Bu yıl 36’ncısı düzenlenecek Ankara Film Festivali, genç sinemacıların ilk filmlerine odaklanan yeni bölümü “Taptaze” ile izleyicilere farklı sinema dilleri ve özgün anlatılar sunmaya hazırlanıyor.

13–21 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek festivaldeki bu özel seçki, Berlin, Locarno, Roma, Torino ve SXSW gibi prestijli festivallerde öne çıkan genç yönetmenleri bir araya getiriyor.

“Taptaze”, sinemaya yeni bir soluk getiren altı filmi Ankara izleyicisiyle ilk kez buluşturacak: “Merhaba Çocuk”, “Normal Olmanın Yolları ve Öteki Dünyanın Garipliği”, “Sivrisinekler”, “Işıltılı Yaz”, “Kardeş Yüreği” ve “Vena”.

Seçki, Avusturya Büyükelçiliği Ankara, Goethe Institut, İtalya Büyükelçiliği Ankara ve Polonya Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği destekleriyle hazırlandı.

Berlin’den Roma’ya uzanan “Taptaze” keşifler

Edgardo Pistone’nin Roma’da En İyi İlk Film ödülünü kazanan, Tallinn’den ise Jüri Özel Ödülü ve En İyi Yönetmen ödülleriyle dönen şiirsel filmi “Merhaba Çocuk” (Ciao Bambino, 2024), Napoli’nin kenar mahallelerinde yaşayan 19 yaşındaki Attilio’nun imkânsız aşkı ve suç mirası arasında sıkışan hikâyesini anlatıyor.

Siyah beyaz görüntüleriyle Pasolini estetiğini çağdaş bir duyarlılıkla yeniden yorumlayan film, çağdaş İtalyan sinemasında yeni bir sesin yükselişini müjdeliyor.

Berlin Film Festivali’nde En İyi İlk Film ödülüne aday olan Florian Pochlatko imzalı “Normal Olmanın Yolları ve Öteki Dünyanın Garipliği” (How to Be Normal and the Oddness of the Other World, 2025), psikiyatri kliniğinden yeni çıkan 26 yaşındaki Pia’nın “normalleşme” arayışını konu alıyor.

Film, kimlik, ruhsal sağlık ve dijital çağın kaotik doğasını cesur ve deneysel bir görsel dille sorguluyor.

Feminist, enerjik ve cesur hikâyeler

Valentina ve Nicole Bertani kardeşlerin Locarno Film Festivali’nde Altın Leopar için yarışan filmi “Sivrisinekler” (Mosquitoes, 2025), 1990’ların kitsch dünyasında geçen punk ve feminist bir büyüme hikâyesi anlatıyor. Mizahi dili, enerjik ritmi ve doygun renk paletiyle film, gençlerin dünyasını ironik bir bakışla keşfe çıkarıyor.

Polonyalı yönetmenler Helena Ganjalyan ve Bartosz Szpak’ın SXSW’de prömiyer yapan filmi “Işıltılı Yaz” (Glorious Summer, 2025) ise, özgürlük karşılığında güvenliği seçmek zorunda kalan üç kadının kapalı bir sistemde sıkışmış yaşamlarını merkezine alıyor.

Film, görsel kompozisyonu ve metaforik diliyle çağdaş Polonya sinemasının dikkat çeken örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor.

Kaynak: Haber Merkezi