Ankara (Ankyra) ve çevresi, MÖ 25 yılında Roma İmparatorluğu egemenliğine girince bölgede Galatia Eyaleti kurulmuş ve Ankyra (Ankara) bu eyaletin başkenti olmuş. Roma İmparatorluğu’nun en geniş sınırlara ulaştığı MS 2. yüzyılın sonunda kent, anıtsal yapılarla donatılmış. Augustus Tapınağı, Roma Hamamı ve Antik Tiyatro gibi kalıntılar bugün hâlâ görülebilirken, Roma Bendi ve Hipodrom gibi bazı yapılar ise zaman içinde kaybolmuş. Bu dönemin izlerini taşıyan en önemli kalıntılardan biri ise Antik Roma Yolu.
Antik Roma Yolu, 1995 yılında Ulus Şehir Çarşısı'nın temel kazıları sırasında Türk arkeolog Cevdet Bayburtluoğlu tarafından keşfedilmiş. Ortaya çıkarılan yol dokusu kentin ana arterini oluşturması nedeniyle cardo maximus (ana cadde) olarak adlandırılmış.
2006 yılında otopark inşaatı sırasında ise yolun devamı gün yüzüne çıkarılmış. Kazılarda ortaya çıkarılan antik dükkan duvarları, mozaikler, cam objeler, sikkeler, kandiller ve pişmiş toprak seramikler bugün Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergileniyor.
Günümüz zemin seviyesinin 2 ila 3,3 metre altında bulunan yolun her iki yanında 20 cm yüksekliğinde, 1,5 metre genişliğinde kaldırım taşları yer alıyor.