Birinci derece deprem kuşağında yer alan Türkiye’de depreme hazırlıklı olmak kritik önem taşıyor. Başta evler ve işyerleri olmak üzere tüm yaşam alanlarında önlem almak deprem sonrasında yaşanacak zorlukları ve can kayıplarını azaltıyor.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün raporuna göre, 17 Ağustos 1999 depreminde hayatını kaybedenlerin yüzde 3’ü, Marmara Bölgesi’nde ise yaralanmaların yüzde 50’si yapısal olmayan hasarlardan yani kazalardan kaynaklandı. Bu kazaların çoğu ise evlerdeki eşyaların devrilmesi sonucu meydana geldi.

“Deprem değil, tedbirsizlik öldürüyor” diyen EVJET Genel Koordinatörü Volkan Demir, evleri ve iş yerlerini depreme hazırlamak için eşya sabitlemenin önemine dikkat çeken açıklamalarda bulundu:

“Her 100 kişiden 3’ü dolap altında kalarak yaşamını yitirdi”

“Yaşam alanlarında deprem nedeniyle meydana gelen ve yapısal olmayan hasarlardan yani kazalardan kaynaklanan yaralanmaları ve can kayıplarını önlemek mümkün. Bu kapsamda yapısal hasarlardan kaynaklanacak kayıpları önlemek için binanın deprem dayanımını; yapısal olmayan hasarlardan yani kazalardan kaynaklanacak yaralanmaları ve can kayıplarını önlemek için de yaşam alanlarını kontrol ettirmek gerekiyor. Unutmayalım ki yaralanmaların ve can kayıplarının önemli bir bölümü yapısal olmayan hasarlardan kaynaklanıyor. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün raporuna göre, 17 Ağustos Depremi’nde hayatını kaybeden her 100 kişiden 3’ü dolap altında kalarak yaşamını yitirdi.

Muhabir: İrem AKBAY