ASO Eylül ayı Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Ardıç, TOBB Türkiye 100-Türkiye’nin En hızlı Büyüyen Şirketleri Ödül Töreninde ödüle layık görünen 24 Ankara firmasını tebrik etti. Ardıç, “Başarılarıyla ülkemizin kalkınma yolculuğuna öncülük eden tüm firmalarımızı gönülden tebrik ediyor, yeni başarılara imza atmalarını diliyorum” dedi. Ardıç “Yönetim kurulu Üyemiz Sayın Burcu Özbozkurt’un firması Stenkim Kimya’nın da TOBB Türkiye 100 listesinde yer almasından büyük memnuniyet duyuyor, kendisini de ayrıca kutluyorum” değerlendirmesi yaptı.

Gelecek yıl ASO Teknoloji Üssü’nün temelinin atılacağını belirten Ardıç, “Üssün tam kapasite faaliyete geçmesiyle birlikte; Ürün geliştirme, Prototipten ürüne dönüşüm altyapısı, Test ve doğrulama altyapıları, Sanayi ile entegre teknoloji kuluçka alanı, Sektörel mükemmeliyet ve üretim laboratuvarları, Mesleki gelişim ve beceri dönüşüm kampüsü gibi birçok imkan ve kabiliyete sahip olacağız” dedi.

Konuşmasında enflasyon konusuna özel olarak değinen ASO Başkanı Ardıç, “Geçen yıl açıklanan OVP’de 2025 yılı için öngörülen enflasyon yüzde 17,5 iken yeni OVP’de yüzde 28,5 olarak revize edildi. Yani yüzde 60’ın üzerinde bir sapma söz konusudur. Hedef ile gerçekleşme arasında bu denli büyük bir fark olması, ekonomik göstergelerin güvenilirliğini zayıflatıp piyasalarda belirsizlik yaratırken, planlama yapmayı ve öngörülebilirliği de olumsuz yönde etkilemektedir” dedi.

Faiz oranları üzerindeki önemli bir baskı unsurunun da kamu kesimi borçlanma ihtiyacının artması olduğunu kaydeden Ardıç, “Kamu maliyesinin sıkılaştırma süreci yavaş da olsa devam ederken, finansal piyasalardan en büyük borçlanıcı yine kamu kesimidir. Bu yılın Ocak-Ağustos döneminde kamu kesiminin iç borç çevirme oranı yüzde 147,4 seviyelerinde gerçekleşmiştir. Bu oran, 2000’lerin başında yürütülen dezenflasyon sürecindeki ortalamanın iki katından fazladır. Kamu sektörünün finansal piyasalardan fazla borçlanması, özel sektörün kredilendirmesine daha az kaynak ayrılması anlamına gelmektedir. Bu tablo, finansal kaynakların daha etkin dağılmasını sağlamak için kamu kesiminin alması gereken önemli bir mesafeyi ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.

OVP’de 2025 yılı için öngörülen yüzde 4’lük büyüme tahmininin yüzde 3,3’e, 2026 yılı için belirlenen yüzde 4,5’lik hedef ise yüzde 3,8’e revize edildiğini hatırlatan Ardıç, “Bu tablo, özellikle dezenflasyon sürecinin desteklenmesi açısından daha temkinli ve dengeli bir büyüme patikasının tercih edildiğine işaret etmektedir. 2025 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamları malumunuz beklentilerin üzerinde geldi. Yıllık yüzde 4,8 olan büyümenin çeyreklik bazda yüzde 0,7’den 1,6 seviyesine çıkması ekonomide bir toparlanma olduğu gösteriyor” diye konuştu. Ardıç şöyle devam etti:

“Ancak uygulanan daraltıcı politikalara rağmen iç talebin halen canlılığını koruyor olması ve ithalatın yükselmeye başlaması, politika formülasyonlarında ince ayarlamalar yapılması gerektiğini işaret etmektedir. İthalatın son dönemde artmaya başlaması önümüzdeki dönem için büyümeyi daraltıcı bir etki de yapacaktır.”

15–34 yaş arası 6,5 milyondan fazla gencin eğitimde ve istihdamda yer almadığını belirten Ardıç, “Bu sayı, birçok Avrupa ülkesinin nüfusundan bile fazla. Maalesef gençlerimiz evde oturuyor; onları ekonomik ve sosyal sisteme yeterince entegre edemiyoruz. Üniversite mezunu işsizliğinde Avrupa’da ilk sırada yer alıyoruz. Ayrıca, üniversite mezunu işsizlik oranının genel işsizlik oranından daha yüksek olduğu tek ülke konumundayız. Bu tablo, eğitim sistemimizde ciddi yapısal sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu açıkça ortaya koyuyor” değerlendirmesi yaptı.

Muhabir: Cemil Cahit Saraçoğlu