O gün gelip çattığında Ankaralıların yürüyüşü değişir…

Bakışları da…

Bir ışıltı görülür o bakışlarda…

Başlar diktir.

Kollar bedenden oldukça ayrılmıştır.

Efeler gibi…

İleri-geri sallanışında bir gururlanma, bir böbürlenme vardır.

Takvimler Ekim aynını 13'ünü göstermektedir.

Gurur gününü…

Ankara'nın başkent oluşunun yıldönümünü…

Başta Ankara olmak üzere tüm Türkiye 99. kez o gururu yaşadı yine…

Çeşitli etkinliklerle kutlandı yeni yaş.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, yıldönümü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada 'Değerli tarihi mirası olan bir kentte bizler Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirmek için ara vermeksizin çalışıyoruz' dedi.

Yavaş şöyle devam etti:

'Ankara; Milli Mücadele'mizin karargahı, aydınlık yarınların şehri, hürriyetimizin simgesidir. Yokluklar içerisinde kalan bir milletin, ülkesini savunmak uğruna fedakarca verdiği mücadelenin kentidir.''

Ankara 99 yıllık geçmişinde çok büyük zorluklarla karşılaştı…

Bugünkü modern görünümüne kavuşması kolay olmadı…

Ne zorluklar,

Ne yokluklar,

Ne çileler çekildi o süreçte.

Elektriksiz mahalleler, susuz semtler, asfaltsız yollar, kerpiçten yapılmış gecekondular…

Çok mesafe kat edildi…

Çok gelişmeler sağlandı uygarlık yolunda…

Kalkınma kulvarında,,,

Yoktan var edildi…

Dalya demeye bir adım kaldı.

Peki istenilen seviyelere, özlenen Ankara'ya ulaşıldı mı?

Üzülerek söylemek gerekirse hayır

Ama o yöndeki çalışmalar umut veriyor.

.Yakın bir gelecekte bakışlardaki ışıltı daha da parlayacaktır.

Bir de amansız bir virüs gibi başımıza musallat olan ''sen-ben'' kavgası olmasa.

Kimden gelirse gelsin,

İyiyi, güzeli, doğruyu alkışlamasını becerebilsek bir.

En azından bir adımlık mesafedeki'' dalya'' gününde,

O özlemi sonlandırabilsek.