İşitme kaybı her yaştan insanın yaşayabileceği bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum sadece fiziksel olarak hasar bırakmıyor, psikolojik olarak da olumsuz etki gösterebiliyor.

Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçyıldız konu hakkında önemli bilgiler verdi.

Tıp Fakültesi öğrencilerinin ilk stetoskopu Sağlık Sen’den Tıp Fakültesi öğrencilerinin ilk stetoskopu Sağlık Sen’den

Üçyıldız  “Özellikle yüksek işitme kaybı olan bireyler iletişim kurmakta güçlük çekiyor, sosyal ortamlardan kaçınıyor ve kendilerini diğer insanlardan izole etmeye başlıyorlar. Bu durum ise beraberinde sürekli endişe halini, yalnızlık korkusunu ve çaresizlik düşüncesini bireye hissettiriyor. İşitme kaybı sadece duyusal bir engel olmamakla birlikte aynı zamanda sosyal ve duygusal yaşamı da olumsuz etkileyen bir durumdur” ifadesini kullandı.

İşitme kaybının psikoloji üzerinde yarattığı başlıca olumsuz etkileri ise özgüven eksikliği, depresyon, anksiyete ve öfke olarak sıralanabilir açıklamasında bulunan Üçyıldız “İşitme kaybı, kişilerin özgüvenini zedeleyebilir ve kişinin kendisini yetersiz hissetmesine neden olabilir. Bu durum, zaman içerisinde iş ve sosyal hayatı da olumsuz etkileyebilmektedir. İşitme kaybı yaşayan bireyler iletişim kurmakta zorlandıkları ve sosyal ortamlardan uzaklaştıkları için anksiyete ve depresyon ile karşı karşıya kalabilir. Özellikle anlaşılmamak, rahatça anlayamamak ve dışlanmaktan korkan işitme kayıplı bireyler zaman içerisinde öfke duygusunu daha yoğun dışa vurabilir” dedi.

Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçyıldız psikolojik desteğin önemine değinerek  ''İşitme kaybı yaşadığını düşünen bireyler işitme sağlığını ihmal etmemelidir, ilk fırsatta işitme kaybının teşhisi için bir hekimden destek almalıdırlar. Çünkü erken müdahale işitme kaybının psikolojik etkilerini önlemede önemli bir rol oynar. İşitme kaybının yaratmış olduğu psikolojik etkileri azaltmak için ise bir psikologdan destek alınmalı ve ihmal edilmemelidir” açıklamasında bulundu.

Muhabir: Hatice Gürel