Sabancı Üniversitesi’nin "Türkiye'de Yönetim Kurulunda Kadın Raporu"na göre, 2024 yılında Borsa İstanbul’a (BIST) kayıtlı şirketlerin yönetim kurullarında yer alan kadınların oranı yüzde 17,9’dan yüzde 18,7’ye yükseldi. Tüm BIST şirketleri içerisinde yönetim kurulu başkanı kadın olan şirket sayısı 45’ten 50’ye yükselirken, yönetim kurulunda yer alan kadın CEO sayısı 23’ten 25’e çıktı. Rapora göre tüm BIST şirketleri içinde 191 şirket, BIST-100 içinde ise 24 şirket halen tamamı erkeklerden oluşan kurullar tarafından yönetiliyor.
İş hayatının her kademesinde toplumsal cinsiyet dengesini iyileştirmeyi amaçlayan ‘Yüzde 30 Kulübü Türkiye’ tarafından düzenlenen 11. Kadın Direktörler Konferansı, “Yönetim Kurullarında Kadın Temsilinin Artırılması” temasıyla gerçekleştirildi.
Konferansta Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun 2013 yılından bu yana yayınladığı, Türkiye’de Yönetim Kurulunda Kadın Raporu’nun 11’incisini paylaşan Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Ata Can Bertay, 2024 yılı verilerine göre; BIST’e kayıtlı olan 562 şirketin pay sahipleri, 2024 yılında yönetim kurullarına 3 bin 745 direktör atandığını söyledi. Bertay, “Bu direktörlerin bin 274’ünü oluşturan yüzde 34’ünü bağımsız yönetim kurulu üyeleri oluşturdu. Kadın üye oranı ise yüzde 17,9’dan yüzde 18,7’ye yükseldi. 2024 yılında 562 şirketin 191’inin yönetim kurullarının tamamı erkeklerden oluştu. Bu sayı tüm şirketlerin yüzde 34’üne karşılık geldi. 2023 yılında yönetim kurullarının tamamı erkek olan şirketlerin sayısı 179, tüm şirketlerdeki oranı ise in yüzde 34,6 olarak hesaplanmıştı. Tüm BIST şirketleri içerisinde yönetim kurulu başkanı kadın olan şirket sayısı 45’ten 50’ye yükselirken, yönetim kurulunda yer alan kadın CEO sayısı 23’ten 25’e yükseldi. SPK’nın önerdiği minimum kadın üye oranı olan yüzde 25’i yakalayan şirket sayısı 154’ten 183’e yükselse de tüm şirketlerin sadece yüzde 32,6’sını oluşturdu. En az 3 kadın üyesi olan 95 şirket tüm şirketlerin sadece yüzde 16,9’unu oluşturdu” dedi.
Raporda, 467 şirketin henüz karar mekanizmalarında etkin toplumsal cinsiyet çeşitliliğini sağlayamadığına da dikkat çekildi.



