Anadolu’nun zengin göç kültüründen ilham alan Alaz, 17 Mayıs’ta Ankara’da kapılarını açtı.
Alaz; geçmişi bugüne taşıyan, köklerinden beslenen ama modern tekniklerle yeniden yorumlanan eşsiz reçeteleriyle gastronomi meraklılarını unutulmaz bir yolculuğa davet ediyor. Mehmet Yalçınkaya’nın ustalığıyla şekillenen menüde, Balkanlar’dan Mezopotamya’ya, Kafkaslar’dan Orta Asya’ya uzanan göç rotalarının izlerini taşıyan tatlar modern bir anlatımla sunuluyor.

Her Tabak Bir Hikayedir

Göçlerin sadece insanların değil, tariflerin, baharatların ve pişirme tekniklerinin de yolculuğu olduğunu vurgulayan Yalçınkaya, Alaz’ı şu sözlerle tanımlıyor: “Alaz, ateşin hem ısıtan hem birleştiren gücünü simgeliyor. Bu mekanda, farklı coğrafyaların mutfakları bir araya geliyor, tıpkı göç yollarında birleşen hayatlar gibi. Atalarımızın sofralarını yeniden kuruyor kendi imza reçetelerimle taçlandırıyorum. Ankara’da yepyeni bir gastronomi deneyimi noktası olacağımıza inanıyorum.”

Başkentte benzersiz bir deneyim sunmayı hedefleyen Alaz, sadece bir restoran değil; kültürel zenginliğin ve ortak hafızanın modern bir temsilcisi olmayı amaçlıyor. Mekan tasarımı, kullanılan sanatsal objeler göç yollarını yansıtan sade ama güçlü detaylarla bütünleşiyor. Mekanda çalınan müziklerden, kullanılan ses ışık tekniklerine kadar hemen her şeyin ortak temada bütünleştiği ALAZ eşsiz lezzet yolculuğunun en önemli durağı olarak Ankaralılara farklı bir deneyim sunuyor.

Muhabir: Nursel DİLEK MANAVBAŞI