Açılışa katılan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu, milli sinemanın hala üretilen ve tartışılan bir konu olduğunu söyledi.

Mumcu, milli sinemanın önemine değinerek, "Milli sinema, ideolojik ve taklitçi sinema anlayışının aksine bu milletin sesini, hikayesini, derdini, sevincini ve hakikat arayışını taşımaktadır. Dışarıdan ithal bir bakış açısıyla da değil irfanla, fıtratla, hikmetle yoğrulmuş bir bakışla sunar. Bizim inancımıza göre sanat insanın kemale yolculuğunun imkanıdır. Anlam aramak, hakikate kapı aralamaktır. Sinema da bu yolun en güçlü araçlarından bir tanesidir." ifadelerini kullandı.

Türkiye Yüzyılı'nda milli kültürün başlıca gündem maddesi olduğunun altını çizen Mumcu, "Kültür, yerli ve milli kimliğimizin en güçlü taşıyıcısı. Sinema ise bu mücadelenin en etkili dilidir." dedi.

"Milli sinema hudutların olmadığı, bütün yeryüzünü kendi alanı olarak gören bir sanat hareketidir"

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Keskin de "Milli Türk Talebe Birliği Sinema Kurulu tarafından ilk olarak yapılan Milli Sinema Açık Oturumu ile başlayan bu yolculuk, 50 yıl sonra Afyonkarahisar'da düzenlenen programla devam etti. Gerçekten bu anlamda heyecanlıyız, mutluyuz. Bu geleneğin devamını arzuluyoruz." diye konuştu.

Uluslararası Sinema Derneği Başkanı Nazif Tunç, milli sinema dendiğinde akla milliyetçiliğin geldiğini belirterek, "Bana göre milli sinema hudutların olmadığı, dijital mecraların hüküm sürdüğü bu zamanda sınırsızlığı ifade eden ve bütün yeryüzünü kendi alanı olarak gören bir sanat hareketidir." şeklinde konuştu.

Tunç, milli sinemanın 1972 yılında başladığını aktararak, "Kaynağını kendi tarihimizden, medeniyetimizden ve kendi insanımızdan alan, iyiliği öne çıkarmak kötülükten sakındırmak için bir yola çıkılmıştı. Bu yolun şu anda 50 yıllık bakiyesi de gurur verici bir halde." değerlendirmesini yaptı.

Milli Sinema Günleri kapsamında bir arayış içerisinde olduklarını söyleyen Tunç, "Makine dairesinden perdeye doğru akan kıymetli bir işin arayışı içerisindeyiz. Milli sinema perdede hakikat bulmak konusunda hem mücadelesini hem de çabasını sürdürecek." dedi.

"Milli sinema kavramı, toplumda yeniden dirilişi sağlamanın bir vesilesidir"

Yönetmen Mesut Uçakan ise milli sinemaya ilk olarak birkaç arkadaşla filmler çektiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Eskiden inancının idrakinde meselenin kökenine bakacak, yatırım yapacak hiçbir milli film yoktu. Mesele geçmişi tekrar değil, yeni milli sinemayı konuşmak. Teknolojinin hayatımıza hakim olduğu bu dönemde, yapay zekanın yönetmenliği ve senaristliği üstlendiği bu dönemde milli sinemanın nasıl işlediğini konuşmak. Şimdi inancımızın evrenselliği kapsamında yeni kavramlar üreteceğiz. Milli sinema kavramı, toplumda yeniden dirilişi sağlamanın bir vesilesidir."

Açılış programında "Uluslararası Sinema Derneği Yılın Sinema Ödülü" de sahibini buldu. Ödül, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Diyanet Vakfı ve TRT ortak yapımı ile hazırlanan ve İslam Ansiklopedisi'nin 33 yıllık hazırlık sürecini anlatan "Hep 33 Yaşında" filmi adına yönetmen Murat Pay'a Batuhan Mumcu tarafından verildi.

"3. Milli Sinema Günleri" kapsamında "Hünkarın Bir Günü", "Yalancı", "Uzak Hikaye", "Memleketim", "Mümin ile Kafir", "Gençlik Köprüsü", "Danimarkalı Gelin", "Hep Otuz Üç Yaşında", "Çizgizar", "Yıldız Tozu", "Ölümsüz Karanfiller" ve "Rafadan Tayfa: Göbeklitepe" filmleri izleyicilerle buluşacak.

Kaynak: AA