Ankara Kadın Platformu, İran'da ahlak polisi tarafından saçının bir kısmı göründüğü gerekçesiyle darbedilerek öldürülen Mahsa Amini için açıklama yaptı. Polis açıklamaya engel olmaya çalıştıysa da kadınlar Konur Sokak girişinde açıklamalarını yaptı.

Platform adına konuşan Zeynep Ülger, İran'da bir kadının daha dayatılan sınırları reddettiği için devlet şiddetiyle öldürüldüğünü belirterek, 'Türkiye'den İranlı kadınların sesini yükseltiyoruz. MahsaAmini'nin katili İran Molla rejimidir. Mahsa'nın katili erkek egemen sistemdir. Mahsa'nın ve İranlı kadınların mücadelesi hepimizin mücadelesidir' dedi.

Ülger, 'Günlerdir İran sokakları yanıyor. Günlerdir dünyanın her yerinde biz kadınların içi yanıyor, öfkesi, isyanı büyüyor. Bir kadın daha ona dayatılan sınırları reddettiği için devlet şiddeti ile öldürüldü' diye konuştu.

MahsaAmini'nin, İran'da Molla rejimi tarafından yönetilen ve 'Ahlak Polisi' diye bilinen İrşad devriyeleri tarafından başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle işkenceyle tutuklandığını söyleyen Ülger, 'Polis karakoluna götürülen Mahsa, aynı gece hastaneye kaldırıldı ve oradan da ölüm haberi geldi. Amini'nin başına aldığı darp nedeniyle beyin kanaması geçirmesi sonucu yaşamını yitirdiği kesinleşti. Yani polis tarafından katledildi Mahsa Amini! Dünyanın her yerinde erkek egemen sisteme ve devlet şiddetine karşı mücadele eden kadınlar, MahsaAmini'nin katledilmesine karşı başta İran olmak üzere sokaklara döküldü. Faşist İran rejimini ve kadınların yaşam tarzlarına müdahale eden ahlak polisi gibi kurumları protesto eden gösteriler, yürüyüşler yapılıyor. Kadınlar toplu halde başörtülerini çıkararak, ateşe vererek mücadelelerini yeni bir boyuta taşıyor. İran rejimi ise Kürt halkının yoğun yaşadığı bölgeler başta olmak üzere halkın üzerine ateş açmaya, saldırmaya devam ediyor' dedi.

'CADI AVINA ÇIKIYORLAR'

Ülger, 'İran'da 1979'dan bu yana kadınlara başörtüsü dayatılıyor. Sokaklarda İrşad devriyeleri adeta cadı avına çıkıyor. Kadınlar tutuklanıyor, LGBTİ+lar baskı görüyor, ölüm cezalarına çarptırılıyor. Geçtiğimiz günlerde LGBTİ+ aktivisti olan ZahraSeddighi ve Elham Choobdar 'yeryüzünde fitne çıkarma' iddiasıyla idama mahkum edildi. İran uzağımızda değil. Yanı başımızda. Bu topraklarda LGBTİ+ların varlığına karşı düşmanlık geçen hafta sonu devlet desteğiyle sokağa döküldü. Valilik izniyle, RTÜK'ün reklam desteğiyle İslamcı gerici bir güruh ve kendilerine cumhuriyetçi diyen bir başka ırkçı grup bir arada nefret söylemleriyle yürüyüş yaptı. Bu ülkede hakkını aramaya çalışanlara sokaklar yasak, bir kişi daha eksilmemek için meydanlara çıkan kadınlara karşı polis şiddeti, işkence ve taciz var. Ama şeriat propagandası, ırkçılık, nefret söylemi devletin izniyle büyütülüyor. İran çok uzağımızda değil' diye konuştu.

'TARİKATLARIN TALEBİYLE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ FESHEDİLİYOR'

'Tarikatlar talep ediyor, İstanbul sözleşmesi feshediliyor. Bir grup erkek kendini mağdur baba ilan ediyor nafaka hakkımız gasbedilmeye çalışılıyor. Konserler yasaklanıyor, sanatçılar, gazeteciler tutuklanıyor' diyen Ülger, kadınların sadece şiddet dolu ailelerin içine hapsolduğunda var sayıldığını ve LGBTİ'lerin varlığının yok sayıldığı bir dayatmanın altına direndiklerini belirtti.

İranlı kadınların, başörtüsü dayatması başta olmak üzere, 'şeriat kuralları' adı altında yaşamlarına müdahale eden erkek egemenliğine karşı mücadele ettiğini ifade eden Ülger şöyle konuştu: 'Zorunlu başörtüsüne karşı mücadele, kadınların kadın düşmanı rejime karşı mücadelesinin sembolü olmuş durumda. Geçtiğimiz yıllarda dünyaya yayılan 'beyaz çarşambalar' bugün bireysel eylemler olmaktan çıkıp kolektifleşiyor. Bugün İran sokaklarından aşina olduğumuz bir ses yükseliyor: 'Jin, Jiyan, Azadi'. Bizler de Türkiye'den İranlı kadınların sesini yükseltiyoruz. MahsaAmini'nin katili İran Molla rejimidir. Mahsa'nın katili erkek egemen sistemdir. Mahsa'nın ve İranlı kadınların mücadelesi hepimizin mücadelesidir. İran'da Türkiye'de ve tüm dünyada… Mahsa için, özgürlüğümüz için, hayatlarımız için isyan!'

KUTU

Ne olmuştu?

İran'da Mahsa Amini adındaki genç kadın 'kıyafet kurallarına uymadığı' gerekçesiyle ahlak polisi olarak da bilinen İrşad devriyelerinin şiddetine maruz kaldı. Genç kadın gördüğü şiddetin ardından hastaneye kaldırıldıysa da yaşamını yitirdi.

Amini'nin ölümü İran'daki kadınları isyan ettirdi. Kadınlar çarşaflarını sokaklarda yakarken, eylemler dünya genelinde yankı uyandırdı.İran devleti ise Amini'nin ölümündeki sorumluluğu reddediyor. Ölümüyle ilgili soruşturma açıldığını ifade eden yetkililer, ölümün olaydan önceki etmenlere bağlı olduğunu iddia ediyor.

Muhabir: Haber Merkezi