Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığınca (TÜSEB) bir otelde düzenlenen 11. Türk Tıp Dünyası Kurultayı kapsamında "Sağlıkta Tam Bağımsızlık: Milli Teknoloji Hamlesi'nin Yeni Rotası" paneli gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanlığı Sağlık Politikaları Kurulu Başkanvekili ve Bilkent Şehir Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Aritmi Kliniği Direktörü Prof. Dr. Serkan Topaloğlu'nun moderatörlüğünü yaptığı panele, Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayıp Birinci ile TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar katıldı.
Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayıp Birinci, Bakanlık adına teknolojide yaşanan dönüşüme dikkati çekerek, çoğu hastane binasının yenilenerek çağdaş bir hizmet anlayışına kavuşturulduğunu ve 15-16 yıl gibi bir sürede ekstra 170 bin yatak kapasitesine ulaşıldığını söyledi.
Ambulans sayısının nüfusa göre 7 kat arttığını anlatan Birinci, Türkiye'nin hava ambulans hizmetinde önemli bir noktaya ulaştığını ve yurt dışından 1700 vakanın hava ambulansla Türkiye'ye getirildiğini aktardı.
Birinci, "OECD ülkelerinde hekimlerin yüzde 30'u 55 yaşın üstünde. Türkiye'de sadece yüzde 15'i 55 yaşın üstünde. Aslında bu Türkiye'de insan kaynağının ne kadar gençleştiğini gösteriyor." şeklinde konuştu.
Son 10 yıla bakıldığında kişi başı sağlık harcamasında yıllık net büyümenin yüzde 10 olduğunu belirten Birinci, Türkiye'nin 25 yıl sonra 60 yaş üstündeki nüfusunun neredeyse 3 katına çıkacağını söyledi.
Birinci, dünyayı hem bağımlı hem de hastalıklı ve yaşlı nüfus açısından çok ciddi sıkıntılar beklediğini dile getirdi.
"BİRÇOK BAKANLIK BİRLİKTE ÇALIŞIYORUZ"
Türkiye'de insanların yüzde 18'inin 2012'de Google'dan sağlık verisi aradığını anımsatan Birinci, son 10 yılda bunun yüzde 54'e çıktığını, insanların kendi sağlığına dair arayışlara sadece sağlık profesyonelleriyle değil, teknoloji cihazlarıyla da erişmeye çalıştığını ifade etti.
Merkezi Hekim Randevu Sistemine (MHRS) vurgu yapan Birinci, ülkenin yüzde 96'sının en az bir kere sistemden randevu aldığını aktardı.
MHRS üzerinden günde 1,7 milyon randevu verildiğini dile getiren Birinci, "Birçok uygulama ve birçok bakanlık birlikte çalışıyoruz. Türkiye'de 2 binin üzerinde sağlık verisi var kodlanmış ve neredeyse manuel veri toplanmıyor hiçbir şekilde. Tamamen dijital ortamda verileri alıyoruz." bilgisini verdi.
Türkiye'de son 1 yılda aile hekimliğinde büyük bir dönüşüm yaşandığına dikkati çeken Birinci, Aile Hekimliği Sistemi'nin Yeni Yönetmeliği sonrası ortalama 5-5,5 kat tarama ve izlem sayısının arttığını aktardı.
Birinci, "Türkiye'de her 100 kişiden 6 kişi yanlış branşa başvuruyor. 2-2,5 milyon muayeneniz var, günde 130 bin kişi başka hastaneye gidiyor. Bu bin yataklı 12 hastane demek, milyarlarca lira. Bir uygulama sizin tanılarınıza göre branş öneriyor ve doğru kliniğe randevu almanızı sağlıyor." değerlendirmesini yaptı.
"TÜRKİYE, HER ALANDA KENDİ TEKNOLOJİSİNİ GELİŞTİREBİLİR"
Cumhurbaşkanlığı Sağlık Politikaları Kurulu Başkanvekili ve Bilkent Şehir Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Aritmi Kliniği Direktörü Prof. Dr. Serkan Topaloğlu da Türkiye'nin sağlık vizyonunda yeni bir sayfa açmak, yeni bir ekosistemi tartışmak ve geleceğe yönelik güçlü bir irade ortaya koymak için bir araya geldiklerini ifade etti.
Sağlıkta yerlileşme ve millileşme kavramlarına uzun yıllardır aşina olduklarını aktaran Topaloğlu, son dönemlerde bu konunun artık bir söylemin ötesine geçtiğini ve güçlü bir devlet iradesine dönüştüğünü söyledi.
Topaloğlu, savunma sanayinde ortaya konulan başarıların ülkede büyük bir özgüven devrimi yarattığını belirterek, savunma sanayinin sadece yüksek teknoloji üreten bir sektör değil, aynı zamanda tüm ülkeye yayılan bir ekosistem oluşturduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Topaloğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Akademiden sanayiye, teknoparklardan TEKNOFEST'lere kadar uzanan büyük bir başarı hikayesi görüyoruz. Bu hikaye hepimize şunu öğretti, doğru irade, doğru yönetim ve doğru ekosistem varsa Türkiye her alanda kendi teknolojisini geliştirebilir. Bu motivasyon, doğal olarak bizi sağlık gibi stratejik bir alanda da benzer bir hamle yapmaya yöneltti."
TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar'ın ve SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar'ın geçmişte sağlık alanında yaptıkları çalışmalara vurgu yapan Topaloğlu, "Geliştirdikleri kalp ritmi takip cihazlarını 10 sene kadar önce görme fırsatım oldu, ayrıca pandemi sırasında solunum cihazlarıyla ilgili gösterilen o hızlı refleksi bizzat gözlemleme fırsatım oldu. Yazılımdan donanıma kadar ortaya çıkan her soruna, Türkiye'nin dört bir yanından çözüm üretebilecek kurumlar dahil edildi. Gerçekten çok kısa sürede mükemmel bir ventilatör üretildi. Bu ventilatör sayesinde sadece kendi ülkemiz değil, ihtiyaç duyan dost ülkeler de nefes aldı." ifadelerini kullandı.
Topaloğlu, TÜSEB'in Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun vizyonuyla önemli bir dönüşüme imza attığını belirterek, TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan ile yürütülen sürecin yalnızca bilimsel araştırmayı destekleyen bir yapı olmadığını aynı zamanda Türkiye'nin sağlık endüstrisinde kendi teknolojisini üretme iddiasının somut bir göstergesi olduğunu söyledi.
Sağlık Politikaları Kurulu olarak bu süreçleri yakından takip ettiklerini aktaran Topaloğlu, kliniklerin, araştırma merkezlerinin ve sanayinin aynı masada buluştuğu yeni modeller üzerinde çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Hekimlerin sahada gördüğü bir problemi mühendise anlatabildiği, mühendislerin tasarladığı, prototipi klinikte test edebildiği, regülasyon ekiplerinin sürece dahil olduğu, TÜSEB'in ise bu döngüyü yönettiği bir modele geçmeleri gerektiğini vurgulayan Topaloğlu, hedeflerinin sağlıkta dışa bağımlılığı azaltmak, kendi teknolojisini üreten bir ekosistem kurmak ve Türkiye'yi sağlık endüstrisinde küresel bir oyuncu haline getirmek olduğunu ifade etti.



