkın kıtlık çektiği, hayvanların susuzluktan telef olduğu bölgeye su getirmek için ibadette bulunup dua eden Ayvaz Dede'nin, bir gece uykusunda iki koçun birbiriyle çarpıştığını gördüğü ve uyandığında karşısında yarılan dağı ve gürül gürül akan ırmağı bulduğu rivayet ediliyor.
Olayın ardından bölge suya kavuşup kuraklık sona ererken bu mucizevi hadiseyi duyan halk da Müslüman oldu.
Komünizmin hüküm sürdüğü eski Yugoslavya döneminde 1947'den itibaren yasaklanan şenliğin, 1990'da yeniden düzenlenmesine başlandı.