Karabük Adalet Sarayı’nın temel atma törenine katılmak üzere kente gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç,Karabük Valisi Mustafa Yavuz’u makamında ziyaret etti. Valilik çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Tunç, “Bu hafta itibarıyla Meclisimizde çarşamba günü görüşülüp milletvekillerimiz tarafından kabul edilen ve Resmî Gazete’de yayımlanan 11’inci Yargı Paketi ile yine ceza adaleti sisteminin etkinliğine yönelik önemli düzenlemeler var. Burada tabii 40 maddeden oluşuyor bu kanun teklifi, yasalaşan kanun. 13 farklı kanunda düzenlemeler içeriyor. Başta Türk Ceza Kanunu olmak üzere Ceza İnfaz Kanunumuz ve Ceza Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Kanunu'nun yanı sıra Ceza Usul Kanunumuzda da farklı kanunlarda önemli düzenlemeler içeriyor. Tabii başta toplumsal huzur ve güvenliğin daha da sağlanması ve güçlendirilmesi ile ilgili önemli maddeler var. Örgütlü suçlar, örgüt suçları, örgüt üyeliği, örgüt yöneticiliğinin cezaları bu yargı paketiyle artırılmış oldu. Daha öncesinde 4 yıldan 8 yıla olan örgüt kurma ve yönetme cezası 5 yıldan 10 yıla çıkarıldı. Hem alt sınır hem üst sınır yükseltildi. Üyeliğin cezası da üst sınır 4 yıldan 5 yıla yükseltilmiş oldu. Tabii burada önemli bir husus çocukların korunması; çocukların suç örgütleri tarafından kullanılmamasını sağlamak maksadıyla burada önemli bir düzenleme var. Çocukların örgüt faaliyetinde kullanılması, örgütlü suçlar kapsamında çocukların suçta kullanılması, suça itilmesini önlemek için özellikle bu suçlar bakımından artırım sebebi sayıldı. Bu da ceza kanunumuza ilk kez giren bir husus oldu. Tabii çocukların korunmasıyla ilgili, suça sürüklenen çocuklarda caydırıcılığı artırmaya yönelik ayrı bir çalışma da şu anda yapılıyor. Meclisimizde Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu bu konuda. Özellikle 18 yaşın altındaki çocukların suçtan uzak tutulması bakımından hem suç mağduru çocuklar, hem de suça sürüklenen çocuklar bakımından Meclis Araştırma Komisyonumuzun çizeceği yol haritası çerçevesi içerisinde yeni yasal düzenlemelerde önümüzdeki günlerde yapılacak. Ama bu pakette çocukların örgüt suçları kapsamında kullanılmasının önüne geçmek için önemli bir caydırıcılık getiren bir madde hayata geçmiş oldu, yürürlüğe girdi” diye konuştu.
'MESKÜN MAHALDE SİLAH ATAN KİŞİ, 5 YILA KADAR CEZA ALABİLECEK'
Yargı paketi ile ilgili konuşmasını sürdüren Bakan Tunç şunları söyledi:
“Tabii örgüt silahlı olursa artırım sebebi daha da yükseltilmiş oldu. Burada da yarı oranında artırım şeklinde bir düzenleme gerçekleşmiş oldu. Tabii örgütlü suçlardaki yaptırımın artırılmasının yanı sıra bir de meskûn mahallede silah atma, bu önemli bir problemdi, özellikle düğünlerde, nişanlarda, kutlama günlerinde o sevinç günlerimizi mateme dönüştüren maalesef talihsiz olaylara meydan veriliyordu. Bu anlamda meskûn mahallede silah atmanın cezası zaten mevzuatımızda vardı ama bunu artırmış olduk. 6 aydan 3 yıla kadarken bir yıldan 5 yıla çıkarılmış oldu. Yani meskûn mahallede silah atan bir kişi yaralamaya ya da ölüme sebebiyet vermese bile zaten ondan ayrıca ceza alır. Sadece silah attığı için 5 yıla kadar ceza alabilir. Ama bu düğünlerde ve nişanlarda ve kutlama günlerinde ise burada artırım söz konusu olacak, yarı oranında ve dolayısıyla 7,5 yıla kadar ceza, yaralama ya da ölüm olmasa bile bu tabii önemli bir caydırıcılığı meydana getirecek. Burada yeni bir durum ses ve gaz fişeği atabilen silahlar, kurşun sıkılanlar da dâhil. Onların da 3 yıla kadar kullanılması durumunda ceza mümkün olabilecek. Tabii trafikte yol kesme konusu sürekli karşılaştığımız, vatandaşlarımızı sıkıntıya sokan bir durumdu, hoş hadiseler değildi. Bu anlamda da trafikte yol kesmenin ceza kanunumuzda müstakil bir suç haline getirilmesi sağlanmış oldu. Eğer trafikte yol kesip aracı durdurursa 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabilecek. Yine eğer aracın hareketini farklı yöne çevirmişse, aracı başka bir tarafa yönlendiriyorsa bu durumda da ceza daha ağır olacak. 2 yıldan 5 yıla kadar ceza alabilecek. Yine 11'inci Yargı Paketi'nde ceza hukuku ile ilgili taksirle yaralamaya sebebiyet vermenin cezaları artırıldı. Orada da basit yaralamada üst sınır 1 yıldı, 2 yıla çıkmış oldu. Yine birden fazla kişi yaralanmasına sebebiyet vermişse 3 yıla kadar ceza alırken artık 5 yıla kadar ceza alabilecek taksirle yaralama suçlarında. Yine görevi kötüye kullanma suçunda bir değişiklik oldu. Özellikle güveni kötüye kullanma, araç kiralamalardan kaynaklanan kiralanan aracın suçta kullanılması, kaçırılması ve bu anlamda da caydırıcılığı artıran önemli bir düzenleme hayata geçmiş oldu.”
'BİLİŞİM SUÇLARIYLA MÜCADELE ÖNEMLİ'
Toplumsal huzur ve güvenliği sağlamaya yönelik önemli düzenlemeler yapıldığını belirten Bakan Tunç, “Diğer yandan da bilişim suçlarıyla mücadele önemli. Özellikle artık dijital çağda teknolojinin gelişmesi ile beraber suçların büyük çoğunluğu sanal ortamda yaşanıyor. Dolayısıyla gerçek hayatta bir suçsa, gerçek hayatta bir dolandırıcılık nasıl cezalandırılıyorsa, gerçek hayatta kumar için yer temini nasıl cezalandırılıyorsa aynı şekilde sanal ortamda da bunlar yapılırsa bunların cezalandırılması ve bu suçlarla özellikle suçluların tespiti ve suçun tespiti teknolojik imkânlar bakımından daha da zorlaştı ve bu suçların çoğalması toplumda sadece bizim ülkemiz için değil, bütün dünyada bir problem ama bu anlamda mevzuatımızı da bu suçların önlenmesine yönelik hazırlamamız gerekiyor. Özellikle bilişim suçları kullanılarak suç işlenmişse, banka hesaplarının 48 saate kadar askıya alınabilmesi ile ilgili olarak bankalara bir yükümlülük getiriliyor. Burada da Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 128'inci maddesindeki rapor şartı aranmadan, vatandaş mağdur edilmeden hesaba el koyma ve bu noktada birtakım mağduriyetlerin önüne geçilmesi amaçlanıyor. Yine Cumhuriyet savcılarının ve mahkemelerinin bilgi belge istediğinde bankalara yükümlülükler, belli bir sürede cevap verme zorunluluğu, verilmezse buna ilişkin yaptırımlar getiriliyor. Yine biyometrik yöntemlerle hesaplaşma, çipli kimliklerle banka hesabı ya da ödeme kuruluşlarında hesaplaşma, GSM aboneliklerinde de yine telefon hatları, telefon aboneliğinde çipli kimlik kartı, biyometrik doğrulamayla abonelik mümkün olsun şeklinde düzenlemeler getirildi. Bazı yetkiler verildi bu anlamda. Hat sayısını sınırlama; çünkü özellikle 'patates hat' dediğimiz telefon hatlarıyla dolandırıcılık, yabancı hatlarla dolandırıcılığı önlemeye yönelik önemli düzenlemeler var. Bilgi Teknolojileri Kurumu’na bu anlamda hat sayısını sınırlama yetkisi veriliyor” ifadelerini kullandı.
LİBYA GENELKURMAY BAŞKANI'NIN UÇAĞININ DÜŞMESİYLİ İLGİLİ SÜRECİ DEĞERLENDİRDİ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara’da düşen Libya Genelkurmay Başkanı'nın da içinde bulunduğu uçakla ilgili gelinen süreci değerlendirerek, “Libya Genelkurmay Başkanı ve mürettebatının ve yanındaki yardımcılarının vefatıyla sonuçlanan uçak kazası ülkemizi, milletimizi, bizleri de derinden sarstı. Dost ve kardeş Libya halkına bir kez daha taziyelerimizi diliyoruz. Tabii hızlı bir şekilde hem idari, hem adli soruşturmalar başlamıştı kaza anından itibaren. Burada özellikle şu anda Adli Tıp süreci devam ediyor. Özellikle naaşların DNA tespitleri, Libya’dan gelen akrabalardan alınan örneklerle beraber eşleştirme yapılıyor. Tabii çok acı verici bir kaza. Bu kaza sonucunda özellikle naaşların durumu biraz vakit alıyor Adli Tıp tespitleri bakımından. Hem İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı, hem de Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nda DNA örnekleri, naaş parçalarından alınan örnekler eşleştiriliyor ve bu anlamda da süreç devam ediyor. Diğer yandan adli soruşturma da devam ediyor. Tabii uçağın gelişinde, gidişinde, kalkışında, inişinde hem mürettebat bakımından, hem görevliler bakımından tüm ayrı bir şekilde bütün soruşturma, adli soruşturma devam ediyor. Tabii kara kutusu bulunmuştu uçağın. Kara kutusunun da tarafsız bir ülkede tespiti gerekiyor. Bu anlamda Almanya’yla irtibat kuruldu ve bu anlamda da kara kutusunda özellikle ses kayıtları da var. Uçağın hangi arızadan kaynaklandığına ilişkin teknik incelemeler ve adli soruşturmalar birlikte devam ediyor. Bir kez daha Libya halkına başsağlığı diliyorum” dedi.
KARABÜK ADALET SARAYI’NIN TEMELİ ATILDI
Bakan Tunç, daha sonra Yenimahalle’de 23 bin metrekarelik kapalı alana sahip Karabük Adalet Sarayı'nın temel atma törenine katıldı. Törene, Bakan Tunç'un yanı sıra Karabük Valisi Mustafa Yavuz, AK Parti Karabük Milletvekilleri Cem Şahin, Durmuş Ali Keskinkılıç, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz ve davetliler de iştirak etti.
Temel atma töreninde Terörsüz Türkiye sürecinde gelinen noktayı değerlendiren Bakan Tunç, şöyle konuştu:
“Bugün Terörsüz Türkiye’yi konuşabiliyorsak, o şehit ve gazilerimizin 41 yıllık mücadelesi, canı pahasına yaptıkları mücadele ve 23 yıldan bu yana da terörün istismar ettiği alanları birer birer kaldırarak hem güvenlik dengesini koruyarak, hem de hak ve özgürlükler dengesini koruyarak bugünlere geldik ve inşallah terörün sona erdirilmesi ve terör örgütünün tasfiyesi ile ilgili süreci şu anda gerçekleştiriyoruz. Terör örgütü fesih kararı aldı ve bu süreçte Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve devlet kurumlarımızın gerek istihbarat kuruluşları, gerek ilgili bakanlıklarının büyük bir koordinasyonu ve iş birliği sayesinde ve sonrasında da Meclis'te kurulan Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ile beraber Meclisimizin de sürece dâhil olmasıyla beraber çok önemli bir aşamaya geldik. Tabii Meclis'te kurulan komisyonumuz bir rapor hazırlayacak. Siyasi partilerimizin raporları komisyona sunuldu. Şimdi Meclis'te oluşacak o irade doğrultusunda yapılması gerekenler ne varsa terör örgütünün feshinden sonra silah bırakma sürecinin tespitiyle beraber gerçekleşecek çalışma ihtiyaçlarını da elbette ki Meclisimiz belirleyecektir. O belirleme süreci içerisinde de terörün kalıcı olarak ülke gündeminden çıkarılması ile ilgili çabaları sürdürmeye devam edeceğiz. Tabii bu süreçte milletimizi rahatsız edecek, şehit ailelerimizi, gazilerimizi rencide edecek hiçbir adım atmayacağız. Atmayacağımızı söyledik ve bugüne kadar da atmadık. Milletimiz ne istiyorsa onu yapmaya, milletimizin gösterdiği yolda yürümeye inşallah devam edeceğiz. Tabii Türkiye’nin vesayetçi ruhtan kurtulabilmesi ile ilgili olarak darbeci anlayışın tarihe gömülmesi anlamında anayasada yaptığımız çalışmaları da elbette ki yeterli görmüyoruz.”
Konuşmaların ardından Karabük Adalet Sarayı'nın temeli atıldı.




