Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, TÜBA’nın da paydaşı olduğu, Saraybosna Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsü ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) iş birliğiyle Bosna-Hersek’te gerçekleştirilen II. Evliya Çelebi Sempozyumu’nda konuştu. Başkan Şeker’e danışmanı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Tuğrul eşlik etti.

Teması “15.-19. Yüzyıllarda Bosna-Hersek’te Kültürel ve Tarihi Süreçler” olarak belirlenen sempozyumun ev sahipliğini Saraybosna Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsü yaptı. Enstitünün 1950-2025 yıllarını kapsayan 75. kuruluş yıldönümü vesilesiyle de düzenlenen program; Osmanlı hakimiyetinin kurumsal, sosyal ve kültürel yansımalarını; şehirleşme, mimari, dinî hayat, sanat, eğitim ve yazma geleneği gibi alanlar üzerinden ele alıyor, bölgenin uzun dönemli tarihsel dönüşümü disiplinler arası bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Hem Evliya Çelebi’nin Bosna’ya dair gözlemlerini yeniden yorumluyor hem de 15.-19. Yüzyıllar arasında bölgenin geçirdiği kültürel ve tarihi evreleri daha geniş bir Osmanlı coğrafyası perspektifinden değerlendirme imkânı sunuyor.

Sempozyumda Osmanlı Bosnası: Siyasi ve Askeri Tarih, Evliya Çelebi ve Bosna Hersek, Seyahatname ve Edebi Metinler başlıklarındaki ilk gün toplam dört oturumdan oluşturuldu. İkinci gün ise Bosna Hersek’te Kültürel ve Maddi Miras, Osmanlı Bosnası: Kurumlar ve Toplum, Ekonomi ve Toplum, Bosna Hersek ve Tarih yazımı şeklinde dört oturum planlandı. TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Feridun Emecen’in Bilim Kurulunda ve TÜBA tarafından yayımlanan "Millî Mücadele'nin Yerel Tarihi 1918-1923” adlı eserin proje yürütücüsü ve editörü Doç. Dr. İlhami Danış’ın Düzenleme Kurulunda olduğu sempozyumda Türkiye’nin yanı sıra Kıbrıs Makedonya, Avusturya, Hırvatistan, İtalya ve Sırbistan’dan 50’yi aşkın akademisyen ve uzman yer alıyor.

Sempozyum programı TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, İslam Tarih Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (Research Centre For Islamic History, Art and Culture-IRCICA) Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, FSMVÜ Rektörü Prof. Dr. Nevzat Şimşek, Saraybosna Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarik Zaimović, FSMVÜ Evliya Çelebi Çalışmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Musa Duman ve Saraybosna Üniversitesi, Şarkiyat Enstitüsü Müdürü Dr. Aladin Husić’in konuşmalarıyla başladı ve Sabancı Üniversitesi’nden Emeritus Prof. Dr. Fikret Adanır “Balkanlar ve Bosna’da Osmanlı Hakimiyetinin Tarihyazımı” adlı konferansıyla devam etti.

SEYAHATNAME BİRÇOK DİSİPLİNE IŞIK TUTUYOR

Prof. Dr. Muzaffer Şeker açılışta sempozyumun temasının tarihi zenginlik ve derin ortak hafızayı hatırlattığını dile getirdi. Yüzyıllar boyunca farklı kültürlerin buluştuğu, şehirlerin birer medeniyet merkezi hâline geldiği bir coğrafya olduğunu belirten Şeker sempozyumun, bu büyük mirası yeniden düşünmek ve geleceğe taşımak için güçlü bir fırsat sunduğunu ifade etti. Kendini “seyyâh-ı âlem ve nedîm-i âdem” diye tarif eden Evliya Çelebi’nin gördüğünü kayıt altına alan büyük bir seyyah olduğunu belirtti. Kaleme aldığı Seyahatnâme’nin sadece bir gezi anlatısı değil; şehirlerin düzenini, ticaretin nabzını, eğitimin ve sanatın hayat bulduğu sahneleri kayıt altına alan eşsiz bir eser olduğunu söyledi. Bu eserin tarihçilerden sanat tarihçilerine, sosyologlardan filologlara kadar birçok alana ilham verdiğinin, araştırmalara yol gösterdiğinin, ışık tuttuğunun altını çizdi.

BİLGELİK NOKTASI SARAYBOSNA

Başkan Şeker bu noktada TÜBA’nın bilginin yalnızca korunmasını değil, doğru yöntemlerle üretilmesini ve toplumla buluşmasını önemsediğine dikkat çekti. Prof. Şeker şöyle devam etti:

“Akademi’mizin bu anlamda üç ilkesinden ilki ‘saygılı bir tarih dili’. Geçmişi anlamak, sağlam kaynaklarla desteklenen adil bir bakış gerektirir. Farklı görüşlerin özgürce dile getirilebildiği bir akademik ortam hem fikirlerimizi hem de ortak hafızamızı güçlendirir. İkincisi ‘iş birliği ve paylaşım kültürü’. Artık bilimsel üretim tek bir kurumun değil, arşivlerin, kütüphanelerin, üniversitelerin birlikte taşıdığı bir sorumluluktur. Kurumlar arası köprüler, bilgi birikimini kalıcı hâle getirir. Üçüncüsü “erişilebilirlik”. Üretilen bilginin farklı dillere, farklı topluluklara ulaşması bilimin saygınlığını artırır. Evliya Çelebi’nin mirasını yeni nesillere ulaştırmak, ancak açık erişim, dijital platformlar ve sade anlatımla mümkündür. Bugün burada ele alınacak bildiriler, şehirleşmeden mimariye, dinî hayattan yazma kültürüne kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Bu çeşitlilik, bize tarihe tek yönlü değil, bütüncül bir gözle bakma fırsatı veriyor. 15. yüzyıldan 19. yüzyıla uzanan dönem, değişimlerin olduğu kadar sürekliliklerin de tarihidir. Seyahatname’nin satır aralarındaki ayrıntılar, bu sürekliliği anlamamız için eşsiz ipuçları barındırıyor.”

“Saraybosna, kültür ve ilmin kadim bir durağı, geçmişle geleceği buluşturan bir bilgelik taşıyor” diyen Başkan Şeker, Şarkiyat Enstitüsü’nün 75 yıllık serüveni, bu bilgelik mirasının nasıl özenle korunduğunun en güzel örneği olduğunu söyledi.

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU