Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, makamda laboratuvar deneylerini ve hileli gıda raporları ile ilgili çalımalarını sürdüredursun! Bakalım Pakdemirli'nin sorumluluğunda olan tarım ve hayvancılık ve de gıdada neler oluyor… Mevcut koşullarda ne markette, ne de pazarda 20 TL'nin altında peynir bulamayacağınız gibi yenilebilecek nitelikte kırmızı eti de 50 TL'nin altında alabilmeniz pek mümkün değil… Asgari ücretli ve emekli artık kırmızı eti ya rüyasında ya da TV ekranlarındaki yemek programlarıda görebilecek halde… Sebzenin, meyvenin yanına yaklaşabilen de zaten uzun süredir azınlık durumunda…

Tabi ki tarımda plansızlık, desteksizlik, ithal sevicilik yine değişmeyen Türkiye gerçeği olmayı sürdürüyor…

Cumhuriyet Halk Partisi Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer de tarımı yakın takibini sürdüren ve bu bağlamda hatırlatmalarından vazgeçmeyenlerden… İyi ki de öyle… Bakan Pakdemirli'n Et ve Süt Kurumu depolarında 50 bin ton büyükbaş hayvan etinin stokta beklediği açıklamasına dikkat çeken CHP'li Gürer, besicilerin hayvanlarını girdi fiyatlarına dahi satamadığını ve de ithal lobisinin harekete geçmiş olabileceği endişesini dile getiriyor. Besiciye, çiftçiye, özellikle aile tipi küçük işletmelere tam anlamıyla perişanlık yaşatıldığını ve hem besicinin hem de tüketicinin oluşturulan koşullarda mağduriyet yaşadığını ifade ediyor Vekil Gürer…

Son 4,5 yılda 4 milyar dolar ödenerek 3 milyon hayvan ithal getirildiği, Türkiye'de 2002 yılında 3 milyon 586 bin olan yerli ırk hayvan sayısının 1 milyon 667 bine düştüğüne, yerli ırk hayvan sayısının ise giderek azaldığı ve ithal hayvan sayısının patladığı bilgisini veriyor… Gürer'in konu ile ilgili yorumu şöyle: '2019 yılının ilk dokuz ayında 203 bin 182 büyükbaş ve 72 bin ton kırmızı et üretildiğini Tarım ve Orman Bakanı açıkladı. Bakanlık verilerine göre 2017 yılında 505 bin 446 büyükbaş besilik, 94 bin 711 büyükbaş kesimlik, 193 bin küçükbaş kesimlik canlı hayvan ithal edilmiş. 23 bin 582 ton karkas et ithal getirilmiş, 2018 yılında ise 141 bin 631 büyükbaş besilik, 47 bin 742 büyükbaş kesimlik, 213 bin küçükbaş kesimlik ve 29 bin 904 ton karkas et ithali yapılmış, 2017 yılında Bakanlık Et ve Süt Kurumunda kesilmesi kaydıyla etin kilosuna 25 TL et fiyatı belirlemiş, 2018 yılında Et ve Süt kurumu, kıy- manın 29 TL/kg, kuşbaşının 31 TL/kg fiyatla satış gerçekleştirilerek vatandaşa ucuz et söz vermiş ama kurum zarar ettiği gibi vatandaşta ucuz et bulmakta yine sorun yaşamış. Halen fiyatlardaki yükselişe Bakanlık bakıyor ve piyasada et fiyatları tırmanışı sürüyor.

Bazı marketlerde et fiyatları büyükbaş hayvan için 90 liraya dayanmış durumda. Hatta Et ve Süt Kurumu dahi bonfile fiyatını 77,5 liraya kadar çıkarmış bulunuyor. Ülkemizde yine bakanlık verilerine göre, 18.2 milyon büyükbaş ve 50 milyon küçükbaş hayvan sayısı var, kırmızı et üretimi 2,1 milyon tona çıkmış. Bakan Pekde- mirli'ye göre Avrupa'da toplam hayvan ve küçükbaş hayvan va'inci sıradayız ama vatandaşa fiyatı katlanarak artan ve 90 liraya kadar dayanan et yediriliyor. Canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde TÜİK Ocak verilerine göre de yüzde 2,55 artış gerçekleştiği açıklandı.

50 ton stokta et var. Et ve Süt Kurumunun stoklarda bekleyen dondurulmuş gövde sığır etlerinin, gerek depo maliyeti, depoda bekleme süresi içerisinde oluşacak fire ve değer kayıplarının önlenebilmesi ve gerekse finansman yüklerinin bertaraf edilmesi için satışı bir an önce yapılması gerekmez mi? Besici girdi maliyetleri nedeni ile perişan, hayvanını kesime veriyor. Bakanlık depoda et tutuyor. Vatandaş pahalı et alıyor. Bu işte bir gariplik yok mu?'

Önümüzdeki günlerde göreceğiz gariplik var mı yok mu?