Sıcak kava her yeri kasıp kavuruyor…
Ormanlar alev alev…
Dağ-taş her yerden alev fışkırıyor sanki…
Ülkenin hemen her yerinde sıcak hava hakim.
Ankara 40’ları gördü…
Bilim insanları, iklim krizinin etkileri devam ettikçe Ankara gibi karasal iklim bölgelerinde daha sık ve daha uzun süren sıcak hava dalgalarının yaşanacağını öngörüyor.
Ankara’da da yaşanan aşırı sıcakların birkaç temel nedeni bulunuyor. Bu tür sıcak hava dalgaları hem doğal iklim döngülerinden hem de insan kaynaklı iklim değişikliğinden etkileniyor.
Sera gazlarının artışının (karbondioksit, metan vb.), atmosferde ısıyı tuttuğu ve genel sıcaklıkların yükselmesine neden olduğu belirtiliyor.
Türkiye genelinde ve Ankara özelinde son 30 yılda ortalama sıcaklıkların belirgin şekilde arttığı gözleniyor.
Bilimsel veriler, iklim değişikliğinin sıcak hava dalgalarının sıklığını ve şiddetini artırdığını gösteriyor.
Ankara gibi büyük kentlerde beton, asfalt ve azalan yeşil alanların, gündüz emilen ısıyı gece salarak sıcaklığı artırdığı belirtiliyor.
Ankara’nın coğrafi konumunun da aşırı sıcaklığa zemin oluşturduğu kaydediliyor. Bulunduğu konum itibariyle yarı kurak bir iklime sahip olan Ankara’da toprak nemi azaldıkça buharlaşmanın da azaldığı, bunun da sıcaklıkların daha fazla artmasına yol açtığı ifade ediliyor.
Kuraklık bitki örtüsünün azalmasına, bu azalma da, aşırı sıcakların sürekliliğine yol açıyor.
Kavurucu sıcaklar ve kuraklık yeşilin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor…
Tehlikeye yıllardır dikkat çekmeye alışan bilim adamlarının kuraklık ve buna bağlı yaşamsal sorunlara dikkat çeken uyarıları kulak ardı edilmemeli.
Bizler için,
Gelecek nesiller için…