Dünya Kadınlar Günü'nün emekçi kadın hareketi ile ilişkisi üzerinde durduğumuz bir önceki yazımızda, ülkemizde bu günün tarihine ilişkin yaşanan bilgi karmaşasına da değinmiş ve bu konuda en doğru bilgileri Petrol-İş Kadın Dergisi'nin 2013 yılında yayınlanan 45. sayısında yayınlanan Selgin Zırhlı Kaplan'ın yazısında bulabildiğimizi söylemiştik...
Aynı yazımızda ABD tarihinde 'en büyük kadın grevi' olarak adlandırılan 1909 tekstil işçileri grevinin başarıyla sonuçlandığını ve bir şirket dışında tüm şirketlerin grevcilerin isteklerini kabul ettiğini de sözlerimize eklemiştik...
Triangle Gömlek Firması adlı o şirket, işçi sendikalarına karşıtlığıyla ün yapan ve çalışma koşullarının kötülüğü nedeniyle büyük greve neden olan şirketlerin en önde geleniydi.
***
O grevin doğurduğu önemli sonuçlardan biri de iş güvenliği ve daha iyi hayat şartları için mücadele eden kadınların bu hakları elde etmek için siyasete de ağırlıklarını koymak zorunda oldukları bilincinin yaygınlaşmasıydı...
Nitekim o dönemde kurulan Kadın Sendikacılar Birliği'nin örgütçülerinden Clara Lemlich, grevcilere hitap ederken şunları söylemişti:
'Üreticinin, işverenin, formenin, müfettişin oy hakkı var, ama çalışan kadınların yok. Çalıştığı binanın temiz ve güvenli olmasını; çok uzun süre çalışmamayı talep ettiğinde yetkililer onu dinlemek zorunda değiller. Albani (New York'un eyalet başkenti) meclisindeki erkekler patronları ve formenleri temsil ettiği kadar kadınları da temsil etmediği sürece adalet olmayacak, eşit koşullar olmayacak. İşte bu yüzdendir ki çalışan kadınlara da oy hakkı gerek.'
***
Dünya Kadınlar Günü ile bu grevin ve ardından yaşanan gelişmelerin ilişkisine gelirsek...
Sözü edilen Triangle gömlek fabrikası, New York'un en ünlü iş merkezlerinden birinin en üst katlarını kiralayarak burada bine yakın kadın işçiyi çalıştıran bir şirketti...
O sıralar dünyanın en güvenli binalarından biri olarak lanse edilen iş merkezinin en üst üç katını kullanan şirket, o binada işçileri kötü çalışma koşulları altında 'tıklım tıkış' ve uzun sürelerle çalıştırmaktaydı.
***
1911 yılının 25 Mart gününde gömlek tezgahlarının olduğu bölümde bir yangın çıktı...
İşçiler 'kaytarmasın' diye atölyenin ve yangın merdivenlerinin kapıları kilitliydi... Tasarruf olsun ve işçiler çıkarken yanlarında bir şey götürmesin diye yalnızca tek bir asansör çalıştırılıyordu...
Sonuçta yangında 146 işçi hayatını kaybetti... Ölenlerin çoğu, yaşları 14-25 arasında değişen genç kadınlar ve kız çocuklarıydı.
***
Olay, büyük bir tepki uyandırdı... 5 Nisan günü 80.000 bin kişilik bir cenaze yürüyüşü yapıldı... Yüzbinlerce işçi o gün iş bıraktı...
Yangından iki hafta sonra, Triangle ortakları Isaac Harris ve Max Blanck, kasten cinayet suçuyla mahkeme önüne çıkarıldı... Ancak, sanıklar 4 Aralık 1911'de tümü erkeklerden oluşan bir jüri tarafından 'delil yetersizliği' nedeniyle beraat ettirildi...
Bu olayın yarattığı tepkiler, emekçi kadın hareketinin yeni bir ivme kazanmasına yol açtı.
***
Dünya Kadınlar Günü kutlaması fikri, ilk olarak 1909 grevinin ardından İkinci Enternasyonal'in iki kadın önderi Clara Zetkin ve Alexanra Kollontai tarafından Kopenhag'da toplanan Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda ortaya atıldı...
1911'de, 'Dünya Emekçi Kadınlar Günü' adıyla ilk kutlama düzenlendi... Bu kutlamada kadınların oy hakkı, çalışma hakkı ve eğitim hakkı savunuldu... Çalışma koşullarındaki ayrımcılığa son verilmesi talebi dile getirildi...
Ardından 1921'de Moskova'da düzenlenen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda Emekçi Kadınlar Günü olarak 8 Mart belirlendi... Bundan 56 yıl sonra da Birleşmiş Milletler, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın tüm dünyada 'Dünya Kadınlar Günü' olarak kutlanmasına karar verdi.
(Devam edecek)