Perşembe sabahına gözlerini açan Ankaralılar, kentin cadde ve sokaklarının, binaların çatılarının üzerinin beyaz bir örtüyle kaplandığını görünce şaşkına döndü…
Meteorolojik tahminler kar yağışının haberini veriyordu ama ‘’Kısa süreli serpintinin ötesine geçmez’’ diye düşünüyordu ahali.
Öyle de oldu…
Kısa sürdü.
Gece yağan ve kentin üzerini kaplayan kar sabahın ilk saatlerinden itibaren geride ‘’karakış soğuğu’’ bırakarak eriyip gitti.
Bir tek erken çiçek açmış ağaçlar gibi mahzunlaşan yüzler kaldı geride….
Bu gidişin dönüşü olur mu?
Olmaz gibi…
Ama burası Ankara…
Aceleci davranıp da kışlıkları kaldırmamak gerek.
Soğuk demek masraf demek…
‘’Hele bir mayıs göstersin yüzünü…
‘’Oh’’ çekeyim derken ‘’Ah’’ çekmek de var…
Hava bu…
Ne yapacağı belli mi olur?
Siyaset sahnesinin aktörleri gibi…
Sağ gösterip, sol çakmalar…
Milletin gardı düşmüş,
Ye babam ye…
Suratlar tanınmayacak halde….
Beyin iflasa sürükleniyor…
Baktıkça nisan karına,
Kendini pamuk tarlasında sanıyor.