Bir ya da birçok belirsizlik karşısında çeşitli tehdit algıları ile tetiklenen, rahatsız edici ve olumsuz his olarak tanımlanıyor korku.
Tabi ki kişiler için söz konusu.
Tüzel kişilikler için söz konusu edilemez.
Psikologlar korkuyu aynı zamanda “uyarıcı” olması nedeniyle faydalı olarak da tanımlıyorlar.
Bilim insanları herkesin bilinçli veya bilinçsiz olarak çeşitli korkulara kapılabileceğini belirterek, bu nedenle kendine göre önlem alabileceği veya kaçmak zorunda kalacağını da vurgulamışlar.
Korkunun, kişide herhangi bir belirli türde duygusal durum veya anlık bir dış tehdit oluşmadan meydana gelmesi durumuna da “anksiyete” olarak tanımlanıyor. Anksiyete bozukluğunun “Endişe hali, korku, kötü bir şey olacakmış hissi, nefes alamama vücut ağrıları iletişime geçmekten kaçınma….” gibi belirtileri oluyormuş.
….
Değerli dostlar;
31 Mart 2024 yerel seçiminde muhalefetin birinci parti olarak halktan teveccüh görmesi iktidarda kimilerince “korku”, kimilerince “anksiyete” olarak tanımlanabilecek bir davranış bozukluğuna neden oldu.
CHP’nin 13 Büyükşehir belediyesini kazanması özellikle İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye meclisinde iktidar ortaklarının muhalefete düşmesi beklenmedik bir etki yarattı.
Başta AKP yönetimi olmak üzere küçük ortak MHP yöneticileri milletin iradesiyle gerçekleşen bu değişimi kabul edemedi.
Erdoğan’ın “Belediyeleri silkeleyin” talimatından sonra, yıllardır AKP’li başkanlar döneminde tahsil edilmeyen vergi, SGK borçları hızlıca tahsil edilmeye başlandı.
Belediyelere gelir getirici bazı işletmeler (müze, ören yeri, metro vb.) bakanlıklara bağlandı. Belediyelerin yaptığı, projeler önce bakanlıklarda engellendi, bakanlıklardan geçirilenler ise Cumhurbaşkanlığında sümenaltı edildi, imzalanmadı.
Altyapı için Uluslararası kuruluşlardan bulunan krediler, Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmadığı için alınamadı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hem içeride hem de dışarıda parlak bir icraatçı olarak ön plana çıkması ve nihayetinde Cumhurbaşkanı adayı alması iktidarı panikletti.
Önce tartışmalı bir kararla İmamoğlu’nun 31 yıl önce aldığı diploma iptal edildi. Sonra tutuklandı.
Esenyurt, Beykoz, Şişli, Beylikdüzü belediye başkanları da teröre destek ve yolsuzluk iddialarıyla gözaltına alınıp hapse atıldı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ ne idüğü belirsiz bir suçlama ile aylardın içeride.
…
Yetti mi?
Hayır.
Bir şarlatana verdirdikleri ifade ile CHP’ye kayyım atamaya yeltendiler.
Olağanüstü Kurultay’da neredeyse delegelerin tamamının oyunu alan Özgür Özel iktidarın bu oyununu boşa çıkardı ve mitinglere başladı.
Saraçhane, Maltepe, Samsun, Yozgat, Konya mitingleri iktidarın artık gidici olduğunun göstergesiydi.
İşte bu nedenle Ekrem İmamoğlu yumruklattırıldı,
Beyazıt Meydanı’nda yapılan mitingde elektrikler kesildi.
Adı konulmayan Öcalan’a af süreci “Terörsüz Türkiye” sloganı ile dolaşıma sokuldu, İmralı heyeti içinde yer alan Sırrı Süreyya Önder vefatından sonra “Barış güvercini” ilan edildi.
Ayakta duracak hali olmayan MHP lideri Devlet Bahçeli 99 gün sonra TBMM’de taziye ziyaretine geldi ve Önder’in fotoğrafına eliyle dokunarak rahmet diledi!
Ekrem İmamoğlu’nun X hesabı engellendi!
Dostlarım;
Turpun büyüğü hala heybede mi bilinmez ama iktidarda “korku ve anksiyete bozukluğu oluşmuş!"