Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik basın toplantısı düzenledi. Çelik, 'Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'ne ilişkin, "Siyasetimizin ana mottosu olarak, Neşet Ertaş üstadımızdan 'Kadınlar insandır, biz de insanoğluyuz' diyoruz. İktidara geldiğimiz ilk günden itibaren özellikle kız çocuklarının eğitiminden kadınlara dönük şiddete karşı mücadeleye kadar birçok alanda çok yönlü bir mücadele verdik. Bu mücadelenin çok boyutlu olması gerekiyor. Sadece kanunların yapılması yetmiyor. Siyasetin dilinden medya diline, sivil toplumun oluşturacağı hassasiyetlerden aile içi eğitime, erkek çocuklara biçilen rollere kadar birçok şeyin hep beraber ele alınması gerekiyor. Bütün bunların sağlıklı, değerlerimize uygun yerli yerine oturtulması gerekiyor" diye konuştu.
'AFRİKA'YA YAKLAŞIMIMIZ ÇIKAR ODAKLI DEĞİL; İNSANİ'
Ardından, hafta sonu Güney Afrika'nın ev sahipliğinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'ne değinen Çelik, "Afrika'yı sömürenlerin, Afrika'ya kötülük yapmış olanların refahı paylaşmayla ilgili stratejiler noktasında bu kadar cimri davranmasının altını çizmek gerekiyor. Afrika, küresel adalet açısından ve bu zirvede de ifade edilen, 'Afrika ile eşit ve adil ortaklık' mottosu açısından çok daha fazlasını hak eden bir kıta. Afrika, baskıyla ve zulümle eşitsizliğe mahkum edilmenin, adaletsizliğe mahkum edilmenin yer yüzündeki en büyük sembolü. Onurlu, haysiyetli, insan onuruna yakışır bir yaşamı dünyanın her tarafındaki insanlar hak ediyor ama bundan en çok mahkum bırakılmışların Afrika olduğunu görüyoruz. O ülkeler, oraya bakarken yer altı ve yer üstü kaynaklarını görüyor biz ise orada insanları görüyoruz, gerçek hikayeleri görüyoruz. Dış politikadaki Afrika'ya yaklaşımımız çıkar odaklı değil; insani" dedi.
'ATEŞKES SON DERECE KIRILGAN NOKTAYA GELMİŞTİR'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın MKYK toplantısının açılışında Gazze konusuna özel bir önem verdiğini belirten Çelik, "İsrail'in ateşkes başlığı altında bile, ateşkesi ihlal eden davranışlarına dikkat çekti. Bu konudaki küresel inisiyatifin daha da sıkılaştırılması gerektiğinin altını çizdi. Gelinen noktada Gazze'de bir ateşkes var ama bu ateşkes her gün İsrail tarafından ihlal ediliyor. Soykırım siyasetine devam ediyor. Bu mutabakatın başlangıcında 600-700 yardım TIR'ının girmesi öngörülüyordu; bu henüz 200 düzeyinde veya daha altında tutuyor İsrail. Ateşkes son derece kırılgan noktaya gelmiştir" ifadelerini kullandı.
'ODAK NOKTA; PKK'NIN BÜTÜN UZANTILARIYLA FESHİ'
Çelik, Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin de, "Cumhur İttifakı olarak ne yaptığımızı biliyoruz. Burada biz, devletin terörle mücadele konusunda sert güç unsurları vardır. Aynı zamanda da hukuk devletinin ve demokrasinin imkanları içerisinde yumuşak güç unsurları vardır. Terörü ülke gündeminden çıkarmak için dünyanın her yerinde gelişmiş demokrasiler, sert güç unsurlarını kullandığı gibi, hukuk devletinin imkanları çerçevesinde anayasanın çizdiği çerçeve içerisinde yumuşak güç unsurlarını da kullanırlar. Bugün geldiğimiz noktada, hukuk devletinin imkan ve kabiliyetleri içerisinde yaklaşımlar ortaya koyulmaktadır. Bunun zıttına bir takım işler yapıldığına dair değerlendirmelerin herhangi bir geçerliliği yoktur. Burada odağı kaybetmemek gerekir. Buradaki odak, terör örgütünün feshi ve silahların tamamen bırakılmasıdır. Sadece terör örgütünün feshedildiğine dair bir cümleyle kimse yetinmiyor. Odak noktası farklı siyasi gündemler değil. Terörsüz Türkiye'nin asıl odak noktası PKK'nın bütün unsur ve uzantılarıyla fesih ve silah bırakmasıdır" ifadelerini kullandı.
'TAVİZ VEYA PAZARLIK SÖZ KONUSU DEĞİLDİR'
Çelik, "Terörsüz Türkiye, bir devlet politikasıdır. Terörsüz Türkiye'ye ulaşmak için samimiyetle bir önerisi, eleştirisi olan varsa tabii ki dinliyoruz ama herhangi bir yöntem önerisi olmayıp da topyekun reddiyeci bir tavırla suçlama, etiketleme, hakaret etme ve gayrimeşru bir takım siyasi etiketlemeler yoluyla süreci zehirlemeye çalışanların yaptıklarına müsaade etmeyeceğiz. Bununla da mücadele edeceğiz. Takip ettiğimiz yol, uyguladığımız yöntem meşruiyet alanı içerisindedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenlik alanı içerisindedir. Devletimizin nitelikleri ve milletimizin değerleri konusunda taviz veya pazarlık söz konusu değildir" diye konuştu.
'SDG, TÜRKİYE İÇİN BİR TEHDİT OLMAKTAN ÇIKMALIDIR'
Ömer Çelik, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çelik, SDG terör örgütü elebaşı Mazlum Abdi'nin 'İmralı'yı ziyaret etme ihtiyacı duyuyoruz' açıklamalarının sorulması üzerine, "Bizim söylediğimiz açıktır. Biz, açıklamalar üzerine yorum yapmıyoruz. Kişilerin söylediği değil, hadiselerin nereye gittiği önemlidir. 'Türkiye için tehdit teşkil etmiyorum' diyorsa, bizim bunu fiilen görmemiz lazım. Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı tertip içinde, Türkiye Cumhuriyeti'ne saldırmak için tahkimat içinde olanları tespit ediyorsak orada biz, 'Türkiye için tehdit teşkil etmiyoruz'un bir anlamı yok. SDG terör örgütü, PKK terör örgütünün Suriye koludur ve 'Terörsüz Türkiye', 'Terörsüz Bölge' yaklaşımı çerçevesinde Türkiye için bir tehdit olmaktan çıkmalıdır" dedi.
Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya ile Ukrayna arasında adil ve kalıcı bir barışa ulaşmanın yolları hakkında görüş alışverişinde bulunmak üzere çevrimiçi düzenlenencek 'Gönüllüler Koalisyonu Liderler Zirvesi'ne katılacağını söyledi.
'CUMA GÜNÜ MECLİS BAŞKANLIĞI'NA TESLİM EDİLECEK'
Çelik, 11'inci Yargı Paketi'nin ne zaman Meclis gündemine geleceğine yönelik de, "11'inci Yargı Paketi; bu tartışılan af konuları değil. Haziran ayında infazla ilgili düzenlemeler yapılmıştı. Belki onların güncellenmesiyle ilgili bir değerlendirme var. Cuma günü Meclis Başkanlığı'na teslim edilecek, sonra da komisyona gelecek" dedi.



