Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) ve Liselere Geçiş Sınavı (LGS), tarihleri yaklaştıkça öğrenciler kadar ailelerde de heyecan ve stres yaratıyor. Sınav kaygısının belirli düzeyde faydalı olabileceğini belirten Güneş, yoğun kaygının ise öğrenilen bilgilerin etkili biçimde kullanılmasını engelleyerek öğrencilerin sınav performansını olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekti. Güneş, ailelerin, çocuklarını akranlarıyla kıyaslamasının ise tehlikeli bir hata olduğunu belirtti. Güneş, sınav kaygısının öğrencilerin performansını nasıl etkilediğine dikkat çekti; aileler ve öğrencilere önemli tavsiyelerde bulundu.
"FELAKET SENARYOLARI KAYGININ ARTMASINA NEDEN OLABİLİR"
Sınav kaygısının; sınav öncesinde, sırasında ya da sonrasında ortaya çıkabilen yoğun endişe hali olduğunu vurgulayan Güneş, “Bu durum; dikkat dağınıklığı, unutkanlık, mide bulantısı, kalp çarpıntısı gibi fiziksel ve zihinsel belirtilerle kendini gösterebilir. ‘Başaramayacağım, yetersizim’ gibi felaket senaryoları ise kaygının daha da artmasına neden olabilir.” dedi.
"FAYDALI KAYGI ÖĞRENCİYİ MOTİVE EDEBİLİR"
Sınav öncesi duyulan kaygının tamamen kötü bir şey olmadığını belirten Güneş, “Faydalı kaygı, öğrenciyi motive edebilir. Ancak bu kaygı aşırı hale gelirse dikkat bozulur, düşünce uçuşmaları yaşanır ve öğrencinin başarısı düşebilir,” diyerek duygunun doğru tanınması gerektiğini vurguladı.
"AKRAN KIYASLANMASI BÜYÜK HATA"
Sınav kaygısının yalnızca öğrencilerde değil, ebeveynlerde de yoğun şekilde hissedilebildiğine dikkat çeken Güneş, “Sınav dönemlerinde ailelerin tutumu, çocukların kaygı düzeyini doğrudan etkiler. Özellikle sınavı bir ‘başarı ya da başarısızlık’ göstergesi olarak görmek, çocukların üzerindeki baskıyı artırır. Bu da sınav performansını olumsuz etkileyebilir. dedi. Güneş, akran kıyaslamalarının öğrenciler üzerinde stres ve değersizlik hissi yaratabileceğini vurguladı.
Ailelerin, çocuklarını arkadaşlarıyla veya kardeşleriyle kıyaslamaktan kaçınması gerektiğini belirten Güneş, “Her çocuğun ilgi alanı, öğrenme kapasitesi ve gelişim hızı farklıdır. Başkalarının puanı, başarı sırası ya da sınav ortalamaları gibi konulara odaklanmak yerine, çocuğun bireysel gelişimine ve çabasına odaklanılmalı” şeklinde konuştu. Ayrıca, sınav öncesi aile desteğinin, çocuğun kendine güven duymasını sağlayarak başarıya katkı sunduğunu da sözlerine ekledi.
Güneş “LGS ve YKS sadece bir sınav. Bu süreçte iyi hazırlanmak kadar, iyi hissetmek de başarıyı doğrudan etkileyen faktörlerden biridir. Kaygıyı tanımak ve yönetmek daha önemlisi inanmak gerekiyor” dedi.
Güneş sınav kaygısını azaltmak için şu önerilerde bulundu.
Zamanı verimli yönetin. Günlük çalışma planı oluşturun, son haftaya konu bırakmayın.
Beslenme ve uykuyu önemseyin. Yeterli uyku alın, aşırı şeker ve kafeinden kaçının.
Gerçekçi düşünün. “Kaygılanmamalıyım” değil, “Kaygı normaldir” demek daha sağlıklıdır.
Fiziksel belirtileri felaketleştirmeyin. Titreme, terleme geçici ve doğaldır.
Nefes ve gevşeme egzersizleri uygulayın.
Ertelemeyin. Son günlere konu bırakmak kaygıyı artırır.
Kıyaslamalardan uzak durun. Başkalarıyla değil, kendi gelişiminizle ilgilenin.
Yeni besinler ya da ilaçlar denemeyin. Vücudunuzun alışık olmadığı şeylerden kaçının.
Olumsuz düşünceleri yeniden çerçeveleyin. “Başaramayacağım” yerine “Elimden geleni yapacağım.”
Gerekirse destek alın. Uyku sorunları, yoğun kaygı ve işlevsellikte bozulma varsa uzman desteği şarttır.